Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 26 yıl önce PKK'lı teröristlerce kurşuna dizilerek ve yakılarak öldürülen 33 sivilin yakınları, Başbağlar katliamında yaşadıkları acıyı unutamıyor. Yaşanan katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar, "Burada bir soykırım yaşandı. Katliamdan ben de yaralı kurtuldum. 28 sivilin yanı sıra burada evleri, hatta evlerin içindeki 5 köylümüzü yakarak katledenler vahşetin adını Başbağlar koydular" dedi. 
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 tarihinde meydana gelen terör saldırısında 33 vatandaş hayatını kaybetti. Başbağlar köyünde, 26 yıl önce teröristlerce gerçekleştirilen ve Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamlarından biri olan Başbağlar katliamında 33 sivilin köy meydanında toplanıp kurşuna dizilerek ve ateşe verilerek katledilmesinin acısı, yakınlarınca yaklaşık çeyrek asır geçmesine rağmen ilk günkü gibi hissediliyor. 
Yaşanan katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar, "Burada bir soykırım yaşandı. Katliamdan ben de yaralı kurtuldum. 28 sivilin yanı sıra burada evleri, hatta evlerin içindeki 5 köylümüzü yakarak katledenler vahşetin adını Başbağlar koydular" dedi. 

“Adalet için çok uğraştık” 
26 yıldır çalınmadık kapı, gidilmeyen makam kalmadığını ama bu güne kadar sonuç alamadıklarını ifade Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar, “1994 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM) başlayan davanın 4 duruşması Erzincan, 24 duruşması İzmir DGM'de görüşüldü. 1998 yılında Başbağlar olayı takipsizlikle kapandı. Daha sonra sivil ve yargı önünde birçok denemelerimiz oldu. 2013 yılında 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonuna da davamızı anlattık. Oradan da sonuç alamadık" diye konuştu. 

“Başbağlar olayı görünmez oldu” 
"Devlet Denetleme Kuruluna elimizdeki bilgi, belge ve dokümanlarla gidip 7 saat açıklama yaptık" diyen Muhtar Akarpınar, “Dava dosyası Sivas olayı ile birleştirildi ancak Sivas olayıyla ilgili rapor hazırlandı, Başbağlar'la ilgili hazırlanmadı. O dosya içinde Başbağlar'a tek satır yer verilmedi. Maalesef Başbağlar olayı görünmez oldu" dedi. 
Terör örgütü PKK'nın, en büyük sivil katliamını Türkmen köyü olan Başbağlar'da yaptığını söyleyen Akpınar, "Burada bir soykırım yaşandı. Katliamdan ben de yaralı kurtuldum. 28 sivilin yanı sıra burada evleri, hatta evlerin içindeki 5 köylümüzü yakarak katledenler vahşetin adını Başbağlar koydular. Bu katliamın failleri bulunsun, Başbağlar şehitlerinin kanı yerde kalmasın" şeklinde konuştu. 

“26 senedir ne acı çektiğimi bir Allah biliyor” 
Yaşanan vahşetin en yaşlı tanıklarından olan Elif Akpınar ise, "Bizi evden çıkarıp derenin içerisine topladılar orada bizi öldürseler bundan iyiydi. Benim 26 senedir ne acı çektiğimi bir Allah biliyor" dedi. 
Akpınar, "Olay öncesi torunum köyün basıldığını söyledi. Gelip kapıyı kırıp 'Kocalarınızı evden çıkarın' dediler. Evimden ayakkabılarımı giymeden beni çıkardılar. Biri kadın 3 terörist bizi dere kenarına götürdü. Komşum teröristlere 'Neyimiz varsa evde altın, para ne isterseniz alın, bizi bırakın' dedi. Erkek terörist elindeki silahı komşumun ağzına sorarak susturmaya çalıştı" diye konuştu. 
Katliamdan köyün erkeklerinin bir araya toplanıp kurşuna dizildiğini söyleyen Akpınar, "Katliamda oğlumu, kocamı, yeğenimi, kardeşimi, tüm köylülerimi, bütün komşularımı kaybettim. Tek dileğim bu katillerin bulunması" şeklinde konuştu. 
Öte yandan, Başbağlar katliamının 26. yıl dönümü 5 Temmuz Cuma günü köy meydanında ve İstanbul’da yapılacak olan çeşitli etkinliklerle anılacak.