Düzce Üniversitesi Gölyaka Meslek Yüksekokulu’nun düzenlediği “Açık Ders” uygulamasında bu hafta, “Uluslararası Farklılaşan İş Kültürleri” başlığı altında, uluslararası ticarette dikkat edilmesi gereken noktalara değinildi.

Moderatörlüğünü Düzce Üniversitesi Gölyaka Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Necla Özmen’in yaptığı programda, Gölyaka Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Semih Baklan, uluslararası alanda farklılaşan iş kültürleri hakkında bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Dış ticaretin insanlık tarihiyle birlikte hayatımıza girdiğini vurgulayarak sözlerine başlayan Baklan, gün geçtikçe uluslararası ticaretin arttığını söyledi. Her geçen gün insanların daha fazla uluslararası ürün kullandığını dile getiren Baklan, “İnsanlar kendi ülkelerinde olmayan, ya da kalitesi istediği özellikte olmayan ürünleri başka ülkelerden almayı tercih ediyorlar. Bu da dış ticaretin yıllar geçtikçe artmasına sebep oluyor. Uluslararası ticaretin artıyor olması beraberinde uluslararası görüşmelere olan ihtiyacı da artırmakta. Dış ticaretin farklı yanı ise; sık sık farklı kültürlere, farklı milletlere, farklı dil ve dini inançlara sahip taraflar arasında gerçekleştiriliyor olmasıdır” dedi.

İletişim alışkanlıkları, zaman kullanımı ve örgütlenme mantığı gibi faktörlerin uluslararası ticari görüşmelerde sonuca etki ettiğini söyleyen Semih Baklan, müzakere sürecinde strateji kullanılması gerekecek ilk aşamanın tanışma ve ısınma aşaması olduğunu ifade etti. Bu ilk aşamada takip edilecek yol ve yöntem müzakerenin diğer tüm bölümlerini direkt olarak etkileyebileceği bilgisini paylaşan konuşmacı; politika, aile ve din konularından kaçınılarak, ilginç kültürel farklılıklardan bahsedilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Dil kullanım stratejisine de değinen Baklan, “Bugün tüm dünyada ticaretin dili İngilizcedir. İyi bir İngilizceniz varsa dünyanın birçok ülkesinde ticari görüşme ve yazışmalar yapabilirsiniz. Gittiğiniz birçok ülkede karşınızda İngilizce bilen bir muhatap bulmanız çok zor değildir. Bazı ülkeler farklı da olsa aynı dili kullanırlar. Ticari ilişkilerde kullanılan dil; basit, tanımlamalar kısa ve anlaşılır olmalıdır. Argodan, mecazi kullanımlardan, deyimlerden uzak durulmalıdır” diyerek dilin önemine vurgu yaptı.

Ticarette taviz verilebileceğini; ancak verilen tavizin sınırlarını iyi belirlemek gerektiğini söyleyen Baklan, taviz verilebilecek bir noktadan ticarete başlamanın önemini dile getirdi. Ticaret yapılacak ülke kültürlerinin bilinmesinin önemli olduğunu söyleyen Baklan, yapılan görüşmelerde kültürel kurallara uygun davranılmasının ticari anlaşmalarda başarı sağlayacağının altını çizdi.