Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ali Ergün, korona virüsünün (Kovid-19) henüz tedavisinin tam bilinmemesi, hızla yayılması ve öldürücü olmasının hastalığın oluşturduğu etkiyi artırdığını belirterek, “Korona virüs gebelerde farklı davranan bir enfeksiyon değil. Ancak gebelerin hastalıklara daha duyarlı olmaları nedeniyle enfeksiyonlara yakalanma riski fazladır. Ayrıca anne adayları Kovid-19’a yakalanmaları halinde daha fazla risk altında olacakları için tedavilerinin geniş bir ekip tarafından yönetilmesi gerekir. Virüsün anneden bebeğe geçtiğine dair bir kanıt yoktur ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Doğum yönetiminde gebenin sıkı izolasyonu, enfeksiyonlardan korunması, solunum sorunları olduğunda daha erken mekanik ventilasyon, oksijen tedavisi, anne ve bebeğin yakın monitörizasyonu yapılmalıdır” dedi.

Çin’de ortaya çıkan hastalığın süratle dünyanın dört bir yanına yayıldığını, virüsü taşıyan bireylerden hapşırma ve öksürük yolu ile çevreye yayılması ile virüsün sağlıklı kişilere bulaştığını hatırlatan Liv Hospital Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ali Ergün, ortama saçılan virüslerin hava yolu ile alındığı gibi bu kişilere yakın temasla da geçiş yaptığını belirtti. Prof. Dr. Ergün, “Hastalığın kuluçka evresi 14 güne kadar uzayabildiğinden bildiğimiz klasik gripten farklı olarak sağlıklı olduğunu düşündüğümüz, henüz hastalığın olmadığı bireylerden (ateş, öksürük, solunum yetmezliği gibi belirtileri olmayan) de geçebilmektedir ve son derece kolay bulaşabilmektedir. Hastalıktan korunma yöntemleri, www.saglik.gov.tr adresinde ’korona virüs riskine karşı 14 kural’ başlığı altında çok güzel bir şekilde özetlenmiştir. Hastalık kuluçka dönemini takiben ateş, öksürük ve nefes darlığı şeklinde belirtiler vermektedir. Burun akıntısı, genel vücut kırıklığı ve ağrılar ise daha az görülmektedir. Ağır vakalarda ise zatürre, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir. Ancak ölenlerin büyük bölümü yaşlı veya başkaca bir hastalığı da bulunan kişilerdir. Erkeklerde ölüm daha sıktır. İtalya’da 13 Mart itibarıyla hayatını kaybeden bin 16 kişi incelendiğinde yaş ortalaması 79’dur (ki bu ölenlerin çoğunun yaşlı olduğunu gösterir). Bu kişilerin en genci 39, en yaşlısı 100 olup, 30-39 arası birer, 40-49 arası ikişer erkek ve kadın vardır. Yaşı 50-59 arası olanların ise 19’u erkek, 6’sı kadındır. Yani doğurganlık yaşında ölümler son derece azdır” ifadelerini kullandı.

"Bebeklerde virüse rastlanmadı"

Gebelerde daha farklı davranmayan virüsün bebeğe geçtiğine dair bir kanıt olmadığını ancak geçenlerde hastalığın 30 saatlik yenidoğan bir bebekte zatürre şeklinde ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Ergün, “Kovid-19 olan 9 gebenin 7’sinde ateş, 4’ünde öksürük, 3’ünde kas ağrısı, 2’sinde boğaz ağrısı ve halsizlik bildirilmiş olup, şikayetler gebe olmayanlardan farklı değildir. Hepsinde de zatürre gelişen olgularda mekanik ventilasyona (solunum cihazı) ihtiyacı olmamıştır. Başka bir 9 olguluk serinin 6’sında ise bebekte sıkıntı (fetal distress) gelişmiş olup, erken doğum yapılmıştır. Her iki seride de anne ve bebek ölümü olmamıştır. Bebeklerde de virüse rastlanmamıştır” dedi.

Kovid-19’un gebelikte tedavisi

Mevcut pandemi nedeniyle seyahat kısıtlanması, şüpheli temas halinde evde izolasyon uygulaması gibi tedbirlerle toplu alanlardan uzak durulması gerektiğini bildiren Prof. Dr. Ergün, “Hastanın kendisi ve çevresindekiler maske takmalı, ev sık sık havalandırılmalı, kullanılan ortak eşyalar ayrılmalıdır. Hastalığı erken tanıyıp erken tedavisini yapma telaşından ziyade tedbirlerin alınması daha değerlidir. Olguların çoğu özellikle gençlerde ayakta geçirilmekte olup, paniğe gerek yoktur. Hastalığın akciğerleri tutma ihtimalini gösteren en basit test derin bir nefes aldıktan sonra 10 saniye tutmaya çalışmaktır. Eğer bunu yapabiliyorsanız, büyük ihtimalle akciğerleriniz sağlamdır. Şüpheli bir temas sonrası evde izlem yapılabilir. Eğer gebede Kovid-19 şüphesi veya tanısı varsa hasta hastanede izole edilip takip edilmeli, ekipte perinatoloji, enfeksiyon hastalıkları, yenidoğan ve anestezi uzmanı olmalıdır. Bununla ilgili alınacak tedbirler https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/bulasici-hastaliklar/2019-n-cov.html adresinde vardır. Gerektiğinde fetüs korunarak, akciğer filmi ve tomografisi çekilebilir. Yukarıdaki olgu serilerinde olduğu gibi fetal etkilenme riski nedeniyle bebeğin yakın takibi, annenin iyi izolasyonu, yoğun bakım şartlarında takibi, ilerleyici solunum yetmezliği halinde mekanik ventilatöre bağlanması, akciğer matürasyonu için steroid uygulamasının sınırlı tutulması, gerekirse doğumun yapılması, enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve yoğun bakım uzmanlarınca yakın takibi ve tedavisi yapılmalıdır. Diğer olgularda olduğu gibi gebelerde de semptomatik tedavi yapılır ancak bebeğin sıkıntıya girebileceği unutulmamalıdır” dedi.

Prof. Dr. Ali Ergün, doğum eylemi başlayan gebelerde ateş, oksijen satürasyonu, solunum sayısı ve vital bulguların yakın takip edilmesi gerektiğini vurgulayarak, sepsis halinde ise invaziv monitörizasyon ve sepsis yönetim basamakları uygulanması, oksijen satürasyonunun yüzde 94’ün üzerinde tutulması tedbirlerinin alınabileceğini söyledi.

Doğumdan sonra yapılacaklar

Tüm bebeklerin virüs açısından test edilmesi gerektiğini bildiren Dr. Ergün, “Bebeğin 14 gün kadar anneden uzak tutulması önerisi değerlendirilebileceği gibi iyi tedbirler alarak, anne-bebeğin birbirinden ayrılmaması da düşünülebilir. Emzirme tartışmalı olabilir ama emzirilecekse de mutlaka katı sterilizasyon kurallarına uyarak bebek emzirilmeli veya sağılmış süt verilmelidir. Burada geçiş riskinin süt yolu ile değil de temasla olduğu unutulmamalıdır. Ülkemizin değerli anne adaylarımızın bu süreci en sağlıklı bir şekilde geçirmelerini dilerken, panik yapmadan tedbir almanın ve disiplinli bir şekilde uygulamanın en doğrusu olduğunu bir kez daha belirtmek isterim” şeklinde konuştu.