Doğu Anadolu'nun yöresel lezzetlerinden, kavrulmuş un ve yağlı hamurdan yapılan "tandır ketesi", acıkma süresini geciktirdiği için ramazan ayında özellikle oruç tutacak vatandaşların sahur sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Yörenin önemli lezzetleri arasında bulunan, kavrulmuş un ve yağlı hamurdan yapılan bir çeşit çörek olan "tandır ketesi" Doğu Anadolu'da, tok tuttuğu için ramazanda vatandaşlardan rağbet görüyor.

Kadın ustaların ramazan ayında fazla mesai yaparak tandırda pişirdikleri kete, kopul ve tandır ekmeği, iftar sofralarının yanı sıra özellikle sahurda tercih ediliyor.

Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için Erzincan'daki Mimar Sinan Mahallesi'nde eşi ile işlettiği iş yerinde "tandır ketesi" ve yöresel unlu mamulleri üreten Dilek Yıldız (32), ramazan ayında keteye yoğun ilgi olduğunu belirtti.

Ramazanda diğer aylara göre daha fazla üretim yaptıklarını ifade eden Yıldız, "Eski geleneklere göre tandır ketesi, tandır ekmeği, tandır kopulu imal ediyoruz. İftara ve sahura yetiştirmek için çalışma saatlerimizi artırdık. Bu herkesin yapabileceği bir iş değil. Sabahtan akşama kadar alın teri dökerek meşakkatli şekilde çalışıyoruz." dedi.

- "Ramazanda iki-üç kat fazla kete üretiyoruz'

Bu ürünlerden özellikle tandır ketesinin ramazanda her evin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler burada bayan elemanlarımızla bütün günümüzü çalışarak geçiriyoruz. Eskiden annelerimizin evlerde yaptığı ketenin tadına ulaşamıyoruz ama elimizden geldiğince lezzetli ve kıvamlı yapmaya çalışıyoruz. Ketenin yapımında un, yağ, tuz, şeker ve maya kullanıyoruz. Kete, içerisindeki kavrulmuş un sayesinde insanı tok tutuyor. Tok tutmasının yanı sıra tuz oranının düşük olması ve tandırda pişirilmesinden dolayı da vatandaşlardan oldukça ilgi görüyor."

Yıldız, ketenin tüketicisinde fazla su isteği uyandırmadığını da anlatarak, "Kete, sahur için vazgeçilmez bir lezzettir ve Erzincan’da hemen hemen her sofrada bulunur. Ramazan ayında diğer aylara nispetle iki-üç kat daha fazla kete üretiyoruz." diye konuştu.

Tandırda kete pişirmenin geçmişte yörede çok yaygın olduğunu aktaran Yıldız, şu ifadeleri kullandı:

"Eskiden herkesin evinde tandır vardı. Hanımlarımız günlük ihtiyaç duyduğu ekmeğini ve tandır ketesini evinde yapardı. Son zamanlarda şehirleşmeden dolayı tandırda ekmek yapmak artık eskilerde kaldı. Bizler burada eski gelenekleri esas alarak tandırda kete pişirerek müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Ürettiğimiz yöresel unlu mamullerinde herhangi bir katkı maddesi kullanmıyoruz ve tamamen doğal ve geleneksel yöntemlerle imalat yapıyoruz."

Başka illerden de sipariş aldıklarını anlatan Yıldız, Kete ustaları ile işçilerinin sabah iş yerine gelip sahur vaktine kadar çalışmasına rağmen talepleri karşılamakta zorlandıklarını sözlerine ekledi.

- "Sabah erken işbaşı yapıyoruz"

Tandır başında kete pişiren işçilerden Songül Caman, ramazan dolayısıyla işlerinin yoğunlaştığını ve taleplerin arttığını vurgulayarak, sabahın erken saatlerinde iş başı yaptıklarını söyledi.

Ramazanda iş yüklerinin büyük bölümünü özellikle tandır ketesinin oluşturduğunu ifade eden Caman, gelen talepleri karşılayabilmek için zaman zaman mesaiye kaldıklarını da sözlerine ekledi.

Mahalle sakinlerinden Arzu Bayram da ketenin önde gelen yöresel ürünlerden olduğunu anlatarak, "Kete, bizim çocukluğumuzdan beri sofralarımızın olmazsa olmazı. Çocuklarımız özellikle kete olmadan sahur sofralarına oturmuyorlar." dedi.

Kendisinin de evde kete yaptığını aktaran Bayram, "Ketenin tok tutucu özelliği var. Zaman zaman evde ben de kete yapıyorum. Ancak bunların içerisinde en tercih edileni tandırda yapılan kete." şeklinde konuştu.