Prof.Dr. Turan Uslu, çok fazla stresin inme problemini tetiklediğini söyledi.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Profesör Dr. Turan Uslu, “İnme ya da felç beyini besleyen damarlardan birinin tıkanması veya yırtılması sonucu, bu damarlar tarafından beslenen beyin bölgesinde fonksiyon kaybı olmasıdır. Bu yönüyle bakıldığında beyinde damar tıkanması (tromboz, emboli) veya kanama (hemoraji) şeklinde kendini göstermektedir. İnme sıklıkla (yüzde 85) damar tıkanıklığı ile ilgilidir, beyin kanamalarına bağlı inme oranı daha düşüktür. Dünya Sağlık Örgütü; dünyada her yıl 15 milyon kişinin inme geçirdiğini tahmin etmektedir. İnme geçirenlerin üçte biri ölmekte, üçte biri ağır sakatlıklarla yaşamını devam ettirmekte, üçte biri nispeten daha iyi bir şekilde yaşamını sürdürmektedir. Tüm dünyada üçüncü sıklıkta görülen ölüm nedeni ve en sık görülen sakatlık sebeplerinden biridir. Ülkemizde de her yıl 130 bin kişi inme geçirmektedir. Bu kadar yaygın görülen ve tedavi ve rehabilitasyonunda büyük zorluklar yaşan bu hastalık büyük ölçüde önlenebilir bir hastalıktır. On inme vakasında dokuzu, sağlık kurallarına uyulması durumunda önlenebilir. İnme için çok önemli olan risk faktörlerinden bir kısmı değiştirilerek inme riski de önlenebilir” dedi.

Dr. Uslu, inme için 10 ana risk faktörünü şöyle sıraladı:

“Yüksek tansiyon (damarların sertleşmesine, kalınlaşmasına ve yırtılmasına sebep olur)

Sigara içmek (tütün, nargile)

Çok fazla alkol tüketimi

Diyabet (damar sağlığını bozar)

Kötü beslenme (aşırı beslenme, şeker tüketimi, şekerli içecekler, işlenmiş gıdalar, katı yağlar, omega-3 eksikliği)

Egzersiz eksikliği (damar duvarı yağlanır, kilo alınır, kas kitlesi azalır, duruş bozulur)

Yüksek kolesterol (damar duvarı kalınlaşır, damar boşluğu azalır, pıhtı riski artar)

Kalp sorunları (pıhtı atar, beyin dolaşımı bozulur)

Obezite (kilolu insanlarda dolaşım sistemi de bozulur)

Stres (kalp ve damar sağlığı bozulur, enflamasyona yol açar)”

Kanada, İngiltere ve dünyanın birçok ülkesinde yapılan çalışmalarda 10 inmeden (beyin felci) yaklaşık dokuzunun bu risk faktörlerinden kaynaklanabileceğinin gösterildiğini kaydeden Dr. Uslu, “Bu risk faktörlerinin çoğu beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile önlenebilir. İnme önemli bir sağlık sorunudur. Türkiye’de yapılmış sağlıklı bir çalışma olmamakla birlikte her yıl yaklaşık 100.000 civarında insan felç geçiriyor. Beynin damarsal hastalıkları yani inmeler, kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü en büyük ölüm nedenidir. İnme aynı zamanda uzun süre sakatlığa ve engelliğe sebep olan çok önemli bir sağlık sorunudur. İnme riskini asgariye indirecek yaşam tarzı ve beslenme önerileri birçok tıbbi hastalığın riskini de azaltacaktır. Genetiğimizi, yaş ve cinsiyet gibi risk faktörlerimizi değiştiremesek de, sigara içmemek ve alkol alımını sınırlamak, sağlıklı bir diyetin ve aktif yaşam tarzı inme riski ile birlikte birçok sağlık sorunumuzu da azaltır. 32 ülkeden toplam 26 bin 919 kişi incelenmiştir 13 bin 447 inmeli vaka ile 13 bin 472 kişilik inmesi olmayan sağlıklı grup karşılaştırılmıştır. Araştırmacılar daha sonra vakalar ve kontroller arasındaki risk faktörlerini karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, herhangi bir inme riski ile önemli ölçüde ilişkili 10 risk faktörü belirlediler. Aşağıdakiler artan riskle ilişkilendirilmiştir:

İnme riskini artıran durumlar, yüksek tansiyon (140/90mmHg üzerinde) inme riskini 2-3 kat artırır, sigara içme inme riskini 2-2.5 kat kadar artırır, yüksek alkol alımı inme riskini1.5-2 kat artırır, yüksek bel-kalça oranı inme riskini artırır (obezite ve karın yağlanması), yüksek apolipoprotein B / A1 oranı inme riskini artırır (sağlığı bozan kötü kolesterol), diyabet inme riskini 1-3 kat artırır, psikososyal faktörler 2-3 kat artırır, kalp hastalıkları (atrial fibrilasyon, kapak hastalıkları, anjiografi, kalp damarlarında daralma) inme riskini 3-3.5 kat artırır. İnme riskini azaltan durumlar; Sağlıklı bir diyet ve fiziksel olarak aktif olma inme riskini azaltır, Daha sağlıklı ve kalp-damar sağlığına uygun beslenme inme riskini yüzde 60 azaltır, Düzenli fiziksel aktivite inme riskini yüzde 50-60 azaltır. Farklı inme türlerine bakıldığında, yüksek tansiyon gibi bazı faktörler hemorajik (beyin kanaması) inme ile daha güçlü ilişkiliyken, sigara, diyabet ve kan yağları gibi diğerleri damar tıkanıklığına bağlı (iskemik) inme ile daha güçlü ilişkilidir, kalp hastalıklarına bağlı inmeler daha erken yaşlarda görülür ve pıhtı atması (emboli) ile ilişkilidir. Araştırmacılar, genel olarak, bu on risk faktörünün tüm inmelerin yüzde 90’ını oluşturabileceğini bulmuşlardır. Yani, eğer herkes bu risk faktörlerini azaltmak üzerinde hareket ederse, inme geçiren hasta sayısı yüzde 90 oranında azalacaktır. Potansiyel olarak değiştirilebilir on risk faktörü dünyanın her büyük bölgesinde, etnik gruplar arasında, erkeklerde ve kadınlarda ve her yaşta inmenin yaklaşık yüzde 90’ı ile ilişkilidir.

Sonuç; Bu risk faktörlerine atfedilebilecek inme oranları yalnızca tahminidir. Ne kadar katkıda bulunduklarını kesin olarak bilmek mümkün değildir ve bu risk faktörlerinin bu bireylerde kesin inme sebebi olduğunu söylemek zordur. Bununla birlikte, yüksek tansiyon, yüksek kan yağları ve diyabet gibi tıbbi faktörlerin ve sigara içme, yüksek alkol alımı, kötü ve sağlıksız beslenme ve fiziksel olarak aktif olmama gibi yaşam tarzı faktörlerinin yüksek inme riski ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu faktörler, bazı kanserler ve birçok kronik sağlık bozukluklarının yanı sıra kalp-damar hastalıkları riski ile ilişkili oldukları bilinmektedir. Genetiğimizi veya yaş veya cinsiyet gibi risk faktörlerimizi değiştiremeyebiliriz, ancak sağlıklı bir beslenme ve aktif bir yaşam tarzı sürmemiz, sigara içmekten kaçınmamız ve alkol alınımını sınırlandırmamız inme ve birçok kronik hastalığa yakalanma riskimizi azaltacaktır” açıklamalarında bulundu.