KÜLTÜR VE TURİZM

Erzincan, Doğu Anadolu Bölgesinde tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş önemli bir yerleşim yeridir. Tunç Çağından beri yerleşim yeri olduğu tespit edilen Erzincan’da; Urartu, Med, Pers, Hellen, Roma, Bizans, Selçuklu, ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini görmek mümkündür.
Bu gün özellikle Urartu-Hitit döneminden kalan şehir kalıntıları, kaleler, Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalan camiler, çeşmeler, köprüler, kervansaraylar ilin kültürel yapısına ışık tutmaktadır.
Erzincan, kültürel yapısı yanında turizm için doğal güzellikleri ile de önem taşımaktadır. Yaylaları, dağları, akarsuları, gölleri ve doğal ormanları yörenin doğal güzelliğine renk katmaktadır. Bu doğa ortamı Erzincan’da bir takım sporların yapılmasına da imkân sağlamıştır. Munzur Dağlarındaki doğal göllere ve yaylara yürüyüş, Fırat’ta rafting , yamaç paraşütü, kampçılık, kaya tırmanışı, kano sporu, Tercan ve Erzincan barajlarında su kayağı ve kış sporları gibi doğal sporların yanında cirit sporu da Erzincan’da başarı ile sürdürülmektedir.
İlin kültür varlıkları, spor ve doğal güzellikleri turizm potansiyelini oluşturmaktadır. Etrafında dağları, ortasında bağları ve şehircilik alanında örnek uygulamaları ile görülmeye değer güzelliktedir. Bu doğal güzelliği sosyal, kültürel ve endüstriyel tesislerle de süslemek Erzincan’ı daha da ileriye götürecektir.

Doğal Kaynaklar
İl, coğrafi yapısı itibariyle genel olarak kış sporları, su sporları ve doğal güzellikleri olan mesire alanları ile de turizm için çok yönlü özellikler taşımaktadır.
Erzincan kış turizmi için uygun iklim özelliklerine sahiptir. Dağ sporlarının yapılacağı 3.500 metre yüksekliğinde dağlar bulunmaktadır. Erzincan Baraj Gölü ve Tercan Baraj Gölünde su sporları yapılmaktadır. Karasu Nehrinde rafting, Küçük Çakırman Köyünde yamaç paraşütü, Esence Yedi Göllerde doğa yürüyüşü ve dağ bisikleti , kaya tırmanışı, kayak, dağ kampları, şelale buzul tırmanışı,cirit ve diğer turizm aktivitelerini oluşturmaktadır.
İlin turizm potansiyelleri çeşitli turizm kullanımları açısından bakıldığında çeşitlilik göstermektedir. Doğal mesire alanları, Girlevik Şelalesi, Bayırbağ-Değirmen önü, Pahnik Çayı ve çevresi Karakaya-Çermik, Ekşisu, Beytahtı,Mecidiye, Tercan ve Erzincan Baraj Gölü çevresi, Kemah Soğuksular gibi mesire alanları doğal güzellikleri oluşturmaktadır.
Tarihi eserlerden Tercan Mama hatun Kervansarayı ve Türbesi, Kemah Kalesi ve Sultan Melik Türbesi, Altıntepe Urartu kalıntısı, Erzincan Kalesi, tarihi hamamlar önem taşımaktadır

Yaylalar
Dumanlı Yaylası, Refahiye ilçe merkezinin hemen üzerinden başlayıp , güneye doğru uzanan bir alan içerisindedir. Çam ormanlarıyla kaplıdır. Doğal güzelliği, temiz havası, bol soğuk su kaynakları, av hayvanları ve kamp imkanları ile yaz ve kış turizmine açıktır. Ayrıca; Esence Yedigöller, Ergan Dağı üzerinde Melenkoç Yaylası, Bayırbağ Çamlık ve Soğanlı Yaylaları bulunmaktadır. Her yıl Esence Dağı ve Yedigöllere dağ tırmanışı yapılmaktadır. Bayırbağ Tekçam yaylasına yürüyüş ve kamp, Yaylabaşı Ardıçlı gölü mevkiinde yürüyüş ve kaya tırmanışı ve tüm izcilik faaliyetleri yapılmaktadır.

Su Kaynakları
Erzincan ili su kaynakları bakımından son derece zengindir. Fırat’ın en önemli iki kolundan biri olan Karasu nehri, Erzincan arazisini diyagonal olarak Kuzey Doğudan Güney Batıya doğru keser ve kuzeydeki Keşiş dağları ile Güneyindeki Munzur Dağlarını bir çizgiyle birbirinden ayırır. İlin doğu ucundaki Tercan vadisinde, Keşiş dağlarından aşağıya akan Çayırlı çayı, Erzincan vadisinde Mercan, Kom, Pahnik, Sürperen ve Çardaklı çayları, Fırat’ın Karasu kolunu besleyen önemli çaylardır.
Erzincan’ da bulunan göller; Çayırlı ilçesi içinde bulunan Yedigöller Aygır gölü, Kemaliye ilçesindeki Kadı gölü ile Munzur gölü, Erzincan Baraj Gölü ve Tercan Baraj gölüdür. İlin su kaynakları, dağ zirveleri ve gölleri açısından bu denli zengin olması rafting su sporları, yamaç paraşütü ve kayak turizmini içine alan zengin bir kış ve dağ turizmi potansiyelinin oluşmasına neden olmaktadır.
Son yılların en çok ilgi gören alternatif doğa sporu olan rafting için değişken fakat her mevsim yeterli debisi ile ve farklı rapitleri ile Fırat nehri en uygun özellikleri taşımaktadır. Nisan ve mayıs aylarında Avrupanın en zor parkurlarından birini oluşturan Fırat, tamamen doğal ortamda tabiatla mücadele zevkini en yüksek düzeyde yaşamayı tercih edenler için eşsiz bir olanak sağlar. 6 ve 10 kişilik raftlar ve tüm emniyet ekipmanı deneyimli rehberler eşliğinde gerçekleştirilen turlar doğa tutkunlarının ilgisini çekmektedir.
Rafting ve kano parkuruna ulaşım kolay olup, Erzurum-Erzincan karayolu üzerindedir. Erzincan İl merkezine 40 km mesafede Fırat nehrinin bir kolu olan Karasu üzerinde, Sansa deresinde rafting sporu yapılmaktadır.
Erzincan havaalanına 10 dakikalık mesafede, Fırat nehri üzerindeki Erzincan Göyne Barajı, Mertekli Gölü ve Tercan Baraj Gölü, bu spor için amatör ve profesyonel standartlarda ideal durgun su ortamlarıdır. Bu sularda olta, ağ (serpme) balık avcılığı yapılmaktadır.

Fauna
Erzincan ili, av kaynakları ve av türü bakımından zengindir. İlin uygun iklim özellikleri ve doğal ortamları alabalık, yaban keçisi, ayı, domuz, porsuk, sansar, su samuru, tavşan, keklik, yaban ördeği gibi av hayvanlarının yaşamasını sağlamaktadır.
Kemah, Kemaliye ve Refahiye ilçelerinde dağ keçisi, porsuk, ayı, vaşak, yaban domuzu, yaban ördeği, ve çulluk; Keşiş ve Munzur sıradağları, Karadağ, Kemah ilçesinin Alp Bucağı, Tercan ve Kemaliye ilçesinin Karasu vadisi çevresinde dağ keçisi, karaca, ayı, porsuk, vaşak; ayrıca ilin her yöresinde de keklik ve tavşan avlanabilmektedir. Karasunun özellikle Kemah ilçesinden, Kemaliye ilçesine kadar olan kesiminde büyük balıklara rastlanmaktadır.

Mağaralar
Kemah ilçesinin Ayranpınar köyünde bulunan buz mağaraları, kışın sıcak, yazın soğuk olma özelliğini taşımakta ve soğuk hava deposu olarak kullanılmaktadır. Mağaranın içinde büyük buz kütleleri ve buzların oluşturduğu sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Buz mağaralarında, ilçe köylerin peynir, yağ gibi gıda maddeleri muhafaza edilmektedir.
Erzincan’da halk tarafından bilinen ve bilimsel kaynaklarda ismi geçen bir çok mağara vardır. Ancak bu irili ufaklı mağaralar hakkında bir araştırma yapılmamıştır. Halk tarafından bilinen birçok mağara hakkında hiçbir bilgi yoktur. Gerek halktan gerekse kaynaklardan ismen bilinen mağaralar; Tercan ilçesinde Üçpınar ve Çadırkaya Mağaraları, Çayırlı ilçesinde Verimli, Çilli göl, Saraycık ve Yazıkaya Mağaraları, Kemah ilçesinde Özdamar, Çamlı yayla, Buz, Boğaziçi, ve Yahşiler Mağaraları, Kemaliye ilçesinde Ala, Üvür, Aslanoba, Tosun, Meryem Ana, Kekikpınar, Deliktaş ve Çat Mağaraları, İliç ilçesinde Bostal ve Bozyayla mağaraları ile merkez ilçede Kılıçkaya mağarasıdır.
İl genelinde tespit edilen mağara 25 adettir. Ancak bu mağaralara ulaşım, dağlık bölgelerde bulunmaları nedeni ile oldukça zordur. Yukarıda adı geçen mağaralar içinde bulundukları köy adları ile bilinmektedir. Bu mağaraların gerekli tespit ve inceleme çalışmaları yapılıp, turizm açısından potansiyel olabilecekler değerlendirilmelidir.
Refahiye ilçesinin Altköy mevkiinde bulunan mağaraya taş merdivenlerle çıkılmaktadır. Mağaranın içinde kesilmiş taşlardan oturma bankları vardır. Mağaranın içinde bulunan izlerin Köroğlunun atının izleri olduğu söylenmektedir.

Çağlayanlar
Girlevik Şelalesi; Erzincan ilinin güneydoğusunda, merkeze yaklaşık 30 km. uzaklıkta bulunan Çağlayan mevkiindedir. Şelale, Çağlayan Beldesine 3 km. uzaklıkta Girlevik köyündedir. Şelale Erzincan’ın en güzel yerlerinden biridir. Doğal güzellikleri, bitki örtüsü, suyu, dinlenme açısından önemli bir mesire yeridir. Şelalenin suyu, Kalecik Köyüne 1 km. uzaklıkta sarp kayalar içinden ve 9 ayrı yerden kaynar, yeşillik bir dere yatağını takip ederek şelaleye ulaşır. Şelalenin yüksekliği 30-40 m. civarında ve 3 kademeli ve yöreye özgü taştan oluşmaktadır. Şelalenin çevresi ağaçlıktır, özellikle yaz aylarında mesire yeri olarak büyük ilgi görmektedir. Kışın şelale suyun donmasıyla oluşan sarkıtlardan buzul tırmanışı, yazın soğuk sularında serinleme imkanı vardır.


Göller
Otlukbeli Gölü; Otlukbeli ilçe merkezine yaklaşık 5 km. uzaklıkta ve ilçenin kuzeybatısında yer almaktadır. Göl, 150-160 m uzunluğunda, 30-50 m. genişliğinde olup yüzölçümü yaklaşık 6.500 m² civarında küçük bir göldür. Deniz seviyesinden 1855m yükseklikte ve derinliği 15-18 m.’dir. Otlukbeli Gölünün oluşumu bir doğal setleşme sonucudur. Oluşumu açısından yurdumuzda ve belki de yeryüzünde benzerine az rastlanıldığı göz önüne alındığında Otlukbeli Gölünü bir ”Doğal Anıt” olarak nitelendirmek mümkündür. Otlukbeli Gölünün oluşumunu sağlayan set , faylar boyunca yüzeye çıkan maden sularının biriktirdiği bir settir. Set üzerine çıkan su maden suyu niteliğindedir. Yöre halkı şifalı olduğuna inanmaktadır. Göl suları içerisine maden suyu karışmakla beraber dere tarafından beslendiği için tatlıdır...
Aygır Gölü; Keşiş Dağı üzerinde bulunan göl tabiat güzelliği yanı sıra, kırater gölü özelliğine sahip olan piknik ve dinlenme yeridir.
Kadı Gölü; Kemaliye ilçesinde yer alır küçüktür. Göl çeşitli efsanelere de konu olmuştur.
Ayrıca Çayırlı ilçesinde, Yedigöller ve Kemah Beşikli Köyünde Ardos Gölü bulunmaktadır.

Kaplıcalar
Erzincan kaplıcası ve doğal jakuzisi; Ekşisu yakınında, şehir merkezine 12 km. uzaklıktadır. 33 derecelik ısıya sahip kaplıca suyu romatizma, cilt, damar sertliği ve kalp rahatsızlığına iyi gelmektedir. Kaplıca, 12 adet kapalı havuzu ile hizmet vermektedir. Ayrıca kaplıcada , doğal jakuzi havuzu vardır.

Kültürel Kaynaklar
Erzincan zengin kültürel kaynaklara sahiptir. Yapılan arkeolojik kazılarda M.Ö.8. yüzyıla ait fildişi ve madeni eşyalara rastlanmıştır. Yörede hüküm süren Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Medeniyetlerinin izlerine rastlamak mümkündür. Altıntepe ören yerinde yapılan bilimsel kazılarda elde edilen tarihi eserler bunun bir kanıtıdır.
Erzincan’da meydana gelen şiddetli depremler ve savaşlar tarihi eserlerin bir çoğunu tahrip etmiştir. Varlıkların günümüze kadar sürdüren tarihi eserlerin birçoğu da harap durumdadır. Erzincan merkezinde ve ilçelerinde bugüne kadar 104 eser tescil edilerek koruma altına alınmıştır. İlde yüzey araştırma çalışmaları devam etmektedir. Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Alpaslan Ceyhan ve ekibi tarafından ilimizde bir yüzey araştırması çalışması başlatılmıştır. Bu proje kapsamında Erzincan’ ın ve bölgenin tarihine ışık tutacak yeni bulgular elde edilmektedir.


Erzincan Tarihi

Erzincan’ın İlkçağ tarihi hakkında esaslı bilgiye henüz sahip değiliz. Ne varki tarihçiler ikinci bin yıl da, bu yörede, hurrilerin yaşadığını, ikinci bin yılın ilk yarısı başlarında da Hayaslılarla Azziler’in hüküm sürdüğünü kaydetmektedir.

     Anadolu’da  M.Ö. 1050- 1180 tarihleri arasında Hattuşaş’ı merkez yaparak büyük bir imparatorluk kuran Hitit’ler yakın doğuyu egemenlikleri altına    almışlardır. Şüphesiz ki Erzincan’da Hititler’in yönetimi altında idi. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda Hititlere ait çeşitli eserler ortaya çıkarılmıştır. Erzincan ve yöresinde Hititler’e ait bir yerleşim merkezine rastlanmamışsa da, bu yörenin Hitit egemenliği altında kaldığından da hiç şüphe yoktur.
     Doğu Anadolu’da kurulan ilkçağ devletlerinden biri de Urartular’dır. M.Ö.900 yıllarında kurulan bu devlet Van’ı (Tuspa) başkent yapmış, sınırlarını Hazar Denizinden Malatya‘ya, kuzeyde Erzurum-Erzincan’dan güneyde Halep-Musul’a kadar genişletmiştir.
     Erzincan yakınlarında Altıntepe’de Prof Dr. Tahsin ÖZGÜÇ tarafından yapılan kazıda (1953) Urartular’a ait bir çok eser çıkarılmış, bu yörenin Urartu egemenliği altında kaldığı kanıtlanmıştır.
Çeşitli saldırılara maruz   kalan Urartu şehirleri, teker teker tahrip edilirken Medler’in Anadolu’yu istilası sırasında M.Ö. 600 yıllarında tamamen ortadan kaldırılmıştır. Erzincan ve yöresi, Urartular’ı yenerek Anadolu’yu istilaya başlayan Med’lerin  (M.Ö. 612) eline geçti. Med Krallığı’nın Kyaksar döneminde Lidyalılar’la yapılan savaşlar, muhtemelen Erzincan ve civarında cereyan etmiştir. Bu yöreler M.Ö.550 tarihlerinde Persler’in eline geçmiştir.

     Hititler’in Anadolu’yu istila ettikleri sırada, İran yaylasını da Persler ele geçirdiler. Persler’in yükselişi daha çok Ciroz (550-530), Kampis (530-520) dönemlerine raslar. Bu dönemde Erzincan ve çevresinde Persler’in eline geçer. Persler’den sonra Anadolu Makendonyalılar’ın eline geçmiştir.
Roma ordusu M.Ö.70 tarihinde Doğu Anadolu’yu ele geçirmeye başlıyarak Elazığ yöresindeki Safen (Harput) Kralığı’nı yıktıktan sonra, Tigran Ordusunu da yenilgiye uğratmıştır. Bu sırada (M.Ö. 68) Pontuslular da Erzincan yörelerinde Roma üstünlüğüne son vermişlerdir. İran ile Bizans arasında sürekli savaşlara sahne olan Erzincan ve yöresi, en son Bizans imparatoru  Heraklius tarafından 629 tarihinde yenilgiye uğratılan İran’dan geri alındı.
     Halife Hz. Osman (644-656) zamanında Habib bin Mesleme  35/655 senesinde Erzincan ve yöresini ele geçirerek, bu bölgeyi tamamen Müslümanların yönetimine kattı. Erzincan ve yöresi Abbasiler döneminde de çeşitli saldırılara maruz kaldı. Halife Mütevekkil Alallah (847-861) döneminde Malatya Valisi Ömer bin Abdullah, Arapgir, Eğin, Kemah, Erzincan ve Trabzon kentlerini Bizanslılar’dan geri aldı. (859) Böylece Erzincan tekrar Arapların hakimiyetine geçti.

     Türklerin Anadolu’ya akınlar yaptığını daha önce belirtmiştik. Fakat, Türklerin Anadolu’yu vatan edinmeleri genel kanaate göre Malazgirt (1071) zaferinden sonradır. Malazgirt zaferi kazanılınca Alparslan, Karasu ve Çatlı nehirleri vadilerinin fethine Mengücek Ahmet Gazi’yi görevlendirmiştir.
Alparslan’ın komutanlarından olan Mengücek Ahmet Gazi, Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar yörelerini hakimiyeti altına aldı. Kemah’ı merkez yaptı. Ahmet Gazi’nin ölümü üzerine (1114) yerine oğlu İshak Bey geçti. Bu beyliği uzun süre yöneten İshak Bey ölünce (1124) yerine Melih Mahmut geçti. İshak Beyin oğulları onu tanımayınca, Mengücek devleti parçalandı.  Kemah Melih Mahmut’a Erzincan Davut Şah’a, Divriği’de Süleyman Şah’a düştü. Davut şah’ın öldürülmesi üzerine (1151) Erzincan’a 13 yıl Süleyman Şah’a sahip olmuş; Davut Şah’ın oğlu Fahrettin Behram Şah (1165) yılında babasının tahtında oturunca, Mengücek Beyliği tekrar güçlenmiştir. Fahrettin Behram Şah, Kılıçarslan’ın damadı olması da  göz önünde bulundurulursa, Mengücek Selçuklu münasebeti daha iyi anlaşılır.

     Behram Şah zamanında, Erzincan çok ilerlemiş, ticaret ve sanayi gelişmiştir. Zelzeleler sebebi ile o dönem ait eserler maalesef günümüze ulaşmamıştır. Behram Şah 1225 tarihinde Erzincan’da ölmüş, aşağı Urla (Ula) köyünde defnedilmiştir.
Behram Şah ölünce yerine oğlu Davut Şah geçti. 1228 tarihinde Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat Erzincan ve Kemah’ı işgal ederek Mengücek Beyliğine son verdi. Alaaddin Keykubat ile Celalettin Harzem Şah arasında Erzincan yakınlarında, Yassı-Çemen denilen yerde 1230 tarihinde savaş oldu ve Celalettin Harzem Şah yenildi.  Alaattin Keykubat’ın ölümü (1237) üzerine, yerine oğlu II. Gıyasettin Keyhüsrev geçti.  Onun zamanında devlet Moğolların istilasına uğradı. 1240 tarihinde Erzurum’u işgal eden Moğollar Erzincan’ı geçerek 1243 tarihinde Kösedağ savaşında Anadolu Selçuklu Devletini hezimete uğrattı. Böylece Erzincan ve yöresi İlhanlıların eline geçti. İlhanlılar yöreyi beylerle (Vali) yönettiler. Timur-Taş Bey Mısır’a kaçarken yerine Alaaddin Eretna’yi bıraktı.
     Timur-Taş’ın Mısır’a sığınmasından sonra valiliğe gelen Alaaddin Eretna ilhanlı hükümdarı Ebu Sait Bahadır Han’ın ölümü (1335) üzerine İlhanlılarla  olan bağını keserek görünüşte Celayırlı Hükümdarı Büyük Şeyh Hasan Han’a bağlı kalarak bağımsızlığını ilan etti.
     Bir ara Çoban Oğulları Hükümdarı Küçük Şeyh Hasan, Erzincan ve yöresi kendi beyliğine kattıysa da 1338’de Memluk Sultan Nasreddin Muhammed’in yardımı ile  Erzincan ve yöresi Küçük Şeyh Hasan’dan kurtuldu. Erzincan bu beylik döneminde de el değişmiştir. Alaaddin Eratna 1352’de öldükten sonra yerine oğlu Gıyasettin Mehmet getirildi. Çıkan anlaşmazlıklar sonunda Erzincan bağımsız olarak, Burak Bey’e bırakıldı. Sırası ile Ahi Ayna Bey (öl. 1362), Pir Hüseyin (öl. 1379), Mutahhareten Bey yönetimi ele aldı. Mutahhareten döneminde, Kadı Burhanettin Erzincan’a ve yöresine birkaç kez saldırı düzenledi. Bu saldırılar Akkoyunlu Hükümdarı Kutlu Bey’in yardımı ile atlatıldı.

     Bu dönemde Erzincan üzerinde Akkoyunlular’ın etkisini görmekteyiz.
     Erzincan Emiri Mutahhareten’in  Timur’a bağlanması Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt’ı kızdırmıştı. Beyazıt da Erzincan’ı muhasara etti.(1401) Fakat çok geçmeden Ankara Savaşı patlak verince, yöre tekrar Timur’un eline geçti.(1402)
     Yörede Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar Osmanlılar etkili olamadılar. 1419’da 1. Mehmet zamanında Karakoyunlu Beyi Kara Yusuf Erzincan’ı zapt etti Pir Ömer’i vali tayin etti.
1455’de de, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Erzincan’ı aldı. Kaleyi yeniden onardı. Yöre Fatih ile Uzun Hasan arasında çıkan Otlukbeli savaşına kadar (11 Ağustos 1473) Akkoyunların elinden kaldı.
Bu savaştan sonra Osmanlıların denetimine geçti.
     1502 tarihinde Safevi tahtına gecen Şah İsmail Erzincan’ı karargah yapmıştı. Anadolu’yu eline geçirmek isteyen Safeviler’e Yavuz Sultan Selim  23 Ağustos 1514’te Çaldıran Savaşıy’la dur deyince, Erzincan tekrar Osmanlılar’ın yönetimine geçti.

     Kanuni Sultan Süleyman 1534‘te Tebriz Seferi, 1540’da İran Seferi sırasında Erzincan’a uğramıştır.
     Birinci dünya savaşından 11 Temmuz 1916 tarihinde Ruslar tarafından şehir işgal edilmiş, bunu fırsat bilen ayrılıkçı Ermeniler’de silahlı birlikler oluşturarak faaliyete geçmişlerdir. 18 Aralık 1917 de Sovyet hükümeti ile yapılan Erzincan Mütarekesi ile 11 Ocak 1918 de rus askerleri bölgeden çekilmiş ancak, ermeni çeteleribir çok kanlı olaya neden olmuştur. Kazım Kara Bekir komutasındaki askeri birlikler 13 Şubat 1918 de Erzincan’ı 22 Şubat 1918 de Tercan’ı ermeni silahlı güçlerinden kurtarmışlardır. Kurtuluş savaşında ve hareketli geçen Cumhuriyetin ilk yıllarında Erzincan halkı Büyük Atatürk’ün yanında olmuştur.
     Kentin adının “Eriza” veya “Aziriz” kelimelerinden geldiği, ilk önce “Erziricin” daha sonrada bugün ifade edildiği şekilde “Erzincan” a dönüştüğü rivayet edilmektedir.
1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olan Erzincan, 1939’da şiddetli depreme maruz kalmış, şehir harabeye dönmüştür. Şehirde taş taş üstünde kalmamış, onbinlerce insan hayatını kaybetmiştir. Depremden sonra demiryolundan yukarı yeni bir şehir inşaatına başlanarak bugünkü Erzincan şehri meydana getirilmiştir. 

ERZİNCAN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ

     Erzincan Doğu Anadolu Bölgesinin Kuzey Batı bölümünde yukarı Fırat havzasında 39 02`- 40 05` kuzey enlemleri ile 38 16`- 40 45` Doğu boylamları arasında yer almaktadır. İlimiz Doğuda Erzurum, Batıda Sivas, Güneyde Tunceli, Güneydoğuda Bingöl, Güneybatıda Elazığ, Malatya, Kuzeyde Gümüşhane, Bayburt ve Kuzeybatıda Giresun illeri ile çevrilidir. Yüzölçümü 11.903 km2 olup il merkezinin denizden yüksekliği 1.185 metredir.
Erzincan`ın ilçeleri; Çayırlı, İliç, Kemah, Kemaliye, Otlukbeli, Refahiye, Tercan ve Üzümlü`dür.
     Erzincan birinci derecede deprem kuşağı üzerindedir. 1939 depreminden sonra şehir merkezi şimdiki yerinde yeniden kurulmuştur. En son önemli deprem 13 Mart 1992 tarihinde rihter ölçeğine göre 6,8 şiddetinde meydana gelmiş ve 657 kişi hayatını yitirmiştir.
     Erzincan ili genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır. Dağlar çeşitli yönlerde, belli bir sıra içerisinde uzanır. Güneybatıdan Munzur, Kuzeybatıdan Refahiye Dağları İl sınırlarına girer. Doğudan Erzurum`dan gelerek, Batıya doğru uzanan Karasu ırmağı ve kop dağları, il alanını derinlemesine, aralarında geniş düzlükler bırakacak şekilde böler.
Dağlar il topraklarının yaklaşık % 60`ını kaplar. Esence (Keşiş) dağları, ilin en yüksek noktasını (3.549 m.) oluşturmaktadır. Köhnem dağı 3.045 m. Sipikör dağı 3.010 m. Mayram dağı 2.669 m., Kop dağı 2.963 m.,    Mülpet dağı 3.065 m., Munzur dağları 3.449 m., Kazankaya dağı 2.531 m., Ergan dağı 3.256 m., Dumanlı dağları 2.618 m. ve Coşan dağı 2.976 m.dir.
     Erzincan ilinde ovalar, doğu-batı ve kuzey-güney doğrultusunda uzanan dağ sıraları arasındaki çöküntü alanlarında ye alır. Ovalar birbirine boğazlarla bağlanmıştır. Erzincan ovası, doğu-batı yönünde uzanır. Denizden yüksekliği 1.218 m. olan ovanın uzunluğu 40 km., toplam alanı ise 500 km2.dir. Kuzeyinde, doğu-batı yönünde uzanan bir fay hattı vardır. Kalın bir alivyon tabakasıyla kaplı olan ovada, sulu tarım yapılmaktadır. Orta verimlilikte olup, buğday, şekerpancarı ve fasülye yetiştirilmektedir.
Fırat vadisinin iki yanında Sansa boğazına dek olan alandaki çok sayıda düzlükler, Tercan ovalarını oluşturur. En genişi 180 km2.lik, Çadırkaya (Pekeriç) ovasıdır. Denizden yüksekliği 1.450-1.500 m. olan bu ova kalın bir alivyon tabakası ile örtülmüştür.
     İI toplam alanının, 1/20`sini yaylalar kaplamaktadır. Güneyde Munzur dağlarının uzantıları üzerinde, özellikle Koşan dağı yöresindeki yaylalar, seyrek ve kısa otlarla kaplıdır. Yer yer meşeliklere rastlanmaktadır. Daha doğuda, Erzurum- Erzincan-­Bingöl sınırında bulunan Cemal dağlarının, Erzincan`da kalan uzantıları üzerinde, verimli yaylalar bulunmaktadır. Önemlileri arasında Çimen, Melan, ve Sarıçiçek yaylaları zengin bitki örtüsüne sahiptir.
     İlin en büyük ve en önemli akarsuyu Fırat ırmağıdır. Fırat 43,8 m3/sn ile 1320 m3/sn arasında değişen debisi ile sulama, enerji ve su sporları amaçlarıyla kullanılmaktadır. Tercan ovalarında Fırat’a, kuzeybatıda Keşiş dağlarından çıkan, Çayırlık dere ile güneydoğuda Tuzla suyu katılır.
Tercan ovasında suların birleştiği yerden itibaren Fırat’ın en büyük kolu karasu adını almaktadır.
     Erzincan ovasında Fırat ırmağı, iki yandan Mercan, Kom, Cimin, Pahnik ve Sürperen suları ile Çardaklı deresini alır. Irmak, Erzincan ovsından sonra, Bağıştaş`a kadar derin bir yatak içerisinde akar. Fırat, Kemaliye ilçesinde Kadıgölü suyu ile Miran suyunu aldıktan sonra, ilçenin güneydoğusunda Başpınar yakınlarında Keban barajı ile Elazığ il sınırına girer. Refahiye ilçesinden çıkan suların dışındaki tüm suları bünyesinde toplar. Refahiye ilçesinin suları Çukurdere aracılığı ile Kelkit çayına dökülür.
     Bölgedeki bütün akarsular kısa boylu sel karakteri taşıyan dere ve çaylardır.İlkbahar mevsiminde eriyen kar suları ve yağan yağmurlarla kabarır, zaman zaman taşkınlara neden olurlar.
İI sınırları içerisinde coğrafi önemi olan göl yoktur. Çayırlı ilçesinde Yedi göller ve Aygır gölü, Otlukbeli`de Otlukbeli gölü, Kemaliye`de Kadıgölü gibi küçük göller bulunmaktadır.


İKLİMİ

     Erzincan, karasal iklim özelliğine sahiptir. Ancak, yüzey şekilleri, ovaları ve dağlarla çevrili olması yer yer değişik karakterli iklimlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Elazığ ve Malatya dışındaki diğer tüm illerden daha ılıman bir iklimi vardır.
Yıllık sıcaklık ortalamaları 16,6 oC’dir. En soğuk ay olan Ocak ayı ortalamasının -3,7 oC, en sıcak ay olan Ağustos ayı ortalamasının da 23,9 oC olduğu görülmektedir. Erzincan, çevre illere göre daha uzun ve sıcak yaz mevsimi yaşamaktadır.
     Kış mevsiminde doğudan gelen Sibirya kaynaklı hava kütlelerinin tesirinde kaldığı için oldukça sert kış günleri yaşanmaktadır.
Yağış itibariyle, 380,6 lık (kğ/m2) yağış ortalamasına sahip olan il, yıl içerisinde en fazla yağışı 633,1 mm. olarak, en az yağışı 206.1 mm. olarak almaktadır. En yağışlı mevsim İlkbahar olup, yağışın yüzde 39`u bu mevsimde, yüzde 26`sı Sonbahar, yüzde 22`si Kış, ve yüzde 13`ü de Yaz mevsiminde kaydedilmektedir. Yıllık nem ortalaması ise yüzde 62`dur.
İklim açısından önemli olan, meteorolojik göstergeler istasyon bulunan ilçelere göre uzun yıllar ortalamaları olarak aşağıda gösterilmiştir.

     Erzincan` da akarsu boylarında görülen kavak ve söğütlerin dışında genel olarak kısa ömürlü cılız otsu bitkiler yaygındır. Ormanlar Refahiye ve Kemah çevresinde meşe, gürgen, dış budak ve sarı çam olarak yoğunlaşmıştır. İI topraklarının 911.479 ha. yaklaşık yüzde 76.57 si erozyona maruzdur.
 

Genel Ekonomik Durum:

               Bugün olduğu gibi Cumhuriyetten önceki dönemde de Erzincan`ın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. XIV yy` da İbn-i Batuta da kentte dokumacılığın ve bakır eşya yapımının ileri düzeyde olduğunu kaydeder.

                  Evliya ÇELEBİ`ye göre XVII yy. ortalarında Erzincan`ın alçak duvarlı kalesi içinde; 200 ev ile bir cami vardır. Kale dışında ise 1800 ev, 7 cami, 60`dan çok mescit ile 500`den fazla dükkânın bulunduğu bir çarşı ve bedesten bulunmaktadır. 500 dükkânın varlığından bahsetmesi XVII yy. ortalarında ilde ticaretin gelişmiş olduğunu göstermektedir.

              Cumhuriyetin ilk yıllarında da ilimizin ekonomisinin tarım ve hayvancılığa dayalı olma özelliği devam etmiştir. Tüm Doğu Anadolu`da olduğu gibi Erzincan`da da sanayi hemen hemen hiç yoktu.1939 depremi ile Erzincan ili tamamen harap olmuştur.

              Deprem, ilin kalkınma çabalarını olumsuz yönde etkilemiştir. Deprem riski özel kesim yatırımlarının il`de yapılmasını engellemiştir.

              1960 yıllarından sonra şehirdeki imkânların köylere kadar götürülmesine çalışılma; yol, su, elektrik, gibi hizmetler başta olmak üzere pek çok hizmet devlet tarafından köylünün ayağına kadar götürülmek suretiyle köyden kente göç olayının yavaşlatılması amaçlanmıştır.

               Ticaret ve sanayi ise il merkezinde yoğunlaşmıştır. İlimiz kalkınmada öncelikli iller kapsamında olup, genel teşvik tedbirlerinden faydalanmaktadır.

               Madencilik tam olarak değerlendirilmesi halinde il ekonomisine önemli katkı sağlanabilecek potansiyel taşımaktadır.

DPT Müsteşarlığı tarafından 2006 yılında yapılan illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre Erzincan -0,49 endeks değeri ile 58.sırada bulunmaktadır. İlimiz kalkınmada öncelikli iller kapsamında olup, genel teşvik tedbirlerinden faydalanmaktadır.       

Sigorta Pirimi ve Gelir Vergisi Stopajı Teşviki: 5084 sayılı yasa kapsamında sigorta pirimi (yüzde 100) ve gelir vergisi teşvikinden organize sanayi bölgesinde faydalanan iş yeri sayısı 26, sigortalı işçi sayısı ise 1084 kişidir. OSB dışında tüm sektörlerde teşvikten (yüzde 80) faydalanan işyeri sayısı 576 adet, sigortalı sayısı 5.106 kişidir. Toplam olarak 5084 sayılı yasadan faydalanan iş yeri sayısı 602 adet, sigortalı işçi sayısı ise 6.190 kişidir.

            5510 sayılı kanun gereği borcu olmayan işveren sigorta pirimin den 5 puan indirim yapılmasından faydalanan, iş yeri sayısı 943 adet, sigortalı işçi sayısı ise 4220 kişidir.

            4447 sayılı kanun gereği 18-29 yaş arası işçi çalıştıran işveren sigorta pirimi indiriminden yüzde 100 faydalanan, iş yeri sayısı 13 adet, sigortalı işçi sayısı ise 18 kişidir.

            Sigorta pirimi indiriminden genel toplamda faydalanan, iş yeri sayısı 1.558 adet sigortalı işçi sayısı ise 10.428 kişidir.

            En az 10 işçi çalıştıran iş yerlerinde işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin organize sanayi bölgelerinde tamamı, diğer yerlerdeki iş yerlerinde yüzde 80’i, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden telkin edilmektedir.

Bedelsiz Arsa ve Arazi Tahsisi Teşviki: 5084 sayılı yasanın uygulamaya başlamasından bu güne kadar bedelsiz arsa ve arazi talep sayısı 18 adet firma veya kişi tarafından yapılmış olup, 51 adet parselde 145 milyon TL yatırım ve 717 kişinin istihdamı ön görülmüştür.

            Başvurulardan 7 adedi komisyon veya bakanlık tarafından red edilmiş olup, bunların yatırım tutarı 107 milyon TL öngörülen istihdam 315 kişidir. Başvuruların 6 adedinin işlemi devam etmekte olup, öngörülen yatırım 13,4 milyon YTL istihdam 98 kişidir. Başvurulardan 2 adedi işlemleri tamamlanarak yatırımcıya devredilmiş ancak süresi içerisinde amacına uygun yatırım yapılmadığından geri alınmış olup, bunların yatırım tutarı 18 milyon TL öngörülen istihdam ise 223 kişidir. Başvurulardan 3 adedinin işlemleri tamamlanarak yatırımcılara devredilmiş olup; bunların ön gördüğü yatırım 6,2 milyon TL ve istihdam 71 kişidir. Bedelsiz olarak devredilen 3 parselde yatırım konusuna uygun faaliyetler devam etmektedir. 28 şubat 2009 tarihli mükerrer Resmi Gazete de yayınlanan 5838 sayılı kanunla yatırım yeri tahsisi maddesi organize sanayi bölgeleri dışında kaldırılmış olup, bu maddenin yerine geçmek üzere 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu ile yatırımcılara arsa ve araziler üzerinde 49 yıl süreli irtifak hakkı veren düzenleme yapılmıştır.

            Enerji Desteği Teşviki: 5084 sayılı yasaya göre yararlanan firma sayısı 19 adet olup 2006-2007-2008 yıllarında toplam enerji desteği 378.022 TL’dir. Bu firmalardan 10 adedi eski işletme olduklarından faydalanmaları sona ermiştir. Yeni olan 9 adet işletmenin enerji desteği uygulaması devam etmektedir.

            5838 sayılı kanunla teşviklerin süresi 2009 yılı sonuna kadar uzatılmıştır.

Cansuyu Kredisi: İmalatçı esnaf ve sanatkârlara sıfır faizli birinci etapta Ağustos ayında 80 kişi başvuruda bulunmuş olup, 55 esnaf ve sanatkâr kredi almaya hak kazanmıştır.

            2008 yılı Kasım ayında başlatılan KOBİ’leri de kapsayan ikinci etap krediye ilimizden 22 kişi müracaat etmiş 15 kişinin kredisi onaylanmıştır. Aralık ayında başlatılan küçük esnafa yönelik birinci etabın devamı niteliğindeki kredi desteğine ilimizden 55 kişi müracaat etmiş olup, 45 esnaf ve sanatkârın kredisi onaylanmıştır. Kasım ve Aralık aylarında kredisi onaylanan 60 kişi olup, bunlardan 50 kişiye kredi kullandırılmıştır. Toplam olarak cansuyu kredisinden yararlananların sayısı 105 kişi olup, kullandırılan kredi miktarı 3,2 milyon TL civarındadır.

            Meslek Kursları: İşsizlikle mücadele ve KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu eleman ihtiyacının karşılamak amacıyla 2009 yılında 26 meslekte 43 adet kurs açılarak 790 kişinin meslek edinmesi planlanmıştır. İş Kur İl Müdürlüğünce meslek kursları için 662.576 TL bütçe ayrılmıştır. Ayrıca istihdam garantili olarak bir meslek dalında 40 kişinin katılacağı meslek edinme kurusu açılacaktır. İlk olarak 2009 yılı Mart ayının ilk haftasında 11 meslek dalında 27 kursun açılacak olup, 524 kişi bu kurslara katılacaktır. Yıl içerisinde planlanan kursların açılmasına devam edilecektir.

            Ekonomik durumun ayrıntıları ilgili sektörlerde gösterilmiştir

EĞİTİM YAPISI
GENEL
     2008-2009 Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullardan; ana okulu ve ana sınıflarında 93, ilköğretim okullarında 1.701, ortaöğretim okullarında 774 olmak üzere, 2.557 öğretmen görev yapmaktadır. Anaokulu ve sınıflarında 2.651, ilköğretim okullarında 28.692, orta öğretim okullarında 11.872 olmak üzere 43.215 öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir.
İI de okuma-yazma oranı yüzde 90`dır. Öğrenci mevcudunun yeterli olduğu tüm yerleşim birimlerinde eğitim kurumları faaliyette olup, son yıllarda Yatılı İlköğretim Bölge Okullarına ve taşımalı eğitime ağırlık verilmek suretiyle öğrenci azlığının getirdiği olumsuzluklar giderilip, kaliteli bir eğitimin sağlanmasına çalışılmaktadır.
İl merkezinde Erzincan Üniversitesine bağlı; 2 adet enstitü, 3 fakülte, 4 yüksek okul, Refahiye, Tercan ve Kemaliye ilçelerinde birer yüksek okul bulunmaktadır. Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Erzurum’da faaliyet göstermektedir. Ayrıca Polis Akademisine bağlı 1 Polis Meslek Yüksek Okulu faaliyettedir.
Ilde özürlülerin eğitimine yönelik, Zeynep Mustafa Han Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi ile Sümer İş Okulu hizmet vermektedir.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
    İI merkezinde 7 adet, Tercan ilçesinde 1 adet, Refahiye ilçesinde 1 adet, Üzümlü ilçesinde 1 adet olmak üzere 10 adet bağımsız anaokulu, 1 uygulama ana okulu mevcuttur. İI genelinde okullar bünyesinde 158 adet ana sınıfı bulunmaktadır.

İLKÖĞRETİM
     İI genelinde tüm okullar normal eğitime geçmiş bulunmaktadır. İl genelinde toplam ilköğretim okulu sayısı 161 adet, derslik sayısı 1481 adet, öğrenci sayısı 28.692 adet olup, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 17`dir.

ORTAÖĞRETİM
     İI merkezinde genel lise sayısı 13, özel genel lise sayısı 1, merkez köylerde genel lise sayısı 2, ilçelerdeki genel lise sayısı 9 olmak üzere toplam 25 genel lise bulunmaktadır.
İI merkezinde meslek lisesi sayısı 8, ilçe merkezlerindeki meslek lisesi sayısı 5 olmak üzere toplam meslek lisesi sayısı 13 adettir.
Orta öğretimde toplam öğrenci sayısı 11.872 öğretmen sayısı 774, toplam derslik sayısı 532 ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 15`tir.

YÜKSEK ÖĞRENİM (Erzincan Üniversitesi)

            Erzincan Üniversitesine bağlı 4 adet fakülte (Tıp Fakültesi Erzurum da) 1 yüksek okul ve 6 meslek yüksek okulu,  Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüleri faaliyete geçmiş bulunmaktadır.

Ayrıca Polis Akademisine bağlı Polis Meslek Yüksek Okulu il merkezinde faaliyet göstermektedir.

Erzincan Hukuk Fakültesi: Atatürk Üniversitesi’ne bağlı olarak 1987 yılında kurulmuştur. Deprem nedeniyle öğrencileri Ankara`ya nakledilen okulun hizmet binası ve diğer sosyal tesisler tamamlanarak 1993–1994 öğretim yılında eğitim ve öğretime başlamıştır. Okulda teorik eğitimin yanı sıra uygulama imkânı veren 1 duruşma salonu, 2 bilgisayar laboratuarı, 6 derslik, 1 kütüphane ve 1 internet kafe bulunmaktadır.

Halen kamu hukuku, özel hukuk ve maliye bölümlerinden oluşan fakültede 160 kız ve 300 erkek olmak üzere toplam 460 öğrenci eğitim görmektedir.

Eğitim Fakültesi: İlköğretim, Türkçe, beden eğitim ve spor, bilgisayar ve öğretim teknolojileri, eğitim bilimleri ve güzel sanatlar bölümlerinden oluşmaktadır. Fakültenin 3.750 m2 kapalı alan, 28.174 m2. açık alan, 28 dershane, 330 kişilik Kültür Merkezinde laboratuar tesisleri bulunmaktadır. Fakültede 1084 kız ve 1452 erkek olmak üzere toplam 2536 öğrenci eğitim görmektedir.

Fen Edebiyat Fakültesi: 2004-2005 öğretim yılından itibaren öğrenci alınmaya başlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı ile matematik, biyoloji, coğrafya, fizik, kimya ,tarih Bölümleri bulunmaktadır.

Fakültede 2008–2009 eğitim ve öğretim yılında 207 kız ve 298 erkek olmak üzere toplam 505 öğrenci eğitim görmektedir.

Meslek Yüksek Okulu: İnşaat, elektrik, otomotiv, endüstriyel elektronik, haberleşme, harita ve kadastro,  iş makineleri,  endüstriyel otomasyon ve  makine programlarından oluşan "teknik programlar bölümü" ile büro yönetimi ve sekreterlik, muhasebe, adalet programlarından oluşan "iktisadi programlar bölümü" şeklinde eğitim ve öğretimini sürdürmektedir. Ayrıca, okulda ikinci öğretim olarak elektrik, endüstriyel elektronik, elektronik haberleşme, inşaat, bilgisayar prog., tekstil, mobilya ve dekorasyon ile muhasebe programları bulunmaktadır. 2008–2009 eğitim ve öğretim yılında 644 kız ve 1831 erkek olmak üzere toplam 2475 öğrenci bulunmaktadır.

Sağlık Yüksek Okulu: Hemşirelik, ebelik, beslenme ve diyetetik bölümü bulunmaktadır. Sağlık Yüksek Okulunda 2008–2009 eğitim ve öğretim yılında 187 kız ve 44 erkek olmak üzere toplam 231 öğrenci bulunmaktadır.

Sağlık Meslek Yüksek Okulu: 2008–2009 eğitim ve öğretim yılında açılan okulda 47 kız ve 62 erkek olmak üzere toplam 109 öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir.

Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulu: 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında açılan okulda 11 kız ve 34 erkek olmak üzere toplam 45 öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir.

Refahiye Meslek Yüksek Okulu : Teknik programlar bölümü ile iktisadi ve idari programlar  bölümünden oluşmaktadır. 2008–2009 eğitim ve öğretim yılında 121 kız ve 297 erkek olmak üzere toplam 418 öğrenci bulunmaktadır.

Tercan Meslek Yüksek Okulu: 2001–2002 öğretim yılında açılmış olup, muhasebe, büro yönetimi ve sekreterlik, su ürünleri ve elektrik eğitimi bölümlerinden oluşmaktadır. Okulda 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında 171 kız ve 224 erkek olmak üzere toplam 395 öğrenci eğitim görmektedir.

Kemaliye Hacı Ali Akın Meslek Yüksek Okulu: 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında 129 kız ve 244 erkek olmak üzere toplam 373 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam etmektedir.

Fen Bilimleri Enstitüsü : 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında yüksek lisans yapan, 20 kız ve 64 erkek olmak üzere toplam 84 öğrenci bulunmaktadır.

Sosyal Bilimler Enstitüsü : 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında, 85 kız ve 234 erkek olmak üzere toplam 319 öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir.

Üniversitenin 2008–2009 eğitim ve öğretim yılında öğrenci sayısı 7966 kişiye ulaşmış bulunmaktadır.

Üniversitede 6 profesör, 14 doçent, 97 yrd doçent, 67 öğretim görevlisi, 107 araştırma görevlisi, 23 okutman ve 10 uzman olmak üzere toplam 324 öğretim elemanı görev yapmaktadır.

Erzincan Üniversitesine bağlı olarak Tıp Fakültesi, İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Kemah Meslek Yüksek okulunun kuruluşları tamamlanmıştır. Tıp fakültesi Atatürk Üniversitesi bünyesinde eğitim ve öğretime başlamıştır.

              Polis Meslek Yüksek Okulu ; Polis Akademisine bağlı ön lisans eğitimi veren iki yıllık ön lisans eğitimi vermektedir. Okulda; yatakhane ve idari binaların bulunduğu bina, yemek hane ve sosyal tesisler binası, spor salonu, nöbetçi amirliği olmak üzere 5 bina ile halı saha gibi açık hava spor alanları bulunmaktadır.

              2008–2009 eğitim ve öğretim döneminde okulda toplam 294 öğrenci öğrenim görmektedir. Eğitim ve öğretim döneminde kurum içinden 19 öğretim elemanı, diğer fakülte ve yüksek okullar ile kurum dışından 19 öğretim elemanı olmak üzere toplam 38 öğretim elemanı ders vermektedir.

YURT-KUR tarafından işletilmekte olan, yüksek okul öğrencileri için 1.020 erkek, 1.372 kız olmak üzere toplam 2.392 öğrenci kapasiteli yurt bulunmaktadır. Yurt yerleşkesi içinde 5 adet 5’er katlı öğrenci bloku, 2 adet 4’er katlı blok, 3 katlı idari binası, merkezi kaloriferhane (ısı merkezi), 2 katlı merkezi yemekhane ve kafeterya, kuaför, berber, terzi, kunduracı, internet, çamaşırhane bir kapalı spor salonu bulunmaktadır. Öğrenci kayıtları devam etmektedir. Öğrencilerin yerleşmesinde kapasite açısından bir sorun bulunmamaktadır.

KARAYOLLARI
     İlimizde 274 Km. Devlet Yolu, 537 Km. İl Yolu olmak üzere toplam 811 Km. yol ağı bulunmaktadır.
Devlet ve il yollarımızın 195,2 km’si bölünmüş yol, yine bu yollarımızın 16 km’si Bitümlü Sıcak Karışım Kaplamalı, 681 km’si sathi kaplamalı, 96 km’si stabilize, 18 km’si diğer yollardır.
     İlimizde daha önceki yıllarda başlayıp 2002 yılı sonuna kadar 14,7 km, 2003 yılında 9 Km, 2004 yılında 37,9 Km, 2005 yılında 11,9 Km, 2006 yılında 20,4 Km, 2007 yılında 101,3 Km ve 2008 yılında 15,3 km olmak üzere, 2003-2008 yıllarında toplam 162,8 Km bölünmüş yol yapılmıştır. Karayolları yatırım projeleri hakkında bilgiler önemli yatırımlar bölümünde gösterilmiştir.

KÖY YOLLARI
     Erzincan ili genelinde 2.991 km. 1. derece öncelikli, 620 km. 2. derece öncelikli olmak üzere toplam 3.611 km. köy yolu ağı bulunmaktadır. 1. Derece öncelikli köy yolu ağının 476 km’si asfalt, 1.373 km’si stabilize, 998 km’ si tesviyeli yol, 144 km’si de ham yoldur. 2. derece öncelikli köy yolunun 25 km’si asfalt, 181 km’si stabilize, 414 km’si ise tesviyeli yoldur.
İlin 2000 yılı nüfus sayımına göre, 1. derece öncelikli köy yolu olarak tespit edilmiş olan 2991 km. köy yolundan 494 adet köyde yaşayan 105.128 kişi, 230 bağlı yerleşim yerinde yaşayan 6.760 kişi olmak üzere toplam 724 yerleşim biriminde 111.888 kişi köy yolundan faydalanmaktadır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 2000 yılında “Birinci Derece Öncelikli Köy Yolları Master Planı"”hazırlanmıştır. Bu plan uyarınca her köy ve bağlısının tek bir yolu 1. derece öncelikli köy yolu, var ise diğer yolları 2. derece öncelikli köy yolu olarak tespit edilmiştir. 1. derece öncelikli köy yolu tespitinde idari yapı , yolun geometrik standardı, topografik yapı, maliyet ve benzeri uygunluk koşulları dikkate alınmıştır.
     Erzincan İlinde Merkez ve 9 İlçe dahilindeki 494 köy ve 230 bağlısında yaşayan 111.888 kişi toplam 3.611 km. lik köy yolundan faydalanmaktadır. 1. derece öncelikli köy yolu toplamı 2.991 km’dir. Kalan 620 km’lik köy yolu 2.derece öncelikli köy yolu olup, bağlantı yolu niteliğindedir.
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 2000 yılında “Köy Yolları Master Planı” hazırlanmıştır. Bu plan çerçevesinde öncelikle 1. derece öncelikli köy yollarının programlar dahilinde ve plan uyarınca tamamının asfalt yapılması hedeflenmektedir. Bu planda 192 km’lik köy yolunda tesviyeli yapımı, 1.281 km.lik köy yolunda yol onarımı, 1.281 km’lik köy yolunda stabilize kaplama ve bütün işler tamamlandıktan sonra toplam 2.598 km’lik köy yolunun asfalt kaplamasının yapılması planlanmaktadır
     1.derece öncelikli köy yollarının yüzde 13,5’i asfalt, yüzde 44,5’i stabilize, yüzde 35’i tesviyeli yol, yüzde 7‘side ham yoldur. Görüldüğü üzere kırsal alana hizmet veren köy yollarının çok az bir bölümü asfalt kaplamalıdır . 1997 yılı nüfus sayımı verilerine göre 92.925 kişi kırsal alandaki köy ve mezralarda yaşamaktadır. Bu nüfusun yüzde 63.9’u (59.435 kişi) asfalt kaplamalı yoldan yani yol ağındaki yüzde 13.5’lik kesimden ulaşımlarını sağlamaktadır. Geri kalan nüfusun yüzde 23,7’si (22,018 kişi) stabilize kaplamalı yoldan yani yol ağındaki yüzde 44,5’lik kesimden ulaşımlarını sağlamaktadır. Nüfusun yüzde 11,7’si tesviyeli yoldan ulaşımlarını sağlamaktadırlar.
     Köyde yaşayan nüfusun büyük bölümüne (yüzde 63,9) ulaşım hizmeti asfalt kaplamalı yol olarak götürülmüştür. Asfalt kaplamalı yol oranının yüzde 13,5 olması ve bu köylerin genellikle ovada veya az engebeli bölgelerde yer alması, nüfusun bu yerleşim yerlerinde yoğunlaşması daha düşük yol şebekesinden faydalanılmaktadır.
     İlin kırsalındaki ulaşımın uzun mesafeli ve yüksek maliyetli oluşu, kırsaldaki köylünün gelir düzeyinin düşük olması, ulaşım hizmetlerinde ekonomik erişebilirliği ve hareketlilik talepleri düşük seviyede kalmaktadır. Asfalt Kaplamalı 1.derece öncelikli köy yollarının yüzde 41’i Merkez ilçede yer almaktadır. Diğer 8 ilçedeki köylerin asfalt kaplamalı yol oranları çok düşük seviyede kalmaktadır. Asfalt kaplamalı 1. derece köy yollarının ilçeler bazında dağılımı grafikte gösterilmiştir. Kırsal alandaki nüfusun yüzde 62,7’si Merkez İlçeye bağlı köylerde yaşamaktadırlar. Nüfusun geri kalan yüzde 37,3’üde diğer 8 ilçeye bağlı köylerde yaşamaktadırlar.
İl genelinde 2991 km 1. derece köy yolu olup; bu yol ağı 724 yerleşim biriminde yaşayan 111.888 kişiye hizmet vermektedir.

İlimiz dâhilinde 243 Km. demiryolu mevcuttur.
     Demiryollarında yolcu ulaşımı Kars-Haydarpaşa bağlantılı doğu ekspresi ve Haydarpaşa-Kars bağlantılı doğu ekspresi ile sağlanmaktadır.
Erzincan ili yük taşımaları mevcut yük durumuna göre 6 adet yük treni ile yapılmaktadır.
     İlimiz hudutlarında Erzincan-Erzurum arasında, Tanyeri, Demirkapı, Mercan, Çadırkaya ve Erbaş; Erzincan,-Divriği arasında ise Alp, Kemah, Eriç, İliç, Bağıştaş ve Çaltı istasyonları yanısıra merkezi Kemah ve Mercan’da bulunan yol kısım şefliklerince hizmet verilmektedir. Erzurum Ekspresi; Kars-Ankara bağlantılı gidiş ve Ankara-Kars bağlantılı dönüş olarak hizmet vermektedir.
     Hizmetler; İstasyonlarda İstasyon Şefliği Erzincan garda Gar Müdürlüğü ve Ticari Ambar Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir. Trafikle ilgili birim Erzincan’da bulunan TMİ merkezidir. Haberleşmenin aksamadan sağlanması Erzincan’da bulunan 45 haberleşme şefliği tarafından yürütülmektedir. Vagonların kontrolleri ve arıza ıslahları Erzincan Vagon Servis Şefliği, makinaların küçük çaplı arızalarının ıslahı ve bakımları ise Erzincan Makine Depo Şefliği tarafından yerine getirilmektedir.

Havayolu
     Erzincan havaalanı sivil ve askeri hava trafiğine hizmet vermek üzere 1988 yılında açılmıştır. Beton kaplamalı olan pist boyutu 3000x45 m. Apron boyutu 120x75 m.dir. 200 araç kapasiteli otopark mevcuttur. Yıllık yolcu kapasitesi 600.000 kişi olup; yıllık uçak kapasitesi 8.760`tır. 1000 m2. büyüklüğündeki terminal binasında elektronik ve teknik donanıma sahip olan havaalanında gece iniş-kalkış sağlayacak aydınlatma sistemide mevcuttur. Havaalanı ile şehir merkezi arasında ulaşım taksi ve dolmuş taksilerle sağlanmaktadır.
     2008–2009 yaz sezonunda İstanbul Atatürk Hava Limanına haftada 7 gün, Ankara Esenboğa Hava Limanına Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri seferler devam etmektedir.
Havaalanının denizden yüksekliği 1156 m. şehre uzaklığı ise 9 km’dir.