Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı tarafından uygulanan AB İletişim Stratejisi (ABİS) kapsamında, “Türkiye’nin Kültürlerarası Köprü Olma Özelliği ve Turizm” paneli düzenledi.

Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde çevrim içi düzenlenen etkinliğe, Türkiye Cumhuriyeti Münih Başkonsolosu Mehmet Günay, Türkiye Cumhuriyeti Münih Başkonsolosluğu Eğitim Ateşesi Prof. Dr. Mustafa Çakır, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Oktay Emir, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Sezerel, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Elemanları Arş. Gör. Dr. Arzu Toker ve Arş. Gör. Burcu Kaya Sayarı konuşmacı olarak katıldı.

Günay: “Ülkemiz insanlık tarihinin en zengin kültürlerinden birine sahip”

“Türkiye’nin Kültürlerarası Köprü Olma Özelliği ve Turizm” adlı çevrim içi panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti Münih Başkonsolosu Mehmet Günay şunları söyledi: “Coğrafi anlamda iki kıta arasında köprü olarak yer alan ülkemiz, insanlık tarihinin en zengin kültürlerinden birine sahip. Dolayısıyla bu kültür, ülkemizi tüm dünyada çok önemli bir konuma getiriyor.” Konuşmasının devamında Türkiye’nin kültürler arası köprü oluşturmadaki rolüne de değinen Günay, katkılarından dolayı panelistlere teşekkürlerini sundu.

Çakır: “Bu tür organizasyonlar kamuoyunun bilinçlendirilmesi amacıyla yapılıyor”

Türkiye Cumhuriyeti Münih Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Prof. Dr. Mustafa Çakır konuşmasında, “Bu tür organizasyonlar turizm ve kültür arasındaki ilişki ile ilgili olarak kamuoyunun bilinçlendirilmesi amacıyla yapılıyor” dedi. Çakır, başta Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal olmak üzere Turizm Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Oktay Emir’e ve tüm panelistlere şükranlarını sundu.

Emir: “Somut ve soyut tüm miraslar kültürel bir birikim sağlıyor”

Turizm Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Oktay Emir, “Kültür, sosyal yaşamın bir parçasıdır. Dolayısıyla somut ve soyut tüm miraslar kültürel bir birikim sağlıyor” diyerek turizmin sosyal katkılarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Emir, konuşmasının devamında ise turizmin bu katkıların sağlanması için önemli bir araç olduğunu ifade etti.

Sezerel: “Turizm etkinliklerinde yaşanan etkileşimler, turizm hizmetlerinin içeriğini ve biçimini belirliyor”

Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Sezerel ise panelde şu konulara değindi: “Bir yanıyla dinamik diğer yanıyla durağan özellikler gösteren kültür olgusu sosyal bilimlerin alanının yapıtaşlarından biridir. Seyahat ve turizm davranışları da coğrafi, toplumsal, teknolojik ve politik değişimler ile birlikte farklı kültürel göstergeler ile açığa çıkan bir durumdur. Dolayısıyla farklı kültürel arka planlara sahip turistlerin ve yerel halkın geçici olarak bir araya geldiği turizm etkinliklerinde yaşanan etkileşimler, turizm hizmetlerinin içeriğini ve biçimini belirliyor. Bu sebeple düzenlenen bu panelde de kültürel farklılıklar, turizm ve turist davranışlarının temel kavramlarını ele alıyoruz.”

Toker: “Turizmle kesiştiği noktada göç, bambaşka bir anlam taşımaya başlamıştır”

Türkiye’nin çok kültürlü yapısının, aldığı uluslararası göçler üzerinden değerlendirildiğini ifade eden Turizm Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Dr. Arzu Toker, “Türkiye, Osmanlı Dönemi’nden beri göç kabul eden ülke olma özelliği taşıyor. Değişen dünya ve zamanla birlikte göç olgusu da anlam değiştirmeye başladı. İçinde bulunduğumuz yüzyılda yaşanan göç hareketleri çok çeşitli olsa da turizmle kesiştiği noktada göç, bambaşka bir anlam taşımaya başladı. Göçün değişen anlamı, uluslararası emekli göçleri örneği üzerinden somutlaştırıldı” dedi.

Sayarı: “Türkiye, sahip olduğu mirasıyla günümüzde de farklı kültürleri bir araya getirmeye devam ediyor”

Son olarak Turizm Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Burcu Kaya Sayarı yaptığı konuşmasında, “İnsanlığın binlerce yıllık ilerlemesinde, birçok medeniyet gelişmiş ve düşmüştür. Turizm, bu hikâye ile iç içe olan hem ondan beslenen hem de onu canlandırma yeteneğine sahip önemli bir aktördür. İyi yönetildiğinde, turizm; sanat, zanaat ve diğer faaliyetlerin gelişimini teşvik ederken, soyut ve somut olmayan mirasın teşviki ve korunması için önemli bir güç olabilir. AB ülkeleri ziyaretçileri ve Türk halkı uzun yıllardır bu etkiyi yaşıyor. Sonuç olarak Türkiye’nin mirası, AB ile Türkiye arasında onları yakınlaştıran kültürel ve sosyal bir köprü görevi görüyor” ifadelerini kullandı.

İlgi duyan herkes “Türkiye’nin Kültürlerarası Köprü Olma Özelliği ve Turizm” başlıklı panele, Anadolu Üniversitesi resmi YouTube hesabı üzerinden (http://ana.do/2WR) erişim sağlayabilecek.