Karakelle mesajında "Büyük Osmanlı İmparatorluğuna yıllar yılı uç beyliği yapmış, Güzel Anadolumuzun cennet Köşesi Başbağlar Köyümüze, gözü dönmüş canilerce yapılan menfur saldırının üzerinden tam 26 yıl geçti.

Bu saldırının üzerinden yıllar geçse de 33 şehidimizin yüreklerdeki acısı her geçen gün biraz daha benliğimizi yakmaktadır.

Geçen yıllara rağmen acılar tazedir. Yüreklerdeki sızı dinmemiştir. Yaptıkları katliamlarla Adil Hocayı susturanlar , camiyi ve okulu yakan gözü dönmüş caniler, Başbağlarımızda ezanın susmadığını , Ay Yıldızlı Bayrağın inmediğini, ilelebet te inmeyeceğini elbette görmüşlerdir.

Anadolumuzun bağrında kurtuluş mücadelesi vermiş, et ile tırnak gibi birleşmiş, milletimizin zenginliği olan küçük farklılıklarımızı, bölüp parçalama adına kullanmak isteyen art niyetli, provakatif zihniyetler asla başarıya ulaşamayacaklardır.

Zira dünyanın hiçbir yerinde , hiçbir fikir ve ideal, terörle, şiddetle, sonuca ulaşamamıştır.

780.000 km2 vatan topraklarında yaşayan 80 milyon insanımız , Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sunnisiyle, tek yürek olarak nasıl kurtuluş destanını gerçekleştirdiyse, nasıl FETÖ darbesini sonuçsuz bıraktıysa ve nasıl Türkiye Cumhuriyetini kurduysa, O’nu ilelebet yaşatmasını da bilir.

Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da yedi düveli dize getiren atalarımız, bu topraklarda koyun koyuna yatarken , bizlere emanet edilen vatanın her karışında birlik ve beraberlik nidaları yükselmeli, terör ve teröristin amaçlarına ulaşmaları önlenmelidir.

Unutmayalım ki Milletimiz de bu sevda , Devletimizde her bölücülüğe ve darbeci zihniyete karşı verilecek yüksek bir mücadele azmi ve gücü vardır.

Teröre verdiğimiz en sağduyulu cevap, nereden gelirse gelsin, ne adına olursa olsun, hangi ideolojik mülahazaya dayanılırsa dayandırılsın , terör

karşısında birlik ve dayanışmamızı güçlendirmek, şiddete asla pirim vermeyeceğimizi göstermektedir.

Sınırların kalktığı, bilimin ön plana çıktığı yepyeni değerlerle donanan dünyada ,insan haklarının ön plana çıktığı muhakkaktır. Durum böyle olunca insanın yaşama hakkı da en önemli “insan hakkı” olarak ön plandaki yerini almalıdır.

Başbağlar katliamı, Sivas Olayları, Maraş Olayları ve 15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe girişimi gibi yakın tarihimizin acı sayfaları insanın yaşama hakkına yapılmış, büyük ve acımasız saldırılardır. Bütün bunları ülke ve millet bütünlüğüne ,dirlik ve düzenine yapılan saldırılar olarak görmek ve birbirinden ayırt etmemek gereklidir.

Bu nedenle Terör nereden gelirse gelsin, kime hangi yöreye saldırırsa saldırsın, insanlığın düşmanı olması nedeniyle, şiddetle kınıyor ve telin ediyoruz.

Sivası, Başbağlardan, Başbağları ,Maraştan , Maraş’ı Çorumdan hiçbirini biribirinden ayırt etmeden bu menfur saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Zira buralarda katledilenlerin her biri bu vatanın evlatlarıdır. Kesinlikle biri diğerinden daha acı ve daha vahim değildir.

Bunlardan her hangi birini ön plana çıkarmaya çalışanları vicdan muhasebesi yapmaya, bu konularda daha duyarlı olmaya davet ediyorum.

26 yıl önce ebediyete uğurladığımız Başbağlardaki şehitlerimize , terör kurbanı şehitlerimize ve Milli İrade için Hakka yürüyen tüm şehitlerimize rahmetler diliyoruz.

Şehitlerimizin yakınları başta olmak üzere tüm hemşehrilerimize ve Yüce Milletimize bir kez daha başsağlığı diliyoruz" dedi.