BRÜKSEL (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, AB-Türkiye Ortaklık Konseyi'nin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına Yeni Zelanda'daki terör saldırısını "şiddetle kınayarak" başlayan Çavuşoğlu, "Bu terör saldırısından maalesef olayı gerçekleştiren alçaklar kadar yabancı düşmanlığını, İslamofobik eğilimleri ve Müslümanlara karşı nefret dilini körükleyen sorumsuz siyasetçiler ve altını çizerek söylüyorum basın-yayın organları da sorumludur. Bu olaydan herkesin çıkarması gereken dersler vardır." diye konuştu.

Çavuşoğlu, AB'ye Müslümanlara ve İslam'a karşı nefret dilini ifade özgürlüğü ve demokrasi olarak nitelendirmemeleri çağrısında bulundu.

"İki vatandaşımız yaralandı"

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında Türk vatandaşların durumuna ilişkin bilgi veren Çavuşoğlu, "İki vatandaşımızın yaralandığını üzüntüyle öğrendik. Mustafa Boztaş ve Zekeriya Tuya. Bir tanesi ameliyattan çıktı. Diğeri de hastaneye kaldırıldı. Hayati tehlikeleri yok, aldığımız bilgiye göre. Bölgede yaşayan üçüncü vatandaşımızla ilgili de Büyükelçiliğimiz ve arkadaşlarımız bilgi almaya çalışıyor." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, dört yıl aranın ardından AB-Türkiye Ortaklık Konseyi'nin gerçekleştirilmesinin kendi başına anlamlı olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

"İçeriği de dolu bir toplantı oldu. Her konuda hemfikir olmasak da düşüncelerimizi samimi bir şekilde karşılıklı olarak paylaşma imkanımız oldu. Toplantı öncesi gerçekleştirdiğimiz gayriresmi kahvaltıda bölgesel konuları da değerlendirme imkanı bulduk. Bölgesel konularda AB ile görüşlerimizin büyük oranda örtüştüğünü söylemek isterim."

"Türkiye OHAL'in kaldırılmasının ardından reform gündemine geri döndü"

Çavuşoğlu, toplantıda Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine olan bağlılığının altını çizdiğini aktararak, "AB'nin 18 Mart mutabakatına dair yükümlülüklerini yerine getirmesi ve özellikle üzerinde anlaştığımız beş faslın açılışına ilişkin hazırlıkların tamamlanması konusundaki beklentilerimizi bir kere daha tekrarladım. Türkiye OHAL'in kaldırılmasının ardından reform gündemine geri döndü." diye konuştu.

AB'nin Türkiye ile ilişkilerde güvenili bir çıpa görevi üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, AB'den gelen yapıcı eleştirilere karşı duyarsız kalmaz. AB'nin her önerisini samimiyse dikkate alır, değerlendirir. Çünkü bu süreci birlikte yürütüyoruz ama çifte standart ve ikiyüzlülük olduğu zaman da bunu kabul etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye'de yargı süreciyle ilgili biraz önce söylediğiniz ifadeleri de kabul etmem mümkün değil. Çünkü yargı Türkiye'de bağımsızdır."

Çavuşoğlu, tutukluluk süresi ve yargılamanın uzun sürmesi gibi konuların tüm Avrupa'nın da gündemindeki sorunlar olduğuna dikkati çekerek, "Zaten yargı reformu stratejisiyle tüm bu konuları ele alıyoruz bunları da halletmemiz gerekiyor ama Türkiye'deki bir iddianame ile ilgili ön yargılı bir şekilde yorum yapmanız doğrudan yargıya müdahale anlamına gelir." dedi.

Belçika'da yargının PKK terör örgütüne ilişkin kararını "ibretle" izlediklerini belirten Çavuşoğlu, "PKK, AB tarafından da terör listesine alınmıştır ama Belçika'daki yargı adeta PKK'yı aklamak için çaba sarfediyor. Bunu yargının bağımsızlığı olarak değerlendiriyorsunuz. Türkiye'de bir şey olduğu zaman Türkiye'ye ders verir nitelikte açıklamalar yapmaya çalışıyorsunuz. Doğrudan yargıya müdahale ediyorsunuz. Hani yargının bağımsızlığı, hani hukukun üstünlüğü ilkesi?" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, "Türkiye'nin tekrar reformcu kimliğine dönmesi AB tarafından da görülmeli ve desteklenmelidir." çağrısında bulundu.

"Türkiye'nin güvenliği Avrupa'nın geri kalanının güvenliğinden ayrı tutulamaz"

Çavuşoğlu, 2019'da Romanya dönem başkanlığında bir Türkiye-AB zirvesinin yapılmasını önemli bulduğunu belirterek, Romanya dönem başkanlığına tüm çabaları için teşekkür etti.

Terörle mücadele konusuna değinen Çavuşoğlu, "Terörle mücadele her iki taraf için önemlidir. Bu konularda çifte standarttan uzak dayanışma anlayışıyla terörle mücadelemizi sürdürürsek hem Türkiye hem AB güven içinde olur. Çünkü Türkiye'nin güvenliği Avrupa'nın geri kalanının güvenliğinden ayrı tutulamaz." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, ayrıca AB'ye Türkiye'nin FETÖ, DEAŞ, PKK, YPG gibi terör örgütleriyle mücadelesine destek vermesi çağrısında bulunarak, "O terör örgütlerinin Avrupa ülkelerindeki faaliyetlerine de AB'nin ve üye ülkelerin müsamaha göstermemesi gerekiyor." diye konuştu.

"AP'nin sağduyulu bir karar aldığını söylememiz mümkün değil"

Türkiye'nin vize serbestisi konusunda kalan altı kritere ilişkin müzakereleri sürdürdüğüne işaret eden Çavuşoğlu, "Türkiye göç yönetimi konusunda üzerine düşeni yerine getirmektedir. AB'nin de gönüllü insani kabul programını hayata geçirmesini bekliyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Gümrük Birliğinin güncellenmesinin her iki tarafın yararına olacağının altını çizerek, Katılım Öncesi Mali Fonlarda (IPA) kesinti yapılmasının ise AB'nin samimiyetinin sorgulanmasına yol açacağını vurguladı.

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 2018 Türkiye Raporu'nu eleştiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Aşırı akımların ve ideolojilerin kurbanı olmaya başlayan AP'nin sağduyulu bir karar aldığını söylememiz mümkün değil ama ilk defa olumsuz ve kabul edilemez rapor aleyhinde oy verenlerin sayısının arttığını görmek de esasen AP içinde de bu söylediğim akımları sorgulamaya başlayan sağduyulu siyasetçi sayısının arttığının göstergesidir."