Fidan Üreticileri Alt Birliği (FÜAB)Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Üyesi Hurşit Nallı, Türk fidancılığı ve meyveciliğinde üretilecek ürününün yurt dışındaki ıslahçı hakkı sahibi kişi ve kurumların karar verdiğini belirterek, “Bu durum Türk fidancılık sektörünü dışa bağımlı olmaya yönlendiriyor” dedi.

FÜAB Başkanı Nallı, Türk tüketicisinin tercih ettiği meyvelerin üretilmesi için önce bu meyve ağaçlarının fidanlarının üretilmesi gerektiğini ancak bu fidan çeşitlerin yasal engellerden dolayı tescil edilemediğini kaydetti.

Nallı, Türkiye’de fidancılığında sadece kayıtlı çeşitlerin üretimine, sertifikasyonuna ve pazarlanmasına izin verildiğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Ancak kayıt işlemi için o çeşidin ıslahçısından yetki belgesi alınması gerekiyor. İşte sorun tam burada başlıyor. Örneğin tüketicimizin tercih ettiği bir elma çeşidinin ıslahçı hakları bir başka ifadeyle telif hakkı bir yabancıdaysa, o elmanın fidanını üretmek için her seferinde ıslahçı yetki belgesi almak ve telif hakkı ödemek zorundasınız. Bir çeşidin ıslahçı hakkı çerçevesine girebilmesi için ise ülkemizde bir yıldan, diğer ülkelerde ise 6 yıldan daha uzun süredir ticarete sunulmamış olması gerekiyor, yani yeni bir çeşit olması şartı aranıyor. Ülkemizde ve uluslararası piyasada talep edilen meyve fidanlarının hepsi son bir yıl içinde yeni geliştirilen çeşitler olamayacağına göre bize sadece iki seçenek kalıyor. Ya bu fidanları ithal etmek zorunda kalıyoruz ya da tescilsiz üretim yapılıyor. Tescilsiz üretim, üretilen fidanın sertifika ve etiketindeki isimin, gerçek çeşitten farklı olmasıdır. Bu durum ihracatta ve yurt içinde meyve bahçesi kurulurken çok sayıda teknik ve hukuki soruna neden oluyor.”

Yurt içi ve yurt dışı piyasalarda incir, nar, fındık ve antepfıstığı dışındaki tüm türlerde yabancı ıslahçıların çeşitlerinin fidanı ve meyvesinin talep gördüğünü kaydeden FÜAB Başkanı Nallı, “Mevzuattan kaynaklanan sorunlardan dolayı bu meyve türleri dışında kalan diğer türleri kayıt altına alamıyoruz. Neyi üretip neyi üretemeyeceğimize yurt dışındaki ıslahçı hakkı sahibi kişi ve kuruluşlar karar veriyor diyebiliriz. Bu durum Türk fidancılık sektörünü dışa bağımlı olmaya yönlendiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

138 milyon adet sertifikalı fidan üreten 30 milyon dolarlık fidan ihracatı, 5,8 milyar dolarlık meyve ihracatı yapan dev bir sektör ve binlerce meyve ve fidan üreticisi bu durumdan zarar gördüğünü kaydeden Nallı, “Biz talep edilen çeşitleri üreterek yolumuza devam etmek, Türk halkına kaliteli ve bol meyve yedirmek, fidan ve meyve ihracatımızı artırmak istiyoruz. İthal fidan millî servetin yurt dışına akması, çiftçinin üretimden çekilmesi ve yabancı hastalık ve zararlıların ülkemize girmesi anlamına geliyor” dedi.