Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, toplumdaki cinsiyet eşitsizliği ve şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadınlar adına bir eleştiri dili oluşturup 13 metrelik piramit konstrüksiyonu buz tutturarak kadına şiddet konusuna dikkat çekti.

Daha önce terör, şiddet, ölüm, sonsuzluk, yücelik, eğitim, pandemi gibi birçok kavram ve orman yangınları, mülteci sorunu, Covid-19 gibi birçok sosyal problem üzerine enstalasyonlar, alan- kurgular ve performanslar gerçekleştiren Prof. Dr. Mehmet Kavukcu yeni bir sanat eseri üretti. Erzincan Merkez’de Barış Manço Parkı’nda ağaçların arasına yerleştirdiği 13 metrelik piramit konstrüksiyonu buz tutturarak kadına şiddet konusunu gündeme getirdi. Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, 9 metrelik bir metal konstrüksiyon ve tepesinde gökyüzüne uzanan 4 metrelik bir merdiven yapıdan meydana getirdiği enstalasyonu buz tutturan Kavukcu, toplumdaki cinsiyet eşitsizliği ve her gün şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadınlar adına bir eleştiri dili oluşturdu.

Buz tutturduğu enstalasyonun dört ayrı yüzeyine kadına ait bazı kavramları boya ile yazdığı performansı ile tamamlanan eser, şehrin merkezinde olması itibariyle kadına şiddetin acı ve insafsız yönlerini insanlara hatırlatmayı amaçladıklarını ifade eden Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, “Bu kurduğumuz konstrüksiyonun bir yüzeyine “Anne” yazarak, bütün anne olan kadınların sürekli aile yaşantılarında ve toplumsal hayatında yaşadıkları acılara gönderme yaptım.” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, diğer bir yüzeye ise “Aile” yazarak kadının aile içindeki yerine göndermede bulunduğunu, bir diğer buz yüzeye ise “Emekçi Kadın” yazarak çalışan kadınlara, işçi kadınlara ve bir kadının hayatında verdiği bütün emeğe gönderme yaptığını ve son olarak dördüncü yüzeye ise “Şiddet” yazarak bu üç duvardaki güçlü, merhametli, şefkatli, topluma katılan kadın rollerinin hepsini kaplayan bir probleme işaret ettiğini söyledi.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, “Çünkü kadın hayatın her alanında erkekten daha eksik olmamasına rağmen, sürekli şiddete maruz kalmaktadır. Kadınlar için bu şiddet bazen fiziksel bazen psikolojik olmakta ancak kesinlikle acı verici olmaktadır. Bu acıyı ve şiddeti sanatsal bir dil ile eleştiri getirerek, adeta bu şiddeti buz içine hapsetmek istedim. Bu eser kadına şiddetin toplumda gözden kaçırılmasını eleştirerek, toplumun kadına şiddete karşı buz tutan yönünü simgeleştiriyor” ifadelerine yer verdi.

Konstürüksiyonun en tepesine ışıltılı harfler ile “Kadın” kavramını yerleştirdiğini söyleyen Kavukcu, “Toplumdaki cinsiyet eşitsizliğine bu kavramı yükselen formun en tepesine yerleştirerek karşı çıkmaktayız. Neon aydınlatmalarla yazılan “Kadın” yazısı ile bütün zorluklara rağmen hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan kadınların ışıldayarak ayakta kalmasına da gönderme yaptım. Konstrüksiyonun gökyüzüne ve sonsuzluğa açılan formu da bu durumu pekiştirerek, bir yönüyle kadın cinayetlerini eleştirirken bir yönüyle de sonsuzluğa uzanan varlıkları ile kadını ifade ettim. Ayrıca kadının kendi kültürümüz ve geleneğimizde baş tacı edilmesi durumuna da gönderme de bulundum” dedi.

Buz tutmuş piramiti gören vatandaşlar ise o anı kaydetmek için telefonlarına sarılarak öz çekim yaptılar.