Son yapılan bir araştırman sonucuna göre, şirketlerin yüzde 51’inde Koronavirüs (COVID-19) salgını ile mücadeleye yönelik herhangi bir iş sürekliliği planı bulunmuyor.

Küresel olarak işletmeleri etkilemeye başlayan bir siber saldırı, deprem veya Koronavirüs gibi tıbbi bir salgının da aralarında bulunduğu bir felaketle karşı karşıya kaldığında hayata geçirilecek bir ‘iş sürekliliği planı’ kuruluşun bu durumdan en az şekilde etkilenmesine yardımcı oluyor. Çalışanlar, Koronavirüs gibi kriz durumlarında durumu izlemesi ve değerlendirmesi ve onlarla önemli bulguları paylaşması için işverenlerine güveniyor. Mercer’ın dünya genelinde gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre, şirketlerin yüzde 27,2’sinin herhangi bir iş sürekliliği planı bulunmuyor.

Şirketlerin yüzde 24’ü ise şu an bir plan hazırlama aşamasında olduğunu belirtiyor. Evden veya uzaktan çalışma uygulamasının şirketler için önemli bir husus olmaya devam edeceği görülürken, şirketlerin yüzde 42’si çalışanlarını, özellikle virüsten etkilenen alanlarda uzaktan çalışmaya teşvik ediyor. Şirketlerin yüzde 92 gibi ezici bir çoğunluğu ofisin kapanması durumunda evden çalışmanın tercih ettikleri seçenek olduğunu ifade ediyor.

"Virüsten etkilenen çalışana maaş ödemesine devam"

Çoğu şirket, durumu Dünya Sağlık Örgütü ve yerel yönetime danışarak izlerken, çalışanları ve ailelerini virüsten etkilenen bölgelerden tahliye etme olasılığına karşı ihtiyatlı davranıyor. Tahliye durumunda, ankete katılan şirketlerin yüzde 63,4’ü çalışanların şirket içindeki görevine bağlı olarak değişen sürelerde çalışanlara ödeme yapmaya devam edeceklerini belirtiyor.

İşletmeler mutlak olarak gerekmediği sürece seyahatleri büyük ölçüde azaltırken, küresel olarak virüsün çok etkili olduğu alanlarda seyahatleri yasaklamaya ağırlık veriyor. Yakın zaman önce virüsün çok etkilediği bölgelere seyahat eden çalışanların bir süre boyunca tecritte kalmasını ve bu süre zarfında evden çalışmasını zorunlu hale getiren şirketlerin yüze 80’i karantina süresince çalışanlarına ödeme yapmaya devam ediyor. Bu durum, şirketlerin çalışanlarının sağlığı ve emniyetini sağlamaya çalıştığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Dinçer Güleyin: "Çalışanlar, kriz durumlarında şirketine güvenmek ister"

Çalışanların mevcut durumu izlemesi ve konuyu değerlendirmesi konusunda şirketine güvendiğine dikkat çeken Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, ne olacağını kontrol edemesek de buna nasıl tepki verebileceğimizi kontrol edebileceğimizi ifade ederek, çalışanların kriz durumlarında şirketlerine güvenmek istediklerinin altını çizdi.

Güleyin, şirketlerin yapması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi: "Şirketler Dünya Sağlık Örgütü ve yerel sağlık otoritelerinden gelen güncel bilgileri takip ederek risk değerlendirmesi yapmalı. Riskin durumuna göre küresel ve yerel koşulları analiz ederek iş sürekliliği planlarını gözden geçirmelidir. İş seyahatlerini ertelemeyi değerlendirmek de alınabilecek tedbirler arasında. Ayrıca teknolojinin getirdiği kolaylıklar sayesinde uzaktan çalışma olasılıklarını ele almakta yarar var. Bunların yanı sıra çalışanların kaygılarını dinleyerek, korunma veya önlemeye yönelik tavsiyelerin iletişimini yaparak bir güven ortamı sağlamalıdır. İhtiyaç halinde iletişime geçilebilecek ekibi tanımlamak ve kriz aksiyon planı hazırlamak da büyük önem taşıyor."

Şirketlerin Koronavirüs tehdidine karşı yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

Dünya Sağlık Örgütü ve devlet kurumlarından bilgi toplayın.

İş sürekliliği planlarını gözden geçirin. Küresel ve yerel koşullar değiştikçe politikaları değerlendirmeye ve güncellemeye devam edin.

Seyahat gerektiren ve zorunlu olmayan toplantıları ertelemeyi değerlendirin.

Teknolojiden destek alarak uzaktan çalışma olasılıklarını iş sürekliliği planlarının bir parçası olarak kapsama alın.

Çalışanların kaygılarını dinleyin.

Korunma veya önlemeye yönelik tavsiyelerin iletişimini yapın.

İhtiyaç halinde iletişime geçilebilecek kriz ekibi tanımlayın ve aksiyon adımlarını hazırlayın.