SAMSUN (AA) - RECEP BİLEK - Samsun'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik "ankesörlü telefon" operasyonları kapsamında belirlenen 91 askere, 42 ankesörlü telefondan yapılan yaklaşık 2 bin 500 aramanın incelenmesiyle ulaşıldı.

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ üyelerinin ankesörlü telefonla görüşmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında kent merkezi ve ilçelerindeki 42 ankesörlü telefon kayıtları incelemeye alındı.

Belirlenen ankesörlü telefonlarla 2010-2018 yıllarında, özellikle 17-25 Aralık'tan sonra yapılan yaklaşık 2 bin 500 ardışık arama, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Samsun Emniyet Müdürlüğü ekiplerince detaylı incelendi.

Örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefonlar aracılığıyla irtibat kurdukları belirlenen subay, astsubay, uzman çavuş ve kara harp okulu öğrencisi 91 kişi gözaltına alındı.

Şüphelilerden 24'ü çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı, 62'si etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak adli kontrol şartıyla olmak üzere 67'si serbest bırakıldı.

Örgüt üyeleri, mahrem imamlarla irtibat yöntemlerini anlattı

Şüpheliler savcılığa verdiği ifadelerde, örgütün mahrem imamlarının kendileriyle iletişim kurmak için kullandığı yöntemler hakkında bilgi verdi.

Etkinlik pişmanlık hükümleri kapsamında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan askeri personel A.G, iddianamede de yer alan ifadesinde, Samsun'a atandıktan sonra kendisini sorumlu mahrem imam Fatih isimli kişinin aradığını ve kafede buluştuklarını belirtti.

Fatih'in, kendisini "Semih" kod adlı bir kişiyle tanıştırdığını kaydeden A.G, "Bundan sonra benimle Semih kod adlı örgüt mensubu ilgilendi. Semih, beni 100. Yıl Bulvarı üzerinde bulunan ikametine götürdü. Burada telefonuma ByLock yükledi. Sonra kendisiyle park, lokanta, kafe gibi yerlerde buluşmaya başladım. 2015 yılı başlarındaki bir buluşmada, ByLock programını artık kullanmadıkları gerekçesiyle sildiğini söyledi. Sonrasında Semih, buluşma zamanlarını sabit telefonlardan arayarak söylemeye başladı." ifadelerini kullandı.

Emekli astsubay A.Y. ise yapılanma ile 2011 yılında devre arkadaşı T.T. aracılığıyla tanıştığını, daha sonra kendisini sabit telefondan B.A'nın aramaya başladığını anlattı.

B.A'nın evinde toplandıklarını bildiren A.Y, ifadesinde şu bilgileri verdi:

"Bu kişi 7-8 ay sonra beni U.A'ya devretti. Bu şahıs da beni sabit telefon hatlarından aradı. Aramalar kısaydı, toplantının zamanı ve yerini söylüyordu. Daha sonraları İsa ve Yıldıray ile sohbet irtibatım vardı. Bu irtibatlar yine sabit telefon hatlarıyla gerçekleşiyordu. Mayıs 2015'te sabit hattan beni arayan Yıldıray'a artık görüşmek istemediğimi söylediğim halde 2 gün sonra ikametime geldi. Burada da kendisiyle artık görüşmek istemediğimi söyledim ancak beni sürekli aramaya devam ettiler. Antalya'ya tayinim çıktı. 15 Temmuz 2016 günü Antalya'ya giderken yoldayken Bahattin, yine sabit hattan arayarak 'Antalya'da kimseyle görüşmek istemiyor musun? Emin misin?' diyerek yapılanmadan kopmamam yönünde telkinlerde bulundu."

Uzman Çavuş A.K. de yapılanma ile 2004 yılında Osmaniye'de gittiği dershanede tanıştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Daha sonra benim de aralarında bulunduğum 3-4 öğrenciyi ders çalıştıracakları bahanesiyle Ankara'ya götürdüler. Burada örgüt evinde kaldım. Daha sonra örgütün yönlendirmesiyle katiplik sınavına girdim ancak daktiloyu on parmak yazamadığımdan kazanamadım. Sonra yine örgütün yönlendirmesiyle uzman çavuşluk sınavına girdim ve kazandım. Benimle Ankara Beytepe Uzman Jandarma Okulundayken M.A, Aydın'a atandığımda Alim, Şırnak'ta Mustafa, 2013 yılında Samsun'a geldikten sonra Yıldırım ve İsa isimli şahıslar irtibat kurdu. Özellikle 2013 yılından sonra örgütte tedbir amaçlı cep telefonlarından direkt arama yapmadılar. Bunun yerine umumi kullanıma açık sabit kontörlü veya ankesörlü hatlardan arandım. Bu şekilde örgüt imamları ile irtibat kurduk."

Uzman Çavuş M.Ş. ise 2010 yılında Manisa'da dershanede tanıştığını yapının evlerine ders çalışma bahanesiyle götürüldüklerini anlattı.

Jandarma astsubaylık sınavını kazanıp Ankara'ya gittiğini bildiren M.Ş, ifadesinde şunları paylaştı:

"İsa isimli örgüt imamı, benimle telefon aracılığıyla irtibat kurdu. 2015 yılında tayinimin Samsun'a çıktığında İsa bana, Güven isimli bir şahsın telefonunu verdi ancak bu telefon numarasını cep telefonuma tam olarak kaydetmememi istedi. Numaranın son rakamını 1'e veya 9'a tamamlayacak şekilde kaydetmemi söyledi. Ben ise bu telefonu cep telefonuna hiç kaydetmedim. Sadece kağıda yazdım. Samsun'a geldiğimde bu kişiyi aradım ancak hiç yüz yüze görüşmedim. Aradan 10-15 gün geçtikten sonra İsa isimli şahıs benimle sabit hattan irtibat kurdu. Buluştuğumuzda beni İlker isimli şahısla tanıştırdı. Samsun'da bu şahısla görüşmelere devam ettim. Bu şahısla irtibatları sabit telefon hatlarından aramak suretiyle yaptık."