İSTANBUL (AA) - Bekir Gürdamar - Yılın ikinci çeyreğine ilişkin ilk sanayi üretimi verileri beklentilerin üzerinde artarak ilk çeyrekteki güçlü büyümenin yavaşlasa da devam edebileceğine işaret etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,2, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre yüzde 0,9 artarak beklentileri aştı.

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4 ile tahminleri aşan bir ekonomik büyüme kaydeden Türkiye'de, sanayinin çarklarının yılın ikinci çeyreğinin başında da dönmeye devam ettiğini gösteren veriler, yılın geri kalanı için büyümeye ilişkin tahminleri de pozitif etkiledi.

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin yüzde 8 olduğunu belirterek, aylık endekslerdeki oynaklık nedeniyle trend açısından daha net görüntü verdiğine dikkati çektiği üç aylık hareketli ortalamanın yıllık değişiminin, halen üretimin gücünü koruduğunu gösterdiğini söyledi.

İkinci çeyrekte sanayi üretimi yıllık artışının yüzde 5 veya altına doğru yavaşlayabileceğini ifade eden Bürümcekçi, sanayi üretimi endeksinin ilk çeyrekte yüzde 9,9 arttığını anımsattı.

"Büyüme tahmini üzerindeki riskler yukarı yönlü"

Haluk Bürümcekçi, öncü göstergelerin büyüme eğiliminin 2018 yılının ikinci çeyreğinde güç kaybettiğine işaret ettiğine dikkati çekerek, buna karşın son verilerle 2018 yılı büyüme tahmini yüzde 4 üzerindeki risklerin yukarı yönde olduğunu dile getirdi.

Yılın ilk çeyreğinde büyümenin geçen yıldan devreden momentumla güçlü gerçekleştiğini belirten Bürümcekçi, değerlendirmesine şöyle devam etti:

"İkinci çeyrekte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yüklü faiz artışlarına yönelmesi ve ikinci piyasa faizlerinin ciddi boyutta yükselmesi sonucu kredi faizlerinin de yükseliş eğiliminde olmasıyla, öncü göstergelerin de teyit ettiği üzere, tüm sektörlerde belirgin yavaşlama izlenecek gibi durmaktadır. Buna karşılık, seçim öncesi açıklanan teşvik ve tedbirlerle, emeklilere bayram ikramiyesi gibi harcama artışları bu zayıflamanın hızını yavaşlatabilecektir. Dolayısıyla büyümenin ne ölçüde yavaşlayacağı seçim sonrası dengeleyici maliye politikası tedbirleri alınıp alınmayacağına bağlı olacaktır."

"Kimya ve inşaat sektörleri üretim aktivitesini destekliyor"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı sanayi üretiminde geçen yılın temmuz ayından itibaren hakim olan güçlü yıllık artış oranlarının mart-nisan döneminde daha ılımlı bir platforma indiğini belirterek, "Güçlü parasal sıkılaşma ve daha az destekleyici küresel koşullar doğrultusunda da, yavaşlamanın önümüzdeki dönemde belirginleşeceğini tahmin ediyoruz." dedi.

Nisan ayında sanayi üretimindeki arındırılmamış verilerle yıllık artışın yüzde 5,1 ile beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğine değinen Tokalı, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin son iki aydır yükseliş eğiliminde olduğunu dile getirdi.

Tokalı, öncü verilerin, yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 9,9 artan sanayi üretiminin ikinci çeyrek için yüzde 5-6 bandında bir seviyeye, büyüme oranının ise yüzde 7,4’ten yüzde 4’ler seviyesine gerileyebileceği sinyalini verdiğini kaydetti.

Güçlü baz etkisini nedeniyle yılın üçüncü çeyreğinden itibaren yavaşlamanın daha belirgin olacağına değinen Tokalı, yılın tamamı için büyüme beklentilerinin halen yüzde 4 seviyesinde olduğunu kaydetti.

Tokalı, son üretim verilerine göre dayanıklı tüketim mallarındaki zayıflığın iç talepteki yavaşlama sinyallerini onayladığın dile getirerek şu şekilde konuştu:

"Yatırım mallarındaki gerileme daha ziyade geçen yılın aynı ayında gerçekleşen güçlü artışın etkisiyle ilgili görünüyor. Nitekim, yüksek teknoloji ürünlerinde de benzer yansıması izleniyor. Diğer ulaşım araçlarında gözlenen düşüş, üretim teslimatıyla ilgili bir gecikmeyle ilgili olabileceği izlenimi veriyor. Sektörel bazda da, ekonominin diğer sektörlerini desteklemesi yönünden önemli olan kimya ve inşaat sektörleri ivme kaybı olmakla birlikte üretim aktivitesini desteklemeye devam ediyor; otomotiv sektörü ise yıllık üretim artışına sınırlı bir destek sağlıyor."