Erzincan Valisi Ali Arslantaş’ın da katıldığı iftar programına Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, İl Genel Meclis Başkanı Ünal Tuygun, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sarak, Organize Sanayi Bölge Müdürü Resul Yeşilbağ, bazı protokol üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Yemek öncesi salondaki davetlilerin masalarını gezen Vali Ali Arslantaş ve Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sarak, yatırımcılarla selamlaştı.
Programda ilk olarak konuşan Organize Sanayi Bölge Müdürü Resul Yeşilbağ, OSB’deki yatırım ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yeşilbağ konuşmasında ”Daha iyi bir Erzincan için, daha yaşanabilir Erzincan için ve nüfusu yerinde sayan değil artan bir Erzincan için sanayisi ile büyüyen üreten bir şehir olmak zorundayız.
Şehirlerin kalbi sanayisidir, sanayilerin kalbi ise Organize Sanayi Bölgeleridir. Bizlerde tüm sanayicilerimizle Erzincan Organize Sanayi Bölgesi olarak bu şehre can verebilmek hayat verebilmek için şehrin her kesimi ile her kurumu ile desteklenmeyi ümit ediyoruz.
Bu sloganla çıktık bu yola Erzincan Organize Sanayi üretiyor Erzincan Büyüyor,OSB’ler  üretiyor Türkiye büyüyor.2023 hedeflerine yürürken OSB’siz bir Erzincan ve OSB’ler siz bir Türkiye imkansız.Bu itibarla şehrimize yeni atanan ve Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Başkanımız ve yönetim kurulu Başkanımız Erzincan yeni Valimiz Sayın Ali Arslantaş beyefendinin destekleriyle de ümit ediyorum ki Erzincan hak ettiği yeri bulacaktır.
Bu vesile ile de Sayın Valimize tekrar Erzincan’ımıza hoş geldiniz diyor, görevlerinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Programımıza teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyor,hepinizi saygı ile selamlıyorum hayırlı iftarlar diliyorum” dedi.
Daha sonra konuşan Vali Ali Arslantaş, Erzincan ile diğer iller arasındaki ticaret, yatırım ve bir çok ekonomik durumun kıyaslamasında bulunarak, Erzincan’ın bu tabloda olması gerektiği yere vurgu yaptı ve biraz gayret göstererek el ele verildiğinde neler yapılabileceğine dikkat çekti.
Konuşmasını sürdüren Vali Ali Aslantaş; “Ülke ekonomilerinin güçlenmesini sağlayan sanayileşmenin hızlı bir şekilde gelişmeye başlamasıyla birlikte, yerleşim merkezlerinin içlerine kurulan sanayi işletmeleri düzensiz bir şekilde genişlemişlerdir. Şehirlerde yaşayan insanların sosyal yaşam alanları içerisinde kalan bu sanayi merkezleri, oradaki insanların yaşam kalitesini, gürültü kirliliği, hava kirliliği ve benzeri şekilde olumsuz etkilemiştir. Bunun yanında sanayi işletmeleri birbiriyle bağlantılı üretim yapmalarından dolayı bir arada olmalarını da zorunlu kılmıştır.
Bunun sonucunda alt yapısı tamamlanmış, ulaşım imkânları ucuz ve çabuk olan, işletmelerin genişlemelerine imkân verecek tesislerin, yerleşim alanları dışında kurulması ihtiyacı hâsıl olmuş, böylelikle organize sanayi bölgeleri ön plana çıkmıştır.
Bunun yanında ülkeler arasında görülen gelişmişlik farkları, ülke ölçeğinde, bölgeler arasında da yaşanmakta, gelişmiş ya da gelişmemiş her ülkede bölgesel dengesizlikler görülmektedir. Her ülkenin coğrafi, siyasi, tarihi ve ekonomik birtakım farklılıkları bulunmaktadır. Bu nedenle organize sanayi bölgeleri, bölgesel dengesizliklerin giderilmesinde kullanılan çözümlerden biri olarak görülmektedir.  
Bir başka açıdan bakıldığında; ekonomik kalkınmanın temel göstergesi olan sanayileşmenin ülkenin belirli bölgelerinde yoğunlaşması bölgesel dengesizliklerin oluşmasına neden olmaktadır. Ekonomik kaynakların kullanımı ve dağılımında bölgeler arasında dengenin sağlanmasında en çok yararlanılan araçlardan biri de ülkenin çeşitli yerlerinde sanayinin düzenli yerleştirildiği sahaların, yani OSB’lerin kurulmasıdır.
Dengeli bölgesel kalkınmanın sağlanmasını amaç edinen organize sanayi bölgeleri, orta ve küçük ölçekteki sanayi işletmelerinin teşvik edilmesi ve geliştirilmesi için önemli bir ortam sunmaktadır diye düşünüyorum.
Bu sebeple; Organize Sanayi Bölgeleri; sanayileşmenin dengeli yürütülmesi, bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilerek sosyal ve ekonomik dengenin sağlanması için, ülkemizde dâhil olmak üzere pek çok ülke tarafından sanayileşme aracı olarak kabul edilmiştir. Çünkü Organize Sanayi Bölgeleri başta istihdam imkânları olmak üzere pek çok hususta yerel kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Bunun yanı sıra düzenli şehirleşmeyi temin etmekte, işletmeler arası koordinasyonu sağlamaktadır.
Erzincan’da mevcut OSB, bu amaçlar doğrultusunda gelişimini sürdürmektedir. İlimizde sanayi sektöründe halen 1430 insanımız çalışmaktadır. OSB de üretime geçen firma sayısı 64 olup çok yakında açılması planlanan 10 işyeriyle ve proje safhasında olan 11 işyeriyle birlikte ancak %55 doluluk oranı yakalanacaktır. halen doluluk oranımız %46 dır. Maalesef FORTUNE 500 listesinde ilimizden herhangi bir işletme bulunmamaktadır. Yani Türkiye’nin en büyük 500 işletmesi arasında yokuz değerli misafirler.
Erzincan %48 istihdam oranıyla 81 il arasında kendisine ancak 48. sırada yer bulabilmektedir. İşgücüne katılma oranımız %51 dir. Erzincan'da toplam çalışan sayımız 50.268 olup bu çalışanların bakmakla yükümlü olduğu sayı 94.018 kişidir. Yani her çalışan kendisiyle beraber 3 kişiye bakmak zorundadır.
2013 yılı verilerine göre kişi başına gayri safi katma değer Türkiye için 9244 dolar iken Erzincan için maalesef 5901 dolardır.
Malumunuz TRA1 bölgesinde Erzincan, Erzurum ve Bayburt illerimiz bulunuyor. Sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışanların oranı tüm Türkiye'de  Sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışanların sadece %0.81 etmektedir. Başka bir ifadeyle Erzincan, Erzurum ve Bayburt illerimizde sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışanların toplamı ancak İstanbul İlinin 38 de biri kadardır.
Yine ilimiz nüfus olarak da 81 il arasında 70. sırada bulunmaktadır. Kilometre karede yaşayan 19 kişi ile ise ancak Tunceli ilini geçip 80. sıraya yerleşmişiz. Türkiye ortalaması ise kilometre karede 100 kişidir.
Yine 2013 yılı verilerine göre Erzincan'da yapılan yıllık ihracat sadece 7.300.000 dolar iken İstanbul 70 milyar dolar ile başı çekmektedir.
Tüm bu verileri siz değerli misafirlerimizin canını sıkmak için anlatmadım. Sadece bir işe başlarken kendi halimizi bilmenin önemine dikkat çekmek için sizlerle paylaştım, çünkü değerli dostlar sayamazsak yönetemeyiz. Tüm bu olumsuz verilerin aslında bizim için bir avantaj olduğunu da hatırlatmakta yarar var.  İstanbul kilometre karede 2725 kişiyi besleyip doyurabilecek imkana muhtaçken bizim sadece 19 kişiyi besleyip doyurmamız gerekiyor. İstanbul 70 milyar dolarla ihracatta %100 artış sağlayacakken biz sadece 7 milyon dolarla %100 artış sağlayabiliyoruz. Ümitsizliğe kapılmaya gerek yok, biraz gayret ile Erzincan'da neler neler yapılabileceği görünüyor.
Bu vesileyle siz değerli iş adamlarımızın şahsında ilimizin ekonomik sosyal kalkınmasında payı olan, desteği olan herkese teşekkür eder, en içten sevgi ve saygılarımı sunarım"dedi.