Türkiye’de at yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden olan Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinden yarışma sahalarına her sene 500 ile 700 arasında at gidiyor.

Osmanlı döneminden beri at yetiştiriciliği yapılan Mahmudiye ilçesi, 70’ten fazla at çiftliğine ev sahipliği yapıyor. Mahmudiye’de nesillerdir babadan oğula geçen at yetiştiriciliği mesleği, günümüzde de hala aynı değerini koruyor. En iyi atlarını yarışa hazırlayan Mahmudiyeliler senede 700’e varan atı yarıştırmak üzere sahaya gönderiyor. Ancak at sahipleri son dönemde çoğalan ve ‘rodokok’ diye tabir edilen rhodococcus equi enfeksiyon hastalığından endişeli. Geç tanı konulduğunda ölüme yol açan hastalığın erken teşhisi çok önemli. At yetiştiricileri yetkililerden bu hastalıkla ilgili çözüm bekliyor.

“Mahmudiye’den ortalama senede 500 ile 700 arasında sahaya at gidiyor”

Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde çocukluğundan beri atla uğraşan Yenel Kaya, tayları nasıl yetiştirdiğinden ve bu işe nasıl başladığından bahsetti. Mahmudiye ilçesinden sahalara senede 500 ile 700 arasında at gittiğini söyleyen Kaya, “Biz babamdan beri bu işi yapıyoruz. Babam burada faytonculuk işi yapıyordu. Sonra ben de başladım ve şu anda oğlumla beraber yapıyoruz. Bizde mesai sabah gün doğmadan başlar ve gün batımına kadar devam eder. 53 dekar alanımız var ve 80 civarı atımız var. Bir tay 3 yaşında sahaya iner. Üç yaşından sonra hazırlık dönemimiz var, o da uzun bir dönemdir bizim için. Mahmudiye’de elimizden binlerce at geçti. Türkiye’nin en iyi atları Mahmudiye ilçesinden çıkıyor. Taylar ne kadar verim yaparsa babaları o kadar değerleniyor. Zaten seçtiğimiz babalar birinci kalite atlar. Her atı baba yapmıyoruz biz. Yarıştaki performansına göre baba seçiliyor. Atalarımız Mahmudiye’yi neden seçmiş derseniz, havası, suyu ve iklim şartlarını beğenmişler. Onlar bir şey görmüşler ki burada çiftlik kurmuşlar. Kuruluş amacı Osmanlı’ya akıncılarımıza at yetiştirmekmiş. Cumhuriyetten sonra da ıslah çalışmaları yapılmak için çiftlik daha da genişletilmiş. Şu anda Türkiye’de at üzerine 3 çiftlikten biri burası. Mahmudiye, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TiGEM), Karacabey ve Sultansuyu var. Bu iş Cumhuriyet kurulmadan önce bile olan bir sektör. Mahmudiye’de bizden ortalama senede 500 ile 700 arasında sahaya at gidiyor” diye konuştu.

“‘Robokob’ dediğimiz bir hastalık var ve ilacı yok”

Son dönemlerde atlardaki artan hastalıklara değinen Yenel Kaya, yetkililerden rhodococcus equi hastalığının tedavisi için çalışma beklediklerini dile getirdi. Pandeminin işlerini etkilediğinden de bahseden Kaya şu şekilde konuştu:

“Son dönemlerde atlarımızda koronavirüs gibi başka çeşitli hastalıklar çıkmaya başladı. Mesela burun akıntısıdır, öksürüktür bunları ‘saka’ diye tabir ediyoruz. Şu anda ‘robokob’ dediğimiz bir hastalık var ve ilacı yok. Bunlarla ilgili çalışmalar yapılması lazım. Pandemi bizim hareket alanımızı daralttı. İki senedir yarış yapamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri 100 yıldan fazla Mahmudiye’de at yarışı yapılıyordu. Osmanlı döneminde de yapılıyordu burada. Teşvik ediyormuş yani ‘seneye en güzel tay benden çıksın’ diyorlarmış.”