Erzincan eski terminal önünde başlayan teröre lanet yürüyüşü Cumhuriyet Meydanında yapılan basın açıklaması ve oturma eyleminin ardından olaysız bir şekilde son buldu.
Gerçekleştirilen yürüyüşe Erzincan CHP Milletvekili Erdoğan Özyalçın, Erzincan CHP İl Başkanı İsmail Arslan, Eğitim-Sen Şube Başkanı Kemal Irmak, sivil toplum kuruluşları, partililer ve vatandaşların katıldığı görüldü.

Yapılan yürüyüş sonrası Eğitim-Sen Şube Başkanı Kemal Irmak şu açıklamalarda bulundu; “DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen barış mitingi öncesinde kalabalık içinde peş peşe patlatılan bombalar sonucunda onlarca kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce arkadaşımız yaralanmıştır. Barış talebinden rahatsız olan malum güçler yine harekete geçmiş, tek hedefi barış taleplerini haykırmak olan on binlerce insanın içinde bomba patlatarak savaş ve kandan beslendiklerini bir kez daha göstermişlerdir.
Türkiye’nin dört bir yanından gelerek iktidarın savaş politikalarına karşı, “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” diyerek barış talebiyle yürüyüş başlatılmış. Ankara’da patlatılan bomba bu çağrıya verilmiş bir yanıttır. Patlamanın hemen ardından polisin gaz bombalı saldırısı nedeniyle yaralılara zamanında müdahale edilememiştir. Polisin bu tutumu, katliamı gerçekleştirenlerin amacına ulaşmasına güvenlik güçlerince nasıl göz yumulduğunu açıkça göstermektedir.

Bugün Ankara’da yaşanan vahşi katliamın sorumlularını uzaklarda aramaya gerek yoktur. Kim 7 Haziran Seçimleri öncesi ülkeyi kaos ve şiddet ortamına sokmuşsa, kim adım adım gerilim siyasetini yükseltmişse kim dökülen kan üzerinden oy hesabı yapmışsa katil odur! 65 yıldır NATO’nun uşaklığını yapanlar, 6. Filo’ya secde edenler, Amerikan Doları ile Pentagon mermisi ile vatanseverlik yapanlar kimler ise, Ankara Katliamı’nın failleri o geleneğin takipçileridir. Ülkeyi parsel parsel satanlar, limanları, ormanları, dereleri peşkeş çekenler, 301 madenciyi Soma’da yerin yedi kat altına gömenler kimler ise Ankara’daki bombayı patlatanda onlardır.

“ Milli irade, milli irade” deyip 7 Haziran seçim sonuçlarında çıkan milli iradeyi beğenmeyenler, gece gündüz tapındıkları milli iradeyi ayaklar altına alanlar, Anayasayı askıya alanlar, Meclis’i çalıştırmayanlar, Suruç’ta onlarca genci katledenler, ülkeyi tekrar seçime götürenler kimler ise fail onlardır, katil onlardır, vebal onların omuzlarındadır.

Suriye’yi kana bulayanlar, TIR’lar dolusu silah taşıyanlar, ülke sınırlarını cihatçı katil sürülerine açanlar, katillere ev sahipliği yapanlar, yeni Osmanlı düşleri görenler kimler ise bombanın sahipleri de onlardır.

7 Haziran seçimleri sonrasında kışkırtıcı ve saldırgan politikalarını sürdüren, her ağızlarını açtıklarında akan kan ve ölümler üzerinden siyaset yaparak “oy avcılığı” yapanlar, katliamın asıl sorumlularıdır.

Ankara’da yaşanan saldırı, emekçilerin barış, demokrasi ve özgürlük taleplerini hedef almıştır. Kendi siyasi ikballeri için yıllardır şiddet ve nefret dilini kullananlar, bugün Türkiye’nin katliamlar tarihine yeni bir katliam daha eklenmesine neden olmuştur.

Suruç ve Ankara katliamları bir zincirin iki halkasıdır. Her ikisinde de Türkiye’nin solcu, sosyalist, demokrat güçlerini hedef almış, her ikisinde de Türkiye halklarının barış içerisinde ve bir arada yaşama iradesine saldırılmıştır.

Türkiye’nin barış güçleri olarak, olarak her fırsatta savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, “İnadına barış” diyen barış savunucularını göz göre göre katledenleri saygıyla anarken, bu katliamın gerçekleşmesine neden olanları lanetliyoruz.

Bizler ısrarla ve soğu kanlılıkla kollektif aklımızı kullanarak, ölüm siyasetine karşı, elimizdeki tek silah aklımız, bilincimiz, vicdanımız ve birliğimizdir. Hepimizin başı sağ olsun! Unutmayacağız, yılmayacağız, affetmeyeceğiz.”