Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Manisa İl Müdürü Yavuz Kurt, kayıt dışı istihdamla mücadelenin bir memleket meselesi olduğunu söyledi. Kurt, kayıt dışılık virüsünün Türkiye ekonomisini enfekte ettiğini, bu sorunu ortadan kaldırarak, işverenler arasında adil rekabet koşullarını sağlamayı işçinin alın terini güvence altına almayı ve gelecek nesiller için sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini temin etmeyi istediklerini belirtti.

SGK Manisa İl Müdürü Yavuz Kurt, kurum binasında bir basın toplantısı düzenleyerek kurum tarafından yürütülen kayıt dışı istihdamla ilgili açıklamalarda bulundu. Basın toplantısına SGK İl Müdür Yardımcıları Nejdet Eren, Buket İnce, Şehzadeler SGK Merkez Müdürü Özkan Çemek ve Sosyal Güvenlik Denetmeni Özer Demirdizen katıldı.

Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıt dışı ile yalnızca polisiye tedbirlerle yani sadece müfettişler ve denetmenler eliyle mücadele eden bir kurum olmadığını kaydeden Kurt, “Çok daha planlı, organize, sistemli ve risk odaklı bir mücadele yöntemini benimsemiş durumdayız. Benim çok sevdiğim bir sözdür; ‘Hiçbir sorun başlangıcındaki zihin seviyesine kanılarak çözülemez.’ Bir kere kayıt dışılık Türk ekonomisini enfekte eden onun sağlıklı ve dengeli bir şekilde büyümesini hatta kalkınmasını engelleyen bir virüstür. Biz bu virüsle mücadele edebilmek için gerekli olan panzehiri de her geçen gün daha da etkili olabilecek şekilde geliştiriyoruz. Başlangıçtaki mücadele yöntemlerimizi, tekniklerimizi geliştiriyoruz. Bu mücadelede ilk sırada kurum müfettişleri ve denetmenler eliyle sahada mücadelemize devam ediyoruz. Bizzat iş yerlerine giderek denetimlerimizi sürdürüyoruz. İkinci safhada özellikle son 10 yılda teşvikler ve ücret destekleri eliyle kayıt dışı istihdamla mücadeleyi benimsemiş durumdayız. Bununla ilgili ne yapıyoruz? Bugün SGK’nın 15’e varan ayrı teşvik uygulaması var. Ödenmesi gereken prim oranlarını kimi zaman yüzde 53 oranında aşağıya çekiyoruz hatta bazı teşvik türlerimizde sıfırlıyoruz. Yani işverenlerimize, iş dünyasına diyoruz ki sadece işçinin ücretini ödeyin, belli koşulları yerine getirmek şartıyla, bu şekilde istihdam etmiş olduğunuz işçiler için SGK’ya bir kuruş prim ödemeyin diyoruz. Haliyle yapmış olduğumuz bu teşvik ve ücret destekleri iş gücü maliyetlerini aşağıya çektiğinden dolayı kayıt dışı istihdamda bizim elimizi güçlendiren bir noktaya geliyor. Borcu olmayan, SGK’ya karşı prim belgeleriyle ilgili yükümlülüklerini zamanında yerine getiren hatta borcu olmakla beraber bu borçlarını yapılandıran işverenlerimizin tamamı bu teşviklerden etkin bir şekilde yararlanabiliyor. Hatta şöyle bir rakam verebilirim sadece Manisa’da 2019 yılının haziran ayında yalnızca bir aylık dönemde Manisa’daki işverenlerimize sağladığımız teşvikler ve asgari ücretin toplamı 64 milyon TL’yi aşıyor. Sadece bir aylık rakam bu. Üçüncü sırada ise bilgilendirme ve rehberlik faaliyetlerini çok önemsiyoruz. Dediğim gibi sadece polisiye yollarla değil aynı zamanda eğitim kurumlarımızda, sivil toplum örgütlerimizde, iş dünyamızın, ticaret ve sanayi odalarımız, organize sanayi bölge müdürlüklerimiz, ticaret borsası, serbest muhasebeciler ve mali müşavirler odası, ziraat odaları gibi temsilcilerini düzenli olarak ziyaret etmek, burada üyelere yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlemek suretiyle bilgilendirme ve rehberlik yoluyla da sosyal güvenlik bilincini ülkemizde artırmak çabası içindeyiz" dedi.

Son 8 ayda bin 950 kayıt dışı tespit edildi

Sadece Sosyal Güvenlik Kurumu denetmenleri ve Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) servisleri yoluyla 2019 senesi içinde 8 aylık bir süre içerisinde bin 950 kayıt dışı istihdam tespit ettiklerini kaydeden Kurt şunları söyledi:

"Bunlarla ilgili gerekli yaptırımları yaptık. Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim. Bir kere hepimiz aynı geminin içerisinde seyahat ediyoruz. Bu geminin güvenli bir şekilde limana ulaştırılabilmesi, gerek bu gemi içerisinde seyahat eden iş dünyasının gerek kamu otoritelerinin, gerek sadece vatandaşların, hepimizin vazifesi; kayıt dışı istihdamla mücadele sadece kamu otoritelerinin aldığı tedbirlerle sağlanamaz. Dinamik bir sorundan bahsediyoruz. Biz bir iş yerine denetim yaptığımızda bir sigortasız çalışan tespit ediyorsak, işveren o gün onun bildirimini yapıp yarın çıkışını verip tekrar sigortasız çalıştırmaya devam ettirebilir. Hak verirsiniz ki kısıtlı bir denetim gücüyle aynı iş yerini yılın her günü bizden denetlememiz beklenemez. O zaman ne yapmamız gerekiyor? Düzenlediğimiz projelerle bilinç seviyesini artırarak bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Sigortasız işçi çalıştırmakta, bizim tanıdığımız onca olanağa rağmen eğer ki bir ısrar söz konusu olursa biz kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. SGK çatısı altına girmeden kayıt dışı çalıştırmaya biz kurum olarak kesinlikle göz yummayacağız. Bunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Gönlümüzden geçen, denetimi, caydırıcı yaptırımları son tercih olarak görmek. İş dünyamızın teşviklerimizden, desteklerimizden, onlara yönelik bilgilendirme ve rehberlik faaliyetlerimizden istifade etmeleri çok daha fazla hepimizi memnun edecek sonuçlar doğuracaktır. Sosyal Güvenlik Kurumunun sürdürülebilirliği, işçilerimizin alın terinin muhafaza edilebilmesi ve iş dünyamızın haksız rekabete maruz kalmadan adil rekabet koşulları içerisinde çalışma yaşamına devam edebilmeleri açısından sigortalı çalışmanın önemini tekrar hatırlatıyorum. Bunun bir memleket meselesi olduğunu ve vatani bir görev olduğunu da ayrıca vurgulamak istiyorum.”