BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “ABD’de yaşanan olayları takip ediyoruz. Polisin siyahi bir Amerikalıyı kameralar önünde boğarak öldürmesini dehşetle izledik. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın jandarmalığına soyunan ABD’nin dünyanın her tarafında gerçekleştirdiği ve neden olduğu insan hakları ihlalleri yalnızca bizim değil dünyanın şikayet ettiği, lanetlediği ve kurtulmaya çalıştığı bir olgu olarak gündemden hiç düşmedi” dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 48 günlük aradan sonra yeniden açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı sırasında BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu da anan Destici, “Bugün BBP’nin 2 Haziran 2002 tarihinde düzenlediği ilk olağanüstü kurultayın yıl dönümü. Rahmetli, şehit Genel Başkanımızı bir kere daha rahmetle anıyorum. Olağanüstü kurultayda da bir kez daha Genel Başkan seçilmişti” diye konuştu.

Covid-19 sürecinde yaşanan sıkıntıların altını çizen Destici, bu dönemde duyarlı davranan ve virüsün kontrol altına alınmasında büyük rol oynayan vatandaşları da unutmayarak, “Sağlık çalışanlarımız, emniyet görevlilerimiz ve duyarlı davranan vatandaşlarımız sayesinde geleceğe daha güvenle bakabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“ABD’nin politikalarının ve yönetim anlayışının değişmesine dünyadaki herkes kadar Amerikan halkının da ihtiyacı var”

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) polis tarafından dolandırıcılık suçuyla yakalanan George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili konuşan Destici, “ABD’de yaşanan olayları takip ediyoruz. Polisin siyahi bir Amerikalıyı kameralar önünde boğarak öldürmesini dehşetle izledik. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın jandarmalığına soyunan ABD’nin dünyanın her tarafında gerçekleştirdiği ve neden olduğu insan hakları ihlalleri yalnızca bizim değil dünyanın şikayet ettiği, lanetlediği ve kurtulmaya çalıştığı bir olgu olarak gündemden hiç düşmedi” diye konuştu.

Amerika’da polis şiddeti dolayısıyla hayatını kaybeden siyahi vatandaş için rahmet dileyen Desteci, “ABD’nin politikalarının ve yönetim anlayışının değişmesine dünyadaki herkes kadar Amerikan halkının da ihtiyacı var” açıklamasında bulundu.

“Kurallar ve prensipler üzerinde tartışma mecburiyetindeyiz”

Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu’nda düzenleme hazırlığını değerlendiren Destici, “Bu tartışmaların uzamasının herhangi bir uzlaşma veya iyileşmeyle sonuçlanmamasının, tarafların kurallar ve prensiplerden çok kendi durumlarının avantaja çevirmeye çalışmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Konuyu kurallar ve prensipler üzerinde tartışma mecburiyetindeyiz” dedi.

“Baraj sıfıra indirilmeli”

Seçim barajının kalkması gerektiğini savunan Destici, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile seçime katılmaya hak kazanan bütün siyasi partiler, TBMM’de temsil edilmektedir. Temsilde adalet, vatandaşlarımızın oylarının zayi olmaması için seçim barajını doğru bulmuyoruz. Seçim barajlarının fonksiyonunu kaybettiğini bir kez daha belirtmek istiyorum. Yani baraj sıfıra indirilmelidir. Barajın yönetimde istikrara nasıl katkı sağlayacağı izaha muhtaç bir yaklaşımdır” dedi.

“Kapatılması gerekir”

HDP’nın hazineden yardım almasıyla ilgili tepkisini dile getiren Destici, “‘Terörün uzantısıdır’ denilen partilerin bugün hazineden yardım almasını birileri bize açıklasın. Hadi kapatmıyorsunuz ki kapatılması gerekir. Bir taraftan ‘PKK’nın partisi’ diyeceksiniz bir taraftan da kepçeyle para aktaracaksınız. Buna milletimiz inanmıyor” ifadelerini kullandı.

“Erken seçime ihtiyaç da talep de yok”

Erken seçim tartışmalarına da değinen Destici, devletin gündeminde olmadığını söyledi. Erken seçimin Türk milletini ayrıştıracağını vurgulayan Destici, “Erken seçime bugün için ihtiyaç da yok talep olduğunu da ben görmüyorum. Bu tartışmalar geçmişten günümüze taşınan alışkanlıklar olduğunu düşünüyorum. ‘Bugün seçim olsa’ denilerek yapılan anket çalışmaları manipülasyondur. Seçimin zamanında olacağını açıklıyoruz. Buna rağmen erken seçim mevzusu haftalardır televizyonda. Türkiye’nin meseleleri neden konuşulmuyor o televizyon programlarında. Türkiye’ye istikrar lazımdır. Erken seçim, istikrarı bozar. Akdeniz’de ciddi mücadele veriyoruz. Bu avantajı Türkiye, kararlı duruşuyla elde etti” dedi.

“Kim üretiyorsa onun alnından öper, destekleriz”

Yerli imkanlarla üretilen İHA ve SİHA’larla ilgili konuşan Destici, “Kim üretiyorsa onun alnından öper destekleriz. Terörle mücadelemiz üst seviyede devam ediyor. Ege sıkıntılı. Yunanistan’ın özellikle adalar üzerindeki hoyratça tavırları devam ediyor. Seçim demek kutuplaşma, keskin ayrışmalar demektir. Seçime daha 3 yıl varken Türkiye’yi seçim havasına sokmanın yanlışlığını ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

“En büyük sorumluluk siyasetçilerimizde”

Destici, darbelerin birbirlerini tetiklediğini hatırlatarak konu hakkında, “Bugün bakıyorum ki hala darbeyi savunanlar var. Akıl alacak gibi değil. Halbuki darbelerin hepsi birbiriyle ilintilidir. Türkiye’de 1960 darbesi olmasaydı ne 12 Mart Muhtırası ne 1980 darbesi olacaktı. En büyük sorumluluk siyasetçilerimizde. Darbe kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın siyasetçilerimiz net bir duruş ortaya koymak zorunda” ifadelerini kullandı.

“Menfur olay ve sosyal medyada sunuluş şekli hepimizi endişelendirmiştir”

Ankara’nın Etimesgut ilçesinde meydana gelen Barış Çakan cinayetiyle ilgili Destici, “İzmir’de camilerimizden ‘Cav Bella’ okunmasıyla başlayan ve dün Etimesgut’ta yaşanan menfur olay ve bunların sosyal medyada sunuluş şekli hepimizi endişelendirmiştir. Ezan okunurken yüksek sesle müzik dinleyenleri uyardığı için öldürülen Barış Çakan kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. Milletimizin etnik farklılıklarının nasıl istismar edildiğini gördük. Ezan okunurken, ‘Kürtçe şarkı söyledi’ denilerek ilk gün bu olayı sosyal medyada paylaştılar” dedi.

“İnternet yayıncılığı ve sosyal medya aracılığıyla işlenen suçlara acil düzenleme gerekiyor”

TBMM’nin yeni dönemde gündeminde internet yayıncılığı ve sosyal medyada yapılan paylaşımların yer alması gerektiğini söyleyen Destici, “İnternet yayıncılığı ve sosyal medyadan yapılan paylaşımlar sonucu işlenen suçlara acil düzenleme getirilmesi gerekiyor. Meclisimizin önümüzdeki dönemde özellikle çalışması gereken konulardan birinin bu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

“OHAL diye bir şey yok”

Basın mensuplarından gelen soruları da yanıtlayan Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Daha baskıcı bir OHAL peşindeler’ açıklamasına yönelik, “Ben böyle bir şey olacağına ihtimal vermiyorum. Kemal bey bu bilgiyi hangi duyuma göre açıkladı bunu söylemesi gerekiyor. Ne devletin ne Cumhur İttifakı’nın gündeminde OHAL diye bir şey yok” dedi.

“Çoğunlukçu sistemin değiştirilmesi lazım”

Baroların yapısı ve seçimleri hakkında gelen soruya ise Destici, “Barolarla ilgili yasal bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Biz seçimlerin nispi sistemle yapılması lazım diye düşünüyoruz. Çoğunlukçu sistemin değiştirilmesi lazım. Bir aday bir fazla oy alınca bütün delegeleri çıkarıyor. Bunun değişmesi lazım. Bunu destekliyoruz. Çoklu baro işini ise doğru ve faydalı görmüyoruz. Baro bir siyasi parti ya da sendika değildir. Baronun yargı içinde bir konumu vardır. Demokrasi orada da işletilmelidir” açıklamasında bulundu.

BBP’nin 2 Haziran 2002’de ilk olağanüstü kurultayını gerçekleştirdiğine değinen Destici, söz konusu tarihte düzenlenen olağanüstü kurultaydan merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun yeniden seçildiğini belirtti. Eski Refah Partisi Genel Başkanı Ahmet Tekdal’ın vefatının büyük bir üzüntü oluşturduğunu söyleyen Destici, Tekdal Ailesi ve sevenlere de sabır diledi.