ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne dışarıdan gelen ne de içimizden çıkan düşmanlar, bu kulübümüzü ülkesine ve milletine hizmet yolundan asla döndürememiştir. İnşallah önümüzdeki dönemde de Fenerbahçe aynı kararlılıkla yoluna devam edecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı'nda, Fenerbahçe'nin kurulduğundan beri Türkiye'nin sporunun lokomotifliğini yapan bir kulüp olduğunu vurguladı. En çok sporcu yetiştiren, olimpiyatlara en çok sporcu gönderen, tüm branşlarda faaliyet gösteren kulübün Fenerbahçe olduğunu dile getiren Erdoğan, stadını yenilemekten lisanslı ürün satışına, kendi televizyonunu kurmaktan üye sayısına katar pek çok alanda öncü ve lider olan kulübün kendisine yakışanı gerçekleştirdiğini kaydetti.

Erdoğan, uluslararası müsabakalarda takım halinde Türkiye'ye ilk madalyayı getiren Fenerbahçe'nin 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda da şimdilik 8 sporcuyla milli forma altında yarıştığını belirterek, "Temennimiz odur ki bu sayı daha da artsın. Ne dışarıdan gelen ne de içimizden çıkan düşmanlar, bu kulübümüzü ülkesine ve milletine hizmet yolundan asla döndürememiştir. İnşallah önümüzdeki dönemde de Fenerbahçe aynı kararlılıkla yoluna devam edecektir." diye konuştu.

Takım tutmanın aslında bir gönül işi olduğunu, insan çıkarı için pek çok şeyi yapabileceğini, görüntüsünü, mesleğini, siyasi ve sosyal tercihlerini değiştirebileceğini ancak asla yapamayacağı şeylerden birinin takım değiştirmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, Fenerbahçe sevdasının kendi gönlüne çocukluk ve gençlik yıllarında düştüğünü, amatörden profesyonele doğru giden futbol hayatına siyasi çalışmalarının yoğunluğu sebebiyle ara vermek durumunda kaldığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, babasının bu yola devam etmesine müsaade etmediğini, okumasını istediğini dile getirerek, sahanın içinde olmasa da sporla, futbolla, Fenerbahçe ile olan muhabbetinin, irtibatının ve takibinin hep devam ettiğini söyledi.

"Gönül ferman dinlemiyor"

Çeyrek asrı geride bırakan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı görevleri süresince hizmet verme açısından bütün kulüplere eşit davranmaya çalıştığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türk sporu hedeflerine, kurumlarımızın Fenerbahçe gibi spor kulüplerimizin gayretleriyle başarıdan başarıya koşmalarıyla ulaşacaktır. Dolayısıyla hizmet ve icraat noktasında herkesin yanında olduk bununla birlikte Fenerbahçe'nin gönül dünyamızdaki yeri asla değişmedi, hep en üstte kaldı. Atalarımızın dediği gibi gönül ferman dinlemiyor. Bugün biz de kongre üyeliğimizde 25. yılımızı doldurarak Yüksek Divan Kurulu üyeliğine geçmeye hak kazanmış oluyoruz. Bu, Fenerbahçe'ye gönül vermiş herkesin hayali olan unvandır. Bir de Türkiye'de en çok normal üyeye sahip olan kulüp Fenerbahçe. 10 binlerce üyesi var ve bu kadar üye potansiyeli olan bir kulüpte de Yüksek Divan Kurulu'nun şu anda üyelerinden bir tanesi olmak bizim için ayrı bir bahtiyarlık. Çeyrek asırdan fazladır kongre üyesi olan kıdemli Fenerbahçelilerden oluşan bu güzide topluluğu kulübümüzle birlikte ülkemiz sporuna yaptıkları katkılar sebebiyle özellikle tebrik ediyorum. İnşallah Yüksek Divan Kurulu'muzun bundan sonraki çalışmalarına biz de her türlü desteği verecek, her türlü katkıyı sunacağız."

"Türkiye'de spor daha ileride olmalı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, böylesine bir gün yaşanmasına vesile oldukları için kulüp yönetimine de teşekkür etti.
Ecdadın sporda iddialı olduğunu ifade eden Erdoğan, atçılıktan okçuluğa, güreşten kılıç kullanmaya kadar pek çok spor branşının ecdadın günlük hayatının bir parçası olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, yaşanılan coğrafyada sporun antik çağlardan beri önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, Anadolu ve Trakya'nın pek çok konu gibi sporun da merkezi olduğunu, dolayısıyla hem tarihi hem de coğrafi miras gereği Türkiye'de sporun çok daha ileri bir yerde bulunması gerektiğini kaydetti.

Bundan dolayı üzgün olduğunu ifade eden Erdoğan, "Niçin bizim kulüplerimiz, niçin bizim millilerimiz, milli takımımız çok daha başarılara mührünü basmasın. Artık çoğu bir asrı geride bırakan modern anlamdaki spor kulüplerimizin kuruluş tarihleri de dünyadaki örneklerine göre epeyce eskidir. Her ne kadar göğsümüzü kabartan başarılarımız var ise de genel olarak sporda arzu ettiğimiz daha da önemlisi hak ettiğimiz yerde olmadığımızı düşünüyorum. Yüzlerce madalyanın dağıtıldığı uluslararası organizasyonlardan bir iki madalyayla dönmeyi başarı sayamayız. Çünkü çok daha iyisini yapabilecek potansiyele, güce, kabiliyete sahip olduğumuzu biliyoruz." diye konuştu. Bu konuda iki önemli eksiğin olduğunu vurgulayan Erdoğan, birincisinin hep konuşulan altyapı, ikincisinin de sporcu yetiştirme sistemi olduğunu söyledi.


"Spor tesisi sayısını 3 bin 701'e çıkardık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık görevini üstlendiği günden itibaren kendi spor geçmişi sebebiyle de çok iyi bildiği bu iki eksiği gidermek için yoğun bir çalışma ortaya koyduklarını belirterek, şunları anlattı:

"Cumhuriyet tarihinin en büyük spor altyapısı ve sporcu yetiştirme faaliyetleri son 17 yılda gerçekleşmiştir. 2002 yılında ülkemizin tamamında toplam spor tesisi sayısı 1575'ti. Biz buna son 17 yılda 2 bin 126 tesis ilave ettik ve sayıyı 3 bin 701'e çıkardık. Bunların içinde sayısını 12'den 56'ya yükselttiğimiz atletizm pistleri, sayısını 46'dan 145'e ulaştırdığımız yarı ve tam olimpik yüzme havuzları, sayısını 372'den 905'e çıkardığımız kapalı spor salonlarımız var. Ayrıca sadece 578 tane olan sentetik futbol, basketbol, voleybol sahalarını mahallelere kadar yaygınlaştırarak sayılarını 3 bin 590'a yükselttik. Çoğu artık depreme dayanıklılık, kapasite, altyapı gibi eksikleri sebebiyle günümüz ihtiyaçlarına cevap vermeyen stadyumlarımızı yenilemeye başladık. Şu ana kadar 16 büyük stadyumu tamamlayıp hizmete sunduk. 12'sinin inşasına, 9'unun proje ve ihale çalışmalarına devam ediyoruz. Böylece ülkemize toplam seyirci kapasitesi 750 bini bulan 37 modern stadyum kazandırmış olacağız. Fenerbahçe Stadyumu hem bu değişimin ilk hem de en başarılı örneklerinden biridir."


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:


"Yüzlerce madalyanın dağıtıldığı uluslararası organizasyonlardan 1-2 madalyayla dönmeyi başarı sayamayız. Daha iyisini yapabilecek potansiyele, kabiliyete sahip olduğumuzu biliyoruz."


"Artık önem ve öncelik vermemiz gereken şey okullardır. Kenan Evren Lisesi'nde inşallah vasıflı sporcularımızı yetiştireceğiz."


"Fenerbahçe sadece bir spor kulübü olarak kurulmamış, aynı zamanda ülkenin istiklaline ve istikbaline hizmet etmek için vücut bulmuş kulüptür."
"Güvenli bölge tesisine çalışıyoruz, hedefimize büyük ölçüde ulaştık"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'den ülkemize yönelen PKK, YPG ve DEAŞ saldırılarını önlemek için güvenli bölge tesisine çalışıyoruz. Hedefimize büyük ölçüde ulaştık." şeklinde konuştu.

"Bölge teröristlerden temizlenmezse bütün temizliği biz yapacağız"


Erdoğan, "150 saat sonunda burası teröristlerden temizlenmezse ondan sonra bu işi biz ele alacağız ve bütün temizliği biz yapacağız." dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizi üzen bazı şeyler var. Koskoca devletlerin başkanları bunların terörist başlarıyla oturuyor masada konuşuyorlar ve bize de bunlardan arabulucu olmalarını istiyorlar. Biz bu teröristlerin başında veya farklı yerde asla bunlarla masaya oturmayız ve bunların arabulucu olmasını kabul etmeyiz." ifadelerini kullandı.


Erdoğan, "Uluslararası toplumdan beklentimiz. Sınırlarımızın güvenliğiyle ilgili hassasiyetlerimize saygı gösterilmesi, ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönüşüyle ilgili projelerimize destek verilmesi." dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları vurguladı:


"Terör örgütü 30 kilometrelik hattın içinden veya dışından saldırılarını sürdürürse nereye kadar kaçarlarsa oraya kadar kovalayıp gereğini yapacağız."

"Gerekirse Tel Abyad ile Rasulayn arasında.."


"Gerekirse Tel Abyad ile Rasulayn arasında icabında bir güvenlik bölgeyle beraber mültecilerin yaşayabileceği konutları, sosyal donatı alanlarını, altyapı ve ve üstyapısıyla yapacağız, dünyaya da bunu ispat ederek göstereceğiz, 'İşte Türk milleti budur, görün.' diyeceğiz. "

"Açarız sınırları yürüsünler Avrupa'ya"
"Ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin ilk etapta 1 ila 2 milyon arasındaki kısmının geri dönüşü için geliştirdiğimiz projelere destek verilmezse sınırlarımızı açmaktan başka çaremiz kalmaz. Açarız sınırları yürüsünler Avrupa'ya."