Zeki Polat, yaptığı yazılı açıklamada "Sizlerle Yaklaşık altı yıldır sosyal medya üzerinden arkadaşlık yapmaktayım.. Bu altı yıllık dönem zarfında yazılarımla birçok insanı kırmış, birçok insanı üzmüş ama birçok insanı da, sesleri olduğum için sevindirmiş olabilirim..

Tabi ki her insanın olduğu gibi benimde sevenim benimde sevmeyenim olacak. Bunlara hiç takılmıyorum. Çünkü vicdanen ne yaptığımı biliyor ve beni bilenin de var olduğunu biliyorum..

Sizlerden hiçbir şeyi saklamadım. Yazılarımı belgeleriyle aleni yazdım. Yazılarımı yazarken de, yok şu arkadaşım, yok bu dostum diye düşünüp kalemimi haktan hiç bir zaman ayırmadım. 

Çünkü ben şahısların değil ilkelerin ve kuralların peşindeydim. Hep dua ettim ‘’Yarabbi, eğer kalemim hedefinden şaşar nefsime ve menfaatime doğru kayarsa yalvarırım kır o kalemi ‘’

Tüm bu açıklamalar ışığında kamuoyunda DEVA Partisinin İl Başkanı olduğum konusunda ‘’hayırlı olsun’’ telefonları alınca 15 Temmuz 2020 tarihinden itibaren yaşadığım süreci sizinle paylaşmak istiyorum..

İnanırsınız veya inanmazsınız ama hayatım boyunca karnımdan hiç konuşmadım. Her şeyimi açık ve aleni yaptım. Düşündüğümü açıkça insanların yüzüne söyledim ve gerektiğinde kaleme aldım.

15 Temmuz 2020 akşamı Deva partisinin yetkilisi olan bir beyefendiden, Dava Partisi il başkanlığı için teklif aldım. Sayın Babacana olan sempatimi ve inancımı her ortamda beyan ettiğim gibi kendilerine de beyan edip teklifi değerlendireceğimi ancak bu değerlendirmede acele karar vermeyeceğimi, Ailemle, arkadaşlarımla, şehrin ileri gelenleriyle ve fikirlerine inandığım dostlarımla istişare yapacağımı ve sonucunda çıkacak duruma göre Sayın Babacanla bire bir görüşüp partiyle ilgili aklımdaki sorulara alacağım cevaplardan sonra karar vereceğimi beyan ettim..

İsteğim Parti yetkilisi tarafından makul görülmesi sonucunda 20 gün süren bir istişare serüvenine başladım. Yaptığım istişarelerde ‘’Partinin geleceğiyle ilgili hiçbir hesap yapmadım. Benim için esas olan Şehrim için yeni hikayeler yazar mıyız, Bu şehrin evlatlarını bir araya yeniden toplar mıyız?’’ sorularına cevap aramaktı..

Cevap yüksek oranda Evet olmuştu..!


 
Hal böyle olunca ikinci isteğimin yerine getirilmesi gerekiyordu. Parti yetkililerine birinci istişare sonucunun olumlu olduğunu ve ikinci şartın yerine getirilmesi gerektiğini bildirdim..

Sonucunda Cuma günü için randevu verildi ve teklifi sonuçlandırmak için ‘’Hakkıma Hayırlıysa nasip et’’ dualarıyla Ankara’ya gittim..

Ankara’da Deva Partisi Genel Merkezinde Komisyon Üyelerince yaklaşık iki saat süren bir görüşme yaptıktan sonra ‘’Genel Başkanla ne zaman görüşeceğim’’ sorusuna, ‘’Genel Başkanın Ankara’da olmadığını’’ söylemeleri sonucunda kendilerine tepki gösterip ‘’şartlarımı biliyordunuz neden randevu verdiniz o zaman’’ diye tepki verdim..

Ve

‘’Kendimin ikna olmadığı konularda başkalarını ikna edemem’’ bu nedenle ''özür diliyorum'' diyerek masadan kalkıp, Allah'ın hakkıma hayırlısını nasip ettiğine şükredip, Erzincan’a döndüm..

Başka bir ifadeyle Gelen nazik daveti kabul etmedim..

Evet Dostlarım..!

Arayış içinde olduğumu, yazılarımın asıl nedeninin bir yerlere gelmek olduğunu düşünenlere son kez diyorum ki;

Hak için mücadele eden, Halkı kandıranların yalanlarını yüzlerine çarpan hiçbir kalem Allah'ın izniyle zıvanadan çıkmaz…

Dediğiniz gibi olsaydım…!

Yalakalıkta sınır tanımaz, bugün en güzel yerlerde olurdum..

Sizinle Aramızdaki tek fark ne biliyor musunuz?

Güzellik anlayışı…!

Ben bu dünyanın değil, Allah'ın nasip ettiği güzellikleri istiyorum" dedi.