İSTANBUL (AA)- İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ruhsat verdiği alanlarda petrol ve doğal gaz arama çalışmaları yapılmasının doğal bir hal olduğunu belirterek, “ABD’nin ve AB’nin bu faaliyetlerin durdurulması çağrısı mesnetsiz, haksız ve yapıcı olmaktan uzak” ifadesini kullandı.

İKV Başkanı Zeytinoğlu yaptığı yazılı açıklamada, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı'nın Türkiye’nin Kıbrıs’ta offshore sondaj çalışmalarına başlaması hakkındaki görüşlerini değerlendirdi.

Başkan Zeytinoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ruhsat verdiği alanlarda petrol ve doğal gaz arama çalışmaları yapılmasının doğal bir hal olduğunu ve ABD’nin ve AB’nin bu faaliyetlerin durdurulması çağrısının mesnetsiz, haksız ve yapıcı olmaktan uzak olduğunu belirtti.

Zeytinoğlu, Türkiye’nin, KKTC ile iş birliği ve eş güdüm içinde münhasır ekonomik bölge içinde hidrokarbon aramaları yapmasının son derecede doğal olduğunu aktararak, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) bölge ülkeleri ile münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşmalarına gitmiş, ancak bu anlaşmalar yapılırken, KKTC’nin sürece katılmasına yönelik bir çaba içinde olmamıştır. Dolayısıyla, yapılan tüm anlaşmalar ve GKRY için ilan edilen münhasır ekonomik bölge bizim açımızdan geçerli değildir. KKTC’nin varlığı ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası toplumdan dışlanmasına dayalı bir politika güden Kıbrıslı Rumlara destek veren bu tür açıklamalar, realiteden uzak olduğu gibi hakkaniyetsiz bir yaklaşımı ortaya koymaktadır.” ifadelerini kullandı

Annan Planı’nı kabul ederek adada çözüme desteğini ortaya koyan Kıbrıs Türk toplumunu izolasyonlara mahkum etmenin ve münhasır ekonomik bölge belirleme gibi süreçlere dahil etmemenin sorunu çözmeyi zorlaştıran bir yaklaşım olduğuna işaret eden Zeytinoğlu, “Annan Planı’nı reddetmesine rağmen, AB ilkeleri hilafına, tüm adayı temsilen üye olarak kabul edilen GKRY’yı savunan ve KKTC’yi görmezden gelen bu yaklaşımlar son derece haksız ve çifte standartlı bir bakış açısını yansıtmaktadır. ABD ve özellikle aday olduğumuz AB gibi küresel aktörleri sorunu bu iki boyutu ile görerek, çözüme yönelik ve yapıcı bir yaklaşım ortaya koymaya davet ediyorum”. değerlendirmesinde bulundu.