Ülkemizin seçmen portföyü belli. Daha ziyade lider odaklı rey kullanılır. Yerel seçimlerde de aşağı yukarı bu anlayış geçerlidir. Karizmatik birileri aday olmazsa!

 

     Fakat bazı iller vardır ki; bu felsefenin geçersizliğine inanarak kişiyi ön plana çıkarırlar. Mesela Şanlıurfa’da Fakı Baba , Eskişehir’de profesör Yılmaz Büyükerşen misalinde olduğu gibi. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

 

     Erzincan’da da belediye başkanlığı konuşulduğu zaman, rahmetli Nedim Muradoğlu’ndan iftiharla bahsederler. Kendisini bizler tanımadık ama her zaman övgülerle bahsedildiğine kulaklarımızla şahit olduk. Hatta rahmetlinin yapmış olduğu yatırımların, kendisinden sonrakilere de fayda sağladığı anlatılır.

 

     Erzincan seçmeni böyle ufku geniş, ileriyi gören, müteşebbis ruha sahip, deneyimli birini seçtiyse, bunu bu seçimde de tekrarlayabilir. Partisi ne olursa olsun, bu işlerden anlayan, belediyecilik hizmetlerinde deneyimli, vizyon sahibi, ağırlığı olan, belli bir misyonu sorumluluk şuuru içerisinde içine sindirmiş, kariyerli ve de adaletten haberdar birini seçebilir.

 

     Erzurum’da da Erzurum seçmeni bunun örneklerini birkaç defa gerçekleştirmiştir. İktidar olan partinin adayını değil de, bir başka partinin adayını seçerek, Erzurum’un kazanmasını sağlamıştır. Kocaeli, Eskişehir, İzmir, Gaziantep gibi illerde de aynı erdemli davranışlar sergilenmiştir. Şişli belediye başkanı Mustafa Sarıgül’ün de performansı parti kaynaklı değildir, maharet kaynaklıdır.

 

     Bu tür görevlerde sadakat değil de, liyakati ön plana çıkardın mı, belde kazanır.

 

     Liyakatin tespitinde de kriterler iyi belirlenmeli. Mantıklı ve de makul kararlar, yerelde her zaman geçerli akçedir. Bu memleketin yollarında, bu memlekette yaşayanlar arabasını sürecek, bu insanlar yürüyecek. Ufku geniş kişilere ve ehil ellere yönetimi teslim edenler sonrasında hep kazançlı çıkarlar. Ferdi menfaatlerini toplum menfaatlerinin üzerine çıkarmayan yöneticiler, halk için mücadeleye talip olurlar. Toplumsal kazancı ön plana çıkarırlar.

 

    Para için siyaset yaptığını ima edenleri seçecek seçmenlerin, Erzincan’da fazlaca olduğunu zannetmiyorum. Yoktur da demiyorum, muhakkak vardır. Fakat bu nezih seçmenlerin çoğunluğu materyalizme karşı bir zihniyete sahiptir.

 

     Şehrimizin güzel insanları, fikri, milliyeti, inancı ne olursa olsun liyakatli birini seçecektir. Buna canı gönülden inanıyorum.

 

     Her şeyden önemlisi, seçimlerin yapıldığı akşama kadar sağduyu ve hoşgörü hakim olmalı. Hiçbir kargaşaya ve de kaosa meydan verilmeden, kalp kırmadan, yarın için bizi utandıracak davranışlardan uzak, kendi hür irademizin yansımasıyla sabaha mutlu uyanmalıyız.

 

     Şuurlu seçmenler, seçecekleri yöneticilerin mensup oldukları partileri değil, kişisel niteliklerini dikkate alırlar.

 

     Yerel seçimlerde bu mantık, belde için pragmatik bir mantıktır.