Erkeklerde en sık görülen ikinci kanserin prostat kanseri olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Fatih Ölmez, “Prostat kanseri erken evrede çoğunlukla bulgu vermez. Belirtileri arasında ise idrar yaparken zorlanma, yanma, ağrı veya kesik kesik idrar yapma, özellikle geceleri sık idrara çıkma, idrarda kan ve kemik ağrıları görülür. Erkeklerde yaş, aile öyküsü, beslenme ve obezite prostat kanseri riskini artırmaktadır” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümünden Prof. Dr. Ömer Fatih Ölmez, 4 Şubat Dünya Kanser Günü kapsamında erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanserine ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Ölmez, “Prostat, idrar kesesinin hemen altında, bağırsakların alt kısmını oluşturan rektumun ön tarafında bulunan, erkek üreme sisteminin bir parçası olan salgı organıdır. Başlıca görevi spermi koruyan sıvıyı üretmek ve idrar kesesinin ağzını kasarak idrar kaçırılmasını önlemektir. Prostat kanseri, prostat dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşur. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra 2’nci en sık görülen kanser türüdür. Kansere bağlı ölümlerde ise 4’üncü sırada yer alır. Belirtileri arasında idrar yaparken zorlanma, yanma, ağrı veya kesik kesik idrar yapma, özellikle geceleri olan sık idrara çıkma, idrarda ya da spermde kan, ereksiyon problemleri ve kemik ağrıları görülür” diye konuştu.

5 risk faktörüne dikkat

Prof. Dr. Ölmez, prostat kanserine yol açan risk faktörlerini şu şekilde sıraladı: "Prostat kanseri riski yaşla birlikte artar. 40 yaş altı erkeklerde nadir görülürken, 50 yaş üstü erkeklerde prostat kanseri olma riski hızla artmaya başlar. Prostat kanseri olan bir baba ve erkek kardeşe sahip olmak, hastalık riskini yaklaşık iki kat artırır. Ancak çoğu prostat kanseri vakasında aile öyküsü yoktur. Yapılan araştırmalarda, çok fazla kırmızı et veya özellikle süt ürünleri gibi yüksek yağlı yiyecekler tüketen erkeklerde prostat kanseri olma riski biraz daha yüksek olarak gözükmektedir. Prostat kanseri riskini artırdığına dair net kanıt olmamakla birlikte hastalığa yakalananlarda daha agresif seyirli hastalık ile güçlü ilişkisi vardır."

"Erken evrede belirti vermeyebilir"

Prostat kanserinin erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ölmez, şu bilgileri verdi: "Prostat kanseri erken evrede çoğunlukla bulgu vermez. Pek çok prostat kanseri, prostat spesifik antijen (PSA) kan testi veya dijital rektal muayene ile tarama sonucunda tespit edilir. Erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin de 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli muayene olması ve PSA testini yaptırması erken tanı konulması açısından önemlidir. Prostat kanserli hastaların çoğu erken evrededir ve prostat bezinin dışına yayılmamıştır. Erken evrede tanı almış prostat kanserinde her hastanın hemen tedavi edilmesi gerekmeyebilir. Tedavi kararı, kanserin büyüme hızına, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir. Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri vardır. Erken evrelerde, kişinin belli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya radyoterapi uygulanabilir. Daha ileri evrelerde hormon tedavisi veya kemoterapi, akıllı ilaçlar gibi tedaviler uygulanabilir."