Türkiye Sakatlar Derneği Erzurum Şube Başkanı Sadullah Efe, Engeliler Haftası dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Son yıllarda engellilere sunulan ekonomik imkanların olumlu olduğunu belirten Efe, "Son yıllarda engelliler ilgili gelişmeler kamuoyunda ekonomik destek yönüyle öne çıkarılmış nispeten ekonomik destekler olumlu olsa da diğer sorunların üstünü örtmede araç olarak kullanılmıştır. Örneğin %40 ve üstü engel derecesi olan Engelliler Hasbelkader iş bulup çalışmış süresinde emekliliği hak kazanarak emekli olmuş, 2020 Ocak ayından bu yana Yüzlerce Engelli Vatandaşlara SGK dan bir telefon siz sahte rapor alarak emekli olmuşsunuz bir ay içerisinde yeniden rapor alın Dereceniz % 40 ve üstü olursa emekli maaşınızı almaya devam edeceksiniz, yeni çıkarılan rapor yönetmenliği ise engel dereceleri yüzde elli düşürülmektedir, bu kişilerin olmayan ayağı, kolu, yada gözü veya duymayan kulağı konuşamayan ağzı düzeldi mi tabi ki hayır hatta yaş ilerlemesinden dolayı var olan engel durumları daha da ağırlaşmış durumda ve yüzlerce engelli Emekli maaşları kesilmiş perişan bir durumda evlerinde sadaka ile yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Fiziki engeller kaldırılacaktı, yasa çıkarıldı, 16 yıl geçti, süresi bitti. Yine yasa değiştirildi fiziki engellerin kaldırılmasını sonsuzluğa ötelendi. Kalın harflerle belirtmek gerekirse, bizler evlerimizin içine terk edildik.

Engellilere 2022 sayılı ve 2828 sayılı yasa ile verilen aylık ve evde bakım parası neredeyse hayal haline getirildi.Tedavi olmayı, ilaç almayı, yaşamımızı kolaylaştıran, ortez, protez, Tekerlekli sandalye, Akülü Tekerlekli Sandalye, İşitme Cihazı, Hasta altı bezi gerekli Tıbbi malzeme ve araç gereçlerimizi sağlamak bizler için imkansız hale geldi.

Yıllardır boş tutulan kadroları doldurulmasını bekliyoruz. Zor şartlar altında okuma şansı bulan ve öğretmen olan 2511 engellilerin atamaları hala yapılmadı" dedi.

Son dönemlerde engelliler konusunda yanlış algı oluşturulduğunu belirten Efe, "Ekonomik destek boyutundaki algı öyle bir olguya dönüşmüş ki Türkiye ekonomisi parametrelerini literatoronde yer edinmiş ve engellileri ve ailelerini kamuoyu önünde incitmiştir. Şöyleki; Geçtiğimiz günlerde merkez bankası faiz politikası üzerine görüş beyan eden konuşmacı engelli çocukları enflasyonla özdeşleştirerek şöyle bir benzetme yapmış. Ekonominin çarklarının dönmesi bağlamında enflasyondan ne kadar şikayeçi olsak da herkes bundan nemalanıyor bu yüzden de üstü kapalı benimsiyor, tıpkı engelli çocuklar gibi. Normalde engelli çocuklar aileler tarafından istenmeyen çocuklardır. Ancak engelli çocuktan dolayı devlet engelli ailelerine ekonomik ve sosyal fayda sağladığı için aileler istemeseler dahi çocuklarını seviyor gibi gözüküyorlar ifadesinde bulunmuş. Öncelikle kınıyorum. Türk aile yapısında ve inanç ikliminde sırf çocuğu engelli olduğu için sevmeyen, reddeden aileye bugüne kadar şahit olmadı. Eğer varsa oda bizim çevrede yok. Sonradan özür dilemesi bir anlam ifade etmez. Çünkü o makamda oturan bir kişinin düşünmeden konuştuğunu söylemiş demek gülünç olur.

Beddua gelmiyor içimden ama insana saygı kendinize saygı demektir.Bizler sadece herkes gibi eşit insanlar olarak yaşamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.