Ankara Eğitim Platformu üyesi ve Özel Altın Eğitim Kurumları Kurucusu Tolga Özdemir, “Okul Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular” başlıklı veli tavsiyelerini içeren bir metin yayımladı.

Ankara Eğitim Platformu üyesi ve Özel Altın Eğitim Kurumları Kurucusu Tolga Özdemir, “Okul Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular” başlıklı bir metin yayımlayarak, velilere okul seçimine ilişkin tavsiyeler verdi. Özdemir, “Hızla gelişen ve değişen dünya koşullarına öğrencileri aynı hızla adapte ettirebilmek ve onların davranışlarındaki olumlu değişiklikleri kalıcı hale getirebilmek, çağın beklentilerine cevap verebilmek, ayrıca araştıran, sorgulayan, kendini gerçekleştirmiş, öz güven duygusu gelişmiş bireyler yetiştirebilmek; eğitimle mümkün olabilmektedir. Eğitimin bunların yanında çok önemli bir misyonu daha vardır: ‘Öğrencilerin yaşamda karşılaşabilecekleri problemleri çözebilme konusunda sahip oldukları bilgi ve becerileri kullanabilme yeteneğini geliştirebilmek.’ Çocukların, kendi geleceklerini şekillendirmelerine yardımcı olurken çocuklar adına bazı tercihleri yapmak gerçekten zor bir süreçtir. Öğrencisine ‘sanatta ve bilimde çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma, sahip olduğu bilgi ve beceriyi kullanabilme ve kendini ifade etme gibi önemli özellikleri kazandırabilecek okulun hangisi olduğuna karar verebilmek’ veli açısından elbette zor olacaktır. Çünkü; her ebeveyn çocuğunun akademik anlamda başarılı olmasını beklerken aynı zamanda sosyal ve kültürel alanda da gelişmesini istemektedir. Devlet ya da özel, hangi okul seçilirse seçilsin ailelerin beklentilerinin tümünün karşılanması mümkün değildir. Çünkü; ebeveynlerden her birinin yetiştiği çevre, eğitim ve gelir seviyesi, kişilik yapısı, iş hayatı ve edindiği yaşam tecrübesine bağlı olarak beklentiler farklılaşır veya büyür. Okul seçiminde bazı aileler çocuğunun sınavlardaki başarısını baz alırken, bazı aileler de yabancı dil, sosyal, kültürel alanlarda ve spor alanlarında çocuğun desteklenmesine daha çok önem verebilir” ifadelerini kullandı.

Yayımladığı metinde, çocuğu yeni bir okula kaydettirmeden önce nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Özdemir, “Çocuğunuzu yeni bir okula kaydettirmeden önce nelere dikkat etmelisiniz?” başlığı altında şu tavsiyelere yer verdi:

“- Okul seçiminde dikkate alınabilecek onlarca kriter vardır. Bu kriterlerin önem sırası, kuşkusuz, çocuğun ihtiyaçlarına ve anne babanın nasıl bir çocuk yetiştirmek istediğine göre değişir.

- Çocuğunuz için bir okula karar vermeden önce çocuğunuzu çok iyi analiz etmiş olmalısınız.

-Eğer hedefiniz çocuğun ilgi, yetenek, kapasite ve kişilik özelliklerine uygun okul bulmaksa kendi hayallerinizden vazgeçmelisiniz.

- Öğrenciniz eğitim kademesi ne olursa olsun (anaokulundan üniversiteye kadar), çocuğunuzu göndermeyi düşündüğünüz okulları mutlaka ziyaret etmeli, yüz yüze görüşme yaparak bilgi toplamalısınız. Görüşme sırasında içeride gözlem yapma şansınız da olacaktır.

- Giderek güçleşen rekabet koşulları artık eğitim ve öğretim kurumlarına da sıçramış bulunmaktadır. Ziyaret ettiğiniz okullar “üstünlük oluşturmak ve daha fazla kayıt alabilmek için size kulağa hoş gelen uygulamalar ve vaatlerde bulunabilir. Gerçekçi olmayan bilgi-uygulama ve vaatlere inanmayın.

-Bir kurumun vizyonunu belirleyen kriter yöneticilerinin vizyonudur. Çocuğunuzu geleceğe hazırlayacak olan okulun çocuğunuza ve size yaklaşımının nasıl olacağını bu vizyon belirler. ‘Eğitim Vizyonu’ ile yönetilen bir okul gerçek bir eğitim kurumudur. Bu okullar eğitimden kazandıklarını, yine eğitime yatırırlar.

- Bir kurumun ayakta kalabilmesi finans gücüne bağlıdır. Seçeceğiniz okulun uzun yıllar eğitim sektöründe devamlılığının olması ‘finansal açıdan sürdürülebilir’ olduğunun gösterir.

- Okul seçiminde kriter olabilecek onlarca madde sayılabilir; ancak, ‘her şeyden önce okulun öğretmen kalitesi’ kriterine dikkat etmelisiniz. Kurumsal kültüre sahip eğitim kurumları deneyimli eğitim kadrosunun değerini bilir ve kadro istikrarına önem verir. Okul öğretmen seçerken nelere dikkat ediyor? Öğretmen tecrübeli mi yoksa yeni mezun mu? Öğretmen kadrosu kaç yıldır okulda çalışmaktadır? Öğretmenleri sağlıklı mı? Öğretmen çalıştığı kurumu benimsemiş ve kurumla bütünleşmiş mi? Burada çalışan öğretmen ve hatta yardımcı personelin mutlu ve işlerini severek yapıyor olmaları, onların tecrübeleri verimliliği artıran unsurlardandır.

- Eğitim materyallerinin (teknolojik imkanların) okul içinde fazlaca kullanılması (sınıfta, kütüphanede, laboratuarda hatta koridorda) ebeveynin gözünde çok hoş bir algı oluşturabilir. Oysa yapılan araştırmalarda; teknolojik eğitim araçlarının motivasyon ve akademik başarıya etkisi 200 etmen arasında sadece yüzde 1’lik bir etkiye sahiptir. Hatta ders sırasında teknolojik araçların gereğinden fazla kullanımı öğrenci üzerinde bozucu etkiye sahip olabilmektedir. Basit bir projeksiyon ile işlenen ders sırasında bile, öğrencinin öğretmeni dinlemek yerine projeksiyonda gördüğü resim ve yazıları takip etmeye çalıştığı, dikkatinin dağıldığı veya öğretmenin farklı kaynaklardan faydalanarak öğrenciye aktarım yapmaktan imtina ederek sadece projeksiyonda yansıttığı bilgileri okuyup geçtiği görülebilmektedir. Bu ise hem öğrencinin hem öğretmenin rehavete kapılmasına yol açmaktadır. Öğretmen öğrencisinde merak uyandırmalı, öğrencisini araştırma yapmaya yönlendirmeli, öğrencisinin yeni öğrendiği bir bilgiyi sınıfta paylaşmasına fırsat oluşturmalıdır. Okullarda teknoloji, kıvamında kullanılmalıdır. Sonuç olarak, okul ziyaretlerinde size gösterilen ultra modern cihazlar eğitimin çok kaliteli olacağı anlamını taşımamaktadır.

- Amacınız olimpiyatlara iyi bir sporcu yetiştirmek mi? Yoksa çocuğunuzun kaliteli bir eğitim almasını sağlamak mı? İçinizden bu sorunun cevabını vermiş olmalısınız. Okulun fiziki yapısı (yeni yapılmış beş yıldızlı otel gibi pırıl pırıl olması, okulun olimpik veya yarı olimpik havuzunun, spor salonunun olması veya olmaması) sizin gözünüzü kamaştırabilir veya tercih sebebi olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey; tercih edeceğiniz okulun MEB yönetmeliklerine uygun okul standardı yakalamış olmasıdır. Yani; okulun konumunun MEB yönetmeliklerine uygun yerde ve uygun özelliklerde olması, dersliklerinin her mevsim aydınlık, yeteri kadar havadar, iç ısısı mevsim normallerine göre ayarlanmış, sınıflarda ve koridorlarda öğrencilerin çalışmalarını sergileyebileceği pano ve sergileme alanları oluşturulmuş, bina içinde öğrencilerin bazı dersleri deney yaparak yaşayarak öğrenmelerine katkı sağlayacak laboratuar, kütüphane ve salon ortamı oluşturulmuş, sınıflarda her öğrenciye özel sıra ve dolap ayrılmış, öğrenci sayısına oranla ortak kullanım alanları oluşturulmuş, teneffüs ve boş zamanlarda öğrencinin spor, sanat ve diğer alanlarla ilgilenebileceği ortam hazırlanmış olması gerekmektedir. Tekrar hatırlatmakta fayda var ki; okulun görsel-fiziksel koşullarının mükemmel olması eğitim kalitesinin iyi olacağı anlamına gelmemektedir. İyi bir öğretmen, fiziki olarak standardı yakalamış bir okulda da harikalar oluşturabilir.

- Okulda; her çocuğun farklılığının kabul edildiği, bilgiyi öğretmeyi değil; bilginin öğrenilebilmesi için gerekli becerileri kazandırmayı, öğrendiği bilgiyi hayatında kullanabilmeyi hedefleyen, öğrenciye zengin bir öğrenme ve deneyim olanağı sunan eğitim, teknik ve yöntemlerinin kullanılması önemlidir. Ders işleme teknikleri nasıl olmalıdır? Drama, oyun, yaparak yaşayarak öğrenme, gözlem ve deney gibi yöntemler kullanılıyor mu? Bilgi ezberletiliyor mu? Yoksa öğrenmenin kalıcılığı mı sağlanıyor? Öğrenciye dayatma yoluyla mı çok ödev veriliyor? gibi soruların cevabını bilmelisiniz. Ödevi çok veren öğretmen ve okul değil; oyunla, deneyle ve sunumla konuyu işleyen öğretmen/okul aranmalıdır! Ayrıca okulun eğitimle sosyal aktiviteleri dengelendiği bir programa sahip olması, çocukların mutluluklarını (psikolojisini) akademik başarılarından ön planda tutması da önemli bir ayrıntıdır! Ödevi çok veren öğretmen ve bu ödevlerin yapılması için baskı yapan veliler çocukta istenmeyen kaygı ve panik oluşturmaktadır.

- Yıllardır yabancı dil öğretmekte ve öğrenmekte zorluk çekmiş, bu konuda başarısız olmuş bir toplumuz. Görüşmelerinizde yabancı dilin nasıl öğretildiğinin cevabını almalısınız. Öğrenciye yabancı dil konuşarak, yaparak ve yaşayarak mı öğretiliyor? Yoksa tahtaya yazılmış bir takım gramer kalıplarıyla mı? Bu konuda özel okulların eğitim olanaklarının devlet okullarından farklı olduğu açıktır. Kısacası mezun olan öğrencinin orta öğretimde ya da üniversite düzeyinde hazırlık sınıflarını atlama oranı okul seçiminde bir referans olabilir.

- Öğrencinin derste verimli olabilmesi dengeli ve düzenli beslenmesine bağlıdır. Tercih edeceğiniz okulun yemek hizmetlerini sorgulamalısınız. Yemek nereden temin ediliyor? Yemek mönüsü nasıl? Yemekler doyurucu ve besleyici mi? Yemek hijyenik koşullarda hazırlanıyor mu? Okulun kantininde neler satılıyor? Küçük yaştaki yemek seçen öğrenciler için bir tedbir alınıyor mu? ‘Yemeklerde organik ürün kullanılıyor’ deniliyorsa kullanılan ürünlerin sertifikası var mı? Bu sorulara alacağınız cevaplar sizi tatmin etmelidir.

- Uzman ve eğitimcilerin üzerinde uzlaştığı bir kriterdir ‘okul mesafesinin eve yakın olması.’ Evinize en yakın ve en kaliteli eğitim hizmetini alabileceğiniz bir okul arayışında olmalısınız. Zira uzun yol mesafesini servisle kat eden öğrenci, bedenen yorulduğu için motivasyonu bozulacaktır ve verimliliği düşecektir. Eğer eve yakın mesafede kaliteli eğitim veren bir okul yoksa farklı çözüm yolları aramak gerekebilir. Özellikle küçük yaştaki çocuk sahibi velilerin sık sık okula gitmeleri gerekeceğinden okulun aileler için de en kısa sürede ulaşılabilir olması önemlidir.

- Seçeceğiniz eğitim kurumunda aktif çalışan Rehberlik ve Psikolojik Danışma servisinin bulunması veli için önemli bir tercih nedeni olmalıdır. Rehberlik Servisi uzmanları, her öğrencinin biricik ve özel olduğu düşüncesinden ve öğrenci psikolojisinden yola çıkarak, gelişim psikolojisinin uygulama alanlarından da destek alarak, öğrenciyi tanıma, yönlendirme, bilgilendirme çalışmalarını yapıyor mu? Öğrenciyle ilgili yaptığı çalışmalar hakkında ve velinin ihtiyaç duyduğu konularda bilgi aktarımı yapıyor mu? Tercih yapmadan önce cevabı alınması gereken sorulardır.

- Tercih edeceğiniz eğitim kurumunda bulunması gereken önemli bir özellik de; eğitim kurumunun itibarı ve başarılarıdır. Eğer oluşturulan algı olumlu ise o kuruma güven duyulabilir. Geçmişi, başarıları, etkinlikleri, sosyal sorumluluk projeleri, kazandırdıkları bu algıyı besleyen durumlardır. Özellikle özel okulların toplumda olumlu algı oluşturması pek de kolay bir iş değildir. Çocuğunuzu kaydettirmeden önce bu okulda okuyan öğrenci veya bu okulda çocuğu okuyan velilerle temasa geçilerek bilgi toplanması yerinde olacaktır.

- Çocuğunun sosyal alanda gelişmesini isteyen veliler okulun sosyal kulüp faaliyetlerini mutlaka araştırmalıdır. Öğrencinin kendi kendisinin zayıf ve güçlü yanlarını bilmesi, bu yönlerini kontrol edebilmesi, sorumluluk alması, gruba uyum sağlaması, öz güven kazanması en az akademik başarı kadar önemlidir. Kendini gerçekleştirmiş bireyler hayat başarısına ulaşmıştır. Hayat başarısına yalnızca akademik başarıyı gerçekleştirmekle değil, sosyal ve kültürel etkinlikler içinde yer alarak da ulaşılır. Bu anlamda yaşanmış başarı öykülerinin temeli genellikle kişinin okul hayatında atılmıştır. Örneğin; öğrenci birliği başkanı olmak, okul gazetesi çıkarmak Okul takımında oynamak, takımın kaptanlığını yapmak ya da drama-tiyatro oyununda rol almak. Bu faaliyetlerin her biri bir deneyim olacak, deneyim kazanan öğrenci de gerçek hayatta karşılaştığı sorunların çözümünde öğrenmiş olduğu bilgi ve deneyimi kullanacaktır.”

Özdemir, “Okul seçiminde dikkat edilmesi gereken yukarıdaki kriterlere ders sayısı, servis, güvenlik vb. gibi onlarca kriter daha eklenebilir. Her bir veli için bu kriterlerin önceliği değişmekle birlikte, başta da bahsedildiği gibi hepsinden önemlisi öğretmen kalitesidir. İyi bir öğretmen öğrencisinin dünyasını değiştirebilir” ifadelerini kullandı.