Eskişehir’de boşanma aşamasındaki eşiyle ilişkisi olan Salih Melih Torlak’ı sopayla döverek öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık mahkemedeki ilk savunmasında, “Eşini elinden aldım, kızını da alacağım dedi. Çok sinirlendim" ifadelerini kullandı.

Olay, geçen yıl eylül ayında Gökmeydan Mahallesi Şükür Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, Nuh Adanalı (38) boşanma aşamasında olduğu eşi Cennet Adanalı’yı, ilişkileri olduğunu öğrendiği Salih Melih Torlak (38) ile birlikte yürürken gördü. Bunun üzerine Nuh Adanalı, yaklaşarak elindeki sopayla Torlak’ın kafasına vurmaya başladı. Aldığı darbenin etkisiyle yere düşen Torlak, çevredekilerin ihbarı üzerine ambulansla hastaneye kaldırıldı. Torlak, tedavi gördüğü hastanede 6 gün sonra yaşamını yitirdi.

Polis ekipleri, olayın şüphelisi Nuh Adanalı’yı yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ömür boyu hapsi istendi

Olaya ilişkin Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede şüpheli Nuh Adanalı hakkında maktul Salih Melih Torlak’ı ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası talep edildi. Ayrıca şüphelinin geçmişte işlediği suçtan kesinleşmiş cezasının bulunması gerekçesiyle, mahkûmiyet hükmünün ‘mükerrirlere özgü infaz rejimi’ çerçevesinde çektirilmesi talep edildi.

İlk celse görüldü

Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Nuh Adanalı mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya maktulün yakınları ve taraf avukatları katıldı.

“Maktul ‘eşini elinden aldım, kızını da alacağım, sen de göreceksin’ dedi”

Mahkemede ilk savunmasını yapan sanık Nuh Adanalı, maktul ile eşinin ilişkisi olduğunu öğrendiğini, maktulü daha önce uyardığını söyledi. Sanık savunmasında şunları söyledi:

“O gün işten eve dönerken Gökmeydan Mahallesi’ne geldiğimde, yolun karşısından maktul ve eşimin uygunsuz biçimde sarılıp yürüdüklerini gördüm. Ben yanlarına yaklaşınca fark ettiler. Maktule ‘utanmıyor musun’ dedim. Bana küfür etti ve tekme attı. Ben yere düşünce ağzındaki sakızı suratıma tükürdü. Yerdeyken gitmesini bekledim. Maktul gitmeye başladı ve eşim de arkasından gitti. Cennet’e seslendim. Bunun üzerine maktul yine geldi. Yakamdan tutup, ‘eşini elinden aldım, kızını da alacağım, eşinin odasından çıkıp kızının odasına gireceğim, sen de göreceksin’ dedi. Çok sinirlendim. Elinden sıyrılıp yerdeki sopayı aldım ve savurmaya başladım. O an çok sinirliydim. Sopa birkaç kez isabet etti. Bir an ayağı takılıp yere düştü. Maktul yerdeyken çevremden yardım istedim. Ben bilerek isteyerek onu öldürmedim. Bu olay nedeniyle çok pişmanım. Maktulün ailesinden özür dilerim.”

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.