Atılım Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yıldırım Üçtuğ, “Atılım Üniversitesi, uygulamalı bölümlerinde hibrit sistemi geçen güz döneminde de uyguladı. Dolayısıyla YÖK’ün bu tavsiye kararına zaten hazırlıklı” dedi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından üniversitelere iletilen son tavsiye karara göre, üniversitelerde şu an için yüz yüze eğitime yalnızca uygulamalı bölümlerin uygulamalı derslerinde geçebileceği ifade edilmişti. Teorik dersler için ise uzaktan eğitimin devam etmesinin daha uygun olacağı kaydedildi. Atılım Üniversitesi, uygulamalı bölümlerinde hibrit sistemi geçen güz döneminde de uyguladı. Bu kapsamda sınavları da yüz yüze gerçekleştirdi. Dolayısıyla YÖK’ün bu tavsiye kararına zaten hazırlıklı olduklarını belirten Rektör Prof. Dr. Mehmet Yıldırım Üçtuğ, “Güz dönemine benzer bir şekilde bahar döneminde de eğitime devam edeceğiz. Yani yine hibrit eğitim modelini benimsiyoruz. Derslerimizden oldukça az bir kısmı yüz yüze eğitimle yapılıyor. Önemli bir kısmı hibrit olarak yapılacak. Yani öğrencilerimizin bir hafta bir kısmı, diğer bir hafta kalan kısmı gelecek şekilde. Ama bu şekilde olan dersler tabi ki kayıt altına alınıyor ve okula gelmeyen öğrenciler daha sonra bulut üzerinden bu dersleri izlemeye devam ediyorlar. Bir kısım derslerimiz ise tümüyle uzaktan yapılıyor. Ama uygulamalı derslerimizin hepsini yüz yüze yapma kararı aldık. Laboratuvarların, stüdyoların kullanıldığı derslerimizi yüz yüze gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

“Geçen dönem Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun kararlarına bağlı olarak alınabilecek tüm önlemleri alarak sınavlarımızı yaptık”

Bu dönemde derslerin nasıl yapıldığından ziyade sınavların nasıl uygulandığının daha önemli olduğunu, daha ön plana çıktığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Üçtuğ, “Atılım Üniversitesi, uygulamalı bölümlerinde hibrit sistemi geçen güz döneminde de uyguladı. Dolayısıyla YÖK’ün bu tavsiye kararına zaten hazırlıklı. Geçen dönem Türkiye’de yarıyıl sonu sınavlarını yüz yüze yapan tek üniversite olduk. Bu dönem de umut ediyorum ki bir aksilik olmaz ve gerek yarıyıl içi sınavlarını gerekse yarıyıl sonu sınavlarını yüz yüze kampüsümüzde gerçekleştiririz. Bu dönemin güz dönemiyle pek bir farkının olacağını düşünmüyorum. Tabi özellikle bildiğiniz gibi Kasım-Aralık ayları çok kötü geçti. Yani vaka sayılarının 30 binleri bulduğu dönemlerdi. Biz buna rağmen ara sınavlarımızı yüz yüze yapmayı başardık. Ocak ayındaydı final sınavlarımız. Vaka sayılarının biraz azaldığı ve tedbirlerin artırıldığı döneme geldi. Sınavları 3 haftaya yaydık. Normalde 2 hafta olması gereken sınavları 3 haftaya yaydık. Kapasiteleri, 100 kişilik sınıflarda 10-15 öğrenciye kadar indirdik. Sınavlar esnasında oturum düzenini çok sınıfa paylaştırdık. Süreyi de uzatınca bu imkan sağlanmış oldu. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun kararlarına bağlı olarak alınabilecek tüm önlemleri alarak sınavlarımızı yaptık" diye konuştu.

“Günlük olarak bütün öğrenci ve çalışanlarımızın HES bilgilerine ulaşabiliyoruz”

Güz döneminde çok üst düzey tedbirler aldıklarını ve dolayısıyla bahar dönemini daha deneyimli geçireceklerinin altını çizen Prof. Dr. Üçtuğ, “Eğitimi hibrit yapabilmek için biz bütün sınıflarımızı kameralarla, mikrofonlarla donattık. Bütün öğretim elemanlarımıza Zoom lisansı satın aldık. Zoom üzerinden 6 terabaytlık bulut satın aldık ki bütün hibrit derslerimizi oraya kaydedebilelim diye. Tüm dönem boyunca bu derslerin hiçbirisini silmeden, dönem sonuna kadar saklayabilecek kapasiteye ulaştık. Kampüs içerisindeki bütün gerekli önlemleri aldık. Sağlık Bakanlığı ile temasa geçtik. Çok yardımcı oldular ve tüm HES bilgilerini günlük aktarmaya başladılar. Bütün öğrenci ve çalışanlarımızın hepsinin HES bilgilerine günlük ulaşabiliyoruz. Oradan da kimin riskli grupta yer aldığını takip edebiliyoruz. Kampüs girişlerinde HES kodu sorgulamasını zorunlu hale getirdik. Sınıfları seyrelttik, sınav sürelerini uzattık ve sonuç itibariyle de başarılı olduk. Diğer üniversitelere de bunu yapmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü eğitimde ülke olarak inanılmaz bir kayıp yaşamaktayız. Şu anda 8 yarıyılın 3’ünün gitmesi demek, yükseköğretimde yüzde 37 buçukluk bir kayıp demek. Yani yüzde 40’a varan bir kayıp. Bu nesil kayıp bir nesil olarak yetişiyor” ifadelerini kullandı.

Pandemi döneminde mezun olan öğrencilerin, gelecekte iş bulma konusunda sıkıntılar yaşayabileceğine dikkat çeken Üçtuğ, şunları kaydetti:

"Bizim öğrencilerimiz için okuldan uzak kalma konusu sadece 1 dönem oldu. Geçen bahar dönemini bu anlamda kaybetmiş olduk. Sonuçta yüzde 12 buçukluk bir kayıpla biz eğitim sürdürdük. Bundan 1 sene sonra mezuniyet aşamasına gelindiğinde belki de şunu yapacağız, öğrencilerimize bir yazı vereceğiz. Diyeceğiz ki ’bizim öğrencilerimiz, okuyarak, sınavlara yüz yüze girerek derslerini geçtiler.’ Nasıl ki biz her türlü zorluğu göze alarak, öğrencilerimizin geleceğine yatırım yaptıysak, diğer üniversiteler de biraz bu zorluklara katlanıp ülkedeki bu eğitim kaybının önüne geçmeliler diye düşünüyorum."