Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kış aylarında artacak gaz talebinin karşılanması için ek kaynak görüşmelerinin sürdüğünü belirterek, “Ülkemizin uzun dönemli doğal gaz anlaşmalarının olması elimizi rahatlatan bir unsur. Diğer taraftan doğal gaz ihtiyacımızın bu sene yaklaşık yüzde 20 artmasını öngörüyoruz. Farklı tedarik kanallarından ilave talebi karşılamak üzere planlamalarımızı yaklaşan kış şartlarına göre sürekli güncel tutuyoruz" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’na video konferans yöntemiyle katıldı. Bakan Dönmez toplantıda yaptığı konuşmada, “Bir süredir gündemde Avrupa’nın yaşadığı enerji krizi var. Kıtada enerji fiyatları tarihi rekorlar kırıyor. Üretim sektörü büyük zorluklar içerisinde. İngiltere’de şirket iflasları konuşuluyor. Krizin gıda fiyatlarını, son tahlilde de enflasyonu yukarı çekeceği düşüncesi hakim. Henüz kış gelmedi. Ancak tedarik sorununun çözülememesi durumunda mevcut durumun ilerleyen günlerde şiddetini daha da artıracağına yönelik pek çok projeksiyon bugün Avrupa kamuoyunun gündemini daha fazla meşgul ediyor. Benzer şekilde Çin’de de artan talebin karşılanması konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta Çin’de 100 milyon kişiyi etkileyen elektrik kesintileri meydana geldi. Pek çok şirket üretime ara vermek zorunda kaldı. Dünyanın bu denli birbirine entegre olduğu bir dönemde tıpkı domino taşları gibi bir ülkede meydana gelen bir değişimin diğer ülkeleri etkilememesi günümüz dünyasında artık neredeyse imkansız” ifadelerini kullandı.

“Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında arz ve tedarik konusunda iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim”

Covid-19’un yerli üretimin, yerli kaynakların, yerli tedarik zincirinin özellikle küresel bir kriz anında ne denli önemli ve stratejik olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Bakan Dönmez, “Doğru ve uzun vadeli bir planlama ve krizlere karşı öngörülerimiz sayesinde enerji yönetiminde neleri doğru yaptığımızı ve nelerden ders çıkarmamız gerektiğini yaşanan güncel küresel enerji krizinde bir kez daha gördük. Özellikle Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında arz ve tedarik konusunda iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Teknik altyapı noktasında güçlü bir durumdayız. Uluslararası boru hatları, yer altı doğal gaz depolama, LNG ve FSRU tesislerimiz gibi sistemi ciddi oranda besleyen kaynaklara sahibiz. Depolamada gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz” diye konuştu.

“Doğal gaz ihtiyacımızın bu sene yaklaşık yüzde 20 artmasını öngörüyoruz”

Kış aylarında artacak gaz talebinin karşılanması için de ek kaynak görüşmelerinin sürdüğünü söyleyen Bakan Dönmez, “Öncelikle ülkemizin uzun dönemli doğal gaz anlaşmalarının olması elimizi rahatlatan bir unsur. Diğer taraftan doğal gaz ihtiyacımızın bu sene yaklaşık yüzde 20 artmasını öngörüyoruz. Farklı tedarik kanallarından ilave talebi karşılamak üzere planlamalarımızı yaklaşan kış şartlarına göre sürekli güncel tutuyoruz. Dünya genelinde rekor düzeyde artan enerji fiyatlarından elbette Türkiye olarak biz de etkileniyoruz. Enerji fiyatlarının küresel ekonomileri allak bullak ettiği bir dönemde maliyet artışlarının vatandaşlarımıza en az seviyede yansıması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyuyoruz. Elektrikte yaptığımız sosyal destek yardımlarıyla bugüne kadar yaklaşık 2 milyon haneye 3,1 milyar liralık destek sağladık. Hane halkını, esnafımızı ve üreticilerimizi korumak için elimizdeki bütün imkanları sonuna kadar kullanacağız” şeklinde konuştu.

"Hedefimiz gazın 2023 yılında sisteme bağlanması ve ilk faz gaz akışının sağlanması"

Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde nihai amacın enerji alanında milli bağımsızlık hedefine ulaşmak olduğunun altını çizen Bakan Dönmez, şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz günlerde Yavuz Sondaj Gemimiz Karadeniz’deki çalışmalara destek vermek üzere bölgeye intikal etti. Filyos’ta sondaj kulesinin yeniden montajını müteakip Karadeniz’deki ilk sondajına başlayacak. Karadeniz gazında çalışmalarımız takvime uygun bir şekilde ilerliyor. Hedefimiz gazın 2023 yılında sisteme bağlanması ve ilk faz gaz akışının sağlanması. Bu rezerv, 2027 yılında en yüksek üretim kapasitesine ulaştığında Türkiye’nin yıllık iç tüketiminin üçte birini karşılar hale gelecek. Türkiye enerjide son yıllarda büyük bir başarı hikayesi yazdı ve yazmaya devam ediyor. Enerji piyasasının kamu hakimiyetine dayalı yapısını serbest piyasa modeline dönüştürdük. Uyguladığımız bu sistem pek çok ülke tarafından örnek alınıyor. Bu yıl üç yeni enerji piyasasını devreye aldık ve enerji ticaretinde merkez ülke olma hedefimize bir adım daha yaklaştık.”

"Paris İklim Anlaşması, onaylanmasıyla birlikte iklim değişikliğiyle mücadelemiz konusunda en önemli argümanımız olacak"

Yenilenebilir enerji kaynaklarının her zaman gündemin ilk sıralarında yer aldığının altını çizen Bakan Dönmez, “Paris İklim Anlaşması, onaylanmasıyla birlikte iklim değişikliğiyle mücadelemiz konusunda en önemli argümanımız olacak. Şu an yenilenebilir enerjideki kurulu gücümüz 52 bin megavat üzerinde. Bir başka ifadeyle kurulu gücümüzün yüzde 53’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. 20 yıl önce hidroelektrik ağırlıklı bir yenilenebilir enerji portföyümüz varken bugün rüzgar, güneş, biyokütle ve jeotermal kaynakların da ağırlığını artırmasıyla daha dengeli bir yenilenebilir enerji portföyüne ulaştık” açıklamasında bulundu.

"Toplam 2 bin MW gücündeki YEKA RES-3’ün başvurularını 14 Aralık’ta alacağız"

Yenilenebilir enerjide rüzgar ve güneş enerjisini yaygınlaştırmak için 4 bin 500 megavat (MW) yeni YEKA yarışmalarının ilanına çıktıklarını hatırlatan Bakan Dönmez, “Toplam 2 bin MW gücündeki YEKA RES-3’ün başvurularını 14 Aralık’ta alacağız. 75 şehirde 42 bağlantı noktasında yapacağımız YEKA RES-3, 20 ila 90 MW arasında değişen kapasitelerde olacak. YEKA GES-4’ün başvurularını da 30 Mart 2022’de alacağız. 3 şehrimizde toplam bin megavatlık kapasite tahsisi ayırdığımız YEKA GES-4’ü, 50 ila 100 MW’lık yarışmalar halinde yapacağız. Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de ilanına çıktığımız YEKA GES-5 ise toplam bin 500 MW gücünde olacak. 23 şehir ve 76 bağlantı noktasında yapacağımız YEKA GES-5 yarışmamızın başvurularını 12 Ocak 2022’de alacağız” dedi.

"Enerjide kaynak zengini bir ülke değiliz ve bu nedenle kaynaklarımızı azami verimlilikte kullanmak zorundayız"

Bir hususu net olarak açıklamak istediğini söyleyen Bakan Dönmez, şunları söyledi:

“Enerjide kaynak zengini bir ülke değiliz. Bu nedenle kaynaklarımızı azami verimlilikte kullanmak zorundayız. Yurt dışı kaynaklı her bir ilave enerji arzı ekonomimize ekstra yük demektir. Daha az enerjiyle daha fazla katma değer sağlamak, daha az maliyetle daha yüksek verim almak için enerji verimliliğini hayatın her alanında istisnasız uygulamak zorundayız. Çünkü enerjinin verimli kullanılması neticesinde oluşan tasarruf ilave bir arz kaynağıdır. Enerji verimliliğinde hedeflediğimiz noktalara ulaştıkça yurt dışından ithal edeceğimiz enerji kaynakları da yıllara sari olarak azalacaktır.”

"İlk reaktörü 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılında devreye alacağız"

Nükleer enerji konusunda Bakanlık olarak somut adımlar attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini vurgulayan Dönmez, “2018 yılında Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımına başladık. Çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Son reaktörün temelini önümüzdeki yıl atacağız. İlk reaktörü 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılında devreye alacağız. Diğer reaktörler de takip eden yıllar içinde sisteme dahil edilecek. Böylece ülkemiz nükleer enerjiyle yeni bir döneme girmiş olacak. Tüm bunlar bize ‘enerjinin gelecek, geleceğin ise enerjide’ olduğunu gösteriyor. Bizler bu enerjinin her zaman yüksek kalması için canla başla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.