İSTANBUL (AA) - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle giderek artan online alışveriş nedeniyle mağdur olunmaması için önerilere titizlikle uyulması gerekiyor.

Salgından korunmak için evde bulunulan günlerde halkın uzaktan alışveriş tercihini fırsata çevirmek isteyen dolandırıcılar, genellikle sahte internet siteleri ve sosyal medya sayfalarını kullanıyor. Buna karşılık, vatandaşların ürün almadan önce fiyat karşılaştırma sitelerini incelemesi, adres çubuğunda yer alan Güvenli Giriş Katmanı (SSL) sertifikasındaki yeşil bara dikkat etmesi ve kredi kartı ödemelerinde "3D Secure" yöntemini kullanan firmaları tercih etmesi önem kazanıyor.

Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüs nedeniyle internetten alışverişlerde büyük artış yaşandığını, bu tür işlemlere alışkın olmayan insanların bile artık sağlık gerekçesiyle online alışveriş yapmaya başladığını söyledi.

Online alışverişin bazı riskleri de barındırdığını ifade eden Yüksel, "İnsanların uzaktan alışveriş tercihini fırsata çevirecek dolandırıcılar var. Bunlar genelde sahte sitelerle vatandaşı kandırmaya çalışıyorlar. Öncelikle bunlara dikkat etmek gerekiyor. Çünkü şu anda bir salgın ortamı olduğu için insanlar, genelde hızlı bir şekilde alışveriş yapıyor. Bu nedenle dikkatli davranmadan işlemler tamamlanabiliyor." dedi.

Yüksel, dolandırıcılar tarafından kandırılan vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesinin bu tip olağanüstü dönemlerde zaman alabileceğini, insanların zarar görmemesi için çok dikkatli olunması gerektiğini bildirdi.

E-ticaret sistemini kullanacak vatandaşların bazı noktalara dikkat ederek, alışveriş yapmasının önemli olduğuna dikkati çeken Yüksel, şunları kaydetti:

"Online alışverişte Güvenli Giriş Katmanı (SSL) sertifikasına dikkat edilmesi önemlidir. Sitenin adres çubuğunda kilit işaretinin çıkması gerekiyor. Ancak saldırganlar sahte kredi kartlarıyla SSL sertifikaları alabiliyor. SSL sertifikası güvenli alışveriş için tek başına bir kriter değil. Bu nedenle alışverişler için şu yolları izlemekte fayda var: İnternetten alışveriş yaparken önce ne alınacağına karar vermek gerekiyor. Ardından birkaç siteden o ürünün fiyatı araştırabilir. Örneğin üç liraya alacağınız bir malı 1 liraya internette alamazsınız. Bu teknik olarak imkansızdır. Fiyatta çok az altı ve üstü olabilir ama arada çok uçurum olmaması gereklidir. Vatandaşların fiyatı belirlemek için en önemli kurallardan bir tanesi budur. Bir kampanya veya anormal bir fiyat farklılığı varsa oradan kötü kokular geliyordur. Bunun için ürün ve fiyat karşılaştırmalı siteler çok önemli bir işlev görüyor. Bir ürünün diğer sitelerde kaça satıldığına buradan bakılmalıdır. Vatandaşların en öncelikli dikkat edeceği husus fiyatta tuzağa düşmemektir. Ürünü değerinde satın almaya çalışmak dolandırılma ihtimalini engellemek için çok gerekli."

Alıveriş sitelerinde "MERSİS" numarası olmalı

Yüksel, online alışverişte bir ürün hakkındaki kullanıcı yorumlarının çok önemli ipuçlar verdiğini anlattı.

Bir siteden alışveriş yapan müşterilerin, alınan ürünlerle ilgili açıklamaları, görüş ve önerilerinin çok önemli bir kriter olduğunu kaydeden Yüksel, "İnternet ve sosyal medya aracılığıyla ürünü satan firmaların gerçek ve kurumsal bir şirket olup olmadıklarına dikkat etmek de çok önemli. Alışveriş siteleri için iletişim sayfalarında Ticaret Bakanlığının koyulmasını zorunlu tuttuğu bazı bilgiler vardır. Bunlardan biri elektronik posta adresinin beyan edilmesidir. Ayrıca Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarasını yazıyor olması gerekmektedir. Zaten alışveriş yapılacak firma ciddiyse zaten 'iletişim' veya 'hakkımızda' sayfasında bunların bulunması lazım. Eğer bu bilgiler yoksa vatandaşlar için şüpheli bir durumdur." ifadelerini kullandı.

Yüksel, alışveriş sitelerinde çağrı merkezi numarasıyla müşteri hizmetleri servisindeki bir görevlinin vatandaşlarla ilgilenmesinin güvenli alışveriş açısından kriter olduğunu belirtti.

Şahıs sahipli sitelerden daha çok kurumsal firmaların tercih edilmesinin mağduriyetleri azaltabileceğini ifade eden Yüksel, şunları kaydetti:

"Twitter'da bile 'Kredi kartı aidatları geri ödeniyor" sloganıyla ve e-devlet görseliyle sponsorlu reklamlar çıkıyor. İnsanlar buna tıklayıp aidatlarını almak isterken kredi kartı bilgilerini çaldırıyorlar. Yani online alışverişin riskleri çok. Verilerin site üzerinde şifrelenmesinin ardından bankayla iletişim kurduğu SSL sertifikasının olduğu bölümde yeşil bir bar çıkmalıdır. Bu bar, alışveriş yaptığınız kurumun sertifikayı almak için uluslararası bir kuruluş tarafından akredite edilmiş ve denetlenmiş olduğunu gösterir. Bu da çok kolay alınan bir şey olmadığı için olan sitenin daha güvenilir olduğu anlamı çıkabilir. Bunun yanı sıra internette alışveriş yaparken kredi kartı ödeme işlemleri dolandırıcılık açısından kullanılıyor. Kredi kartı ödemeleri için bir şirketin '3D Secure' (Güvenli Alışveriş) yöntemini seçiyor olması gereklidir. İnternette ödeme yaparken iki yöntem kullanılır. Bunlardan biri sanal pos denilen eski yöntemdir. Kredi kartı bilgilerinin girilmesi sonucu satın alma tuşuna tıklandığında hiçbir onaya gerek olmadan kredi kartından para çekilir. Bu işlemler sırasında kart bilgileri site güvenli bir altyapıya sahip değilse çalınabilir, 3D sisteminde ise banka tarafından sizin kayıtlı cep telefonunuza şifre gönderilirr. O şifreyi ilgili alana girdikten sonra alışveriş tamamlanır. Özel bilgilerin güvenliği için muhakkak '3D Secure' yönteminin seçiyor olunması gerekir."

"Instagram üzerinden online alışverişler çok yaygın"

Yüksel, ünlü markaların sitelerinin kopyalanması ve sosyal medyada sahte ürün sayfalarının oluşturulması nedeniyle buradan alışveriş yapan vatandaşların mağdur olduğunu ifade etti.

Özellikle sosyal medyadaki sayfalar aracılığıyla ürün satın alırken çok dikkat edilmesi gerektiğini tavsiye eden Yüksel, "Instagram üzerinden online alışverişler şu dönemde çok yaygın. Büyük markaların ürünlerinin orijinal görselleri paylaşılıyor ama aslında çoğu taklit ürünler ve gerçek firmalar değil. Sosyal paylaşım sitelerinde marka denetimi var ama çok sıkı değil. Örneğin bilinen 'x marka outlet' diyor ama aslında alakası yok. Buradan size 300 liralık bir ürün 100 liraya satılabiliyor ama gelen ürün 30 lira değerinde bile olmuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yüksel, internetten ürün satın aldığı için mağduriyet yaşayan vatandaşların adliyeye giderek şikayette bulunmasını, bunun zaman alacağının dolandırıcılar tarafından çok iyi bilindiğini dile getirerek, "Örneğin, 30 liralık bir ürün için mağdur vatandaşların adli süreçler için başvurmayacağını bilen dolandırıcılar bu yöntemle hareket ediyor. Derneğimize bu tarz başvurular çok geliyor. Bir hanım müşteri çanta almış. Piyasa değeri 15 bin lira olan marka bir çantayı internet ya da Instagram'dan yaklaşık 3 bin lira bedelle sipariş vermiş. Ancak kargo ile gelen çanta 30 lira değerinde. Sonrasında sosyal medyadaki cep telefonunu aramasına rağmen engelleniyor ve satıcılara ulaşamıyor. Zaten bunların vergi kaydı olmadığı için hukuki anlamda yapılacak bir şey olmuyor." diye konuştu.

Alışveriş sitelerinden gelen kargo poşetinin teslim alınmadan açılamadığı için mağduriyet yaşandığını dile getiren Yüksel, bilinen markalardan ve fiyatın makul olduğu yerlerden online alışveriş yapılması gerektiğini bildirdi.