Çin’de yoksullukla mücadelede edinilen öğrenimleri anlatan Öğretim Üyesi Doçent Dr. Alessandra Cappelletti, "Tabii ki hâlâ bazı zorluklar var. Ama iyimser olmak zor değil" dedi.

2016 yılında Çin, 2020 yılı sonuna kadar 832 eyaletini aşırı yoksulluktan çıkarmayı hedeflemişti. Bu hedefe geçtiğimiz Kasım ayında ulaşılan ülkede Devlet Başkanı Xi Jinping, bu durumu "tam anlamıyla bir zafer" olarak niteledi.

Xi’an Jiaotong-Liverpool Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Dr. Alessandra Cappelletti, projenin bu kadar başarılı olmasının birkaç nedeni olduğunu ve diğer ülkelerin çıkarabileceği bazı dersler olduğuna inandığını söyledi.

“Öncelik ver”

Çin’in planının başarılı olmasındaki kilit unsurlardan birinin güçlü bir siyasi irade olduğunu belirten Dr. Cappelletti sözlerine şöyle devam etti: "Hükümet, bürokratik açıdan bütün mekanizmayı seferber etti. Verilen sözü sürenin sonunda gerçekleştirmek için her şey yolunda gidiyordu, ancak 2020 yılının başlarında Covid-19 salgını dünya genelinde ekonomik yavaşlamaya neden oldu."

Dr. Cappelletti ayrıca şunları ifade etti: "Merkezi hükümet, programı beklemeye almak yerine yerel yetkililere hedefe kilitlenmeleri için hızlıca talimatlar verdi. Merkezi hükümet tanımlanmış bir hedefi ilettiğinde, bu gerçekten bir zorunluluk haline gelir."

“İleriyi düşün”

Bir eyalet yoksulluktan kurtulduktan sonra, yetkililerin arkasına yaslanıp iyi bir iş çıkardıkları için kendilerini tebrik etmesi kolay olurdu. Dr. Cappelletti şunları söyledi: "Ancak, Çinli politika yapıcılar her çözümün 10 farklı sorun daha oluşturduğunu düşünüyor. Bu, her şeyde karmaşıklık gören "ilişkisel" dünya görüşünden kaynaklanıyor."

Cappelletti ayrıca "Stratejilerden biri çiftçilerin kendi işlerini geliştirmelerine yardımcı olmaktır. Pekin’deki Çin Tarım Üniversitesi, Siçuan’daki bir köyde çiftçilere evlerini restore etmeleri ve turistlere oda kiralamaları için yardım etti." diye konuştu.

“İçeriye bak”

Cappelletti, Çin’in yıllar içinde ekonomik odağını değiştirdiğini şöyle açıkladı: "Çin’in ekonomik sistemini ucuz işçiliğe ve kömüre bağımlı bir sistemden teknolojiye dayalı yenilikçi bir modele dönüştürmesi için bir baskı vardı." Ülke, iç piyasayı canlandırmaya ve ihracata olan bağımlılığı azaltmaya da öncelik verdi.”

Yerel ekonomiyi teşvik etmenin dolaylı bir yolunun eğitim ve sağlık sektörüne yatırımı artırmak olduğunu, çünkü bu hizmetlerin sıradan vatandaşlar için daha uygun fiyatlı olması halinde, harcanabilir gelir artışı olduğunu belirten Cappelletti, "Tabii ki hâlâ bazı zorluklar var. Ama iyimser olmak zor değil" dedi.