PRİŞTİNE(AA) - NATO'nun, Kosova'daki sivillere uygulanan baskı ve katliamlara son verilmesi amacıyla eski Yugoslavya'daki bazı hedeflere yönelik 24 Mart 1999'da başlattığı ve Kosova'da yeni bir sayfa açan Müttefik Güç Harekatı'nın (Operation Allied Force) üzerinden 21 yıl geçti.

Sırp güçlerinin Kosova'dan çıkmasını, ara bulucuların Kosova'ya girmesini ve evlerini terk etmek zorunda kalan Kosovalıların geri dönmesini hedefleyen operasyon, bölgede dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Baskı ve zulmün sona erdirilmesi, Kosova'ya uluslararası birliklerin konuşlandırılması teklifini Sırpların kabul etmemesi üzerine başlatılan ve yaklaşık 3 ay süren harekatta, İnsan Hakları İzleme Örgütüne göre 489 ila 528 sivil hayatını kaybetti. Yugoslavya tarafı ise sivil kaybının 1200 ila 5 bin 700 olduğunu öne sürdü.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Kosova'daki Arnavut ve Sırplar arasındaki çatışmaların artması üzerine 23 Eylül 1998'de aldığı 1199 sayılı kararla taraflar arasında ateşkes yapılması talebinde bulundu.

Kosova'nın orta kesimlerindeki Gornje Obrinje (Abri te Eperme) köyünde, bir aileden 20'nin üzerinde kişinin katledilmesi üzerine Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) denetim misyonu olan Kosova Denetim Misyonu kuruldu.

Aralık ayında ise Kosova Ovası'nın Sırp kökenli Belediye Başkanı Zvonko Bojanic'in cesedine Priştine yakınlarında ulaşılmasının ardından ateşkes bozuldu.

Rambouillet Konferansı ve çözüm arayışları

Kosova'nın orta kesimlerindeki Reçak'ta, 15 Ocak 1999'da 45 Arnavut çiftçi katledildi. Yugoslavya, katliamı reddederek öldürülenlerin Kosova Kurtuluş Ordusundan (UÇK) olduğunu savundu.

Kosova krizine çözüm bulmak amacıyla 6 Şubat 1999'da Fransa'nın başkenti Paris yakınlarındaki Rambouillet'de bir konferans başladı. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Rusya'dan oluşan Temas Grubu tarafından teklif edilen konferans, 23 Şubat'a kadar sürdü. Kosova heyeti, ABD ve İngiliz heyeti ile daha sonra Rambouillet Antlaşması olarak bilinecek olan anlaşmayı imzalarken, Sırp ve Rus tarafları bunu kabul etmedi.

Antlaşma, Kosova'nın Yugoslavya'da özerk bir eyalet olarak NATO yönetiminde olmasını, Kosova'da düzenin korunması için 30 bin kişilik NATO birliğinin konuşlandırılmasını öngörüyordu. Sırp tarafı, topraklarında kendi güvenlik güçlerinin yerine geçecek NATO birliklerini kabul etmeyerek onların yerine silahsız BM gözlemcilerinin bulunmasını istedi.

NATO'nun Yugoslavya'yı bombalaması

Yugoslavya'yı ikna çabaları başarısızlıkla sonuçlanınca, NATO 10 Haziran 1999'a kadar sürecek olan Müttefik Güç Harekatı'nı 24 Mart 1999'da saatler 20.00'yi gösterdiğinde başlattı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) de 10 adet F-16 uçağıyla destek verdiği harekata Yunanistan hariç tüm NATO üyeleri katıldı.

Harekat sırasında NATO'nun "yanlışlıkla" diye nitelendirdiği yabancı misyon temsilciliklerinin vurulduğu ve sivillerin de hayatını kaybettiği olaylar da yaşandı.

Mayıs başında NATO, Arnavut sığınmacılardan oluşan bir konvoyu Yugoslav askeri konvoy sanarak hedef aldı, olayda yaklaşık 50 sivil hayatını kaybetti.

Yine aynı ay, Çin'in Belgrad Büyükelçiliğinin de hedef alındığı bir saldırıda üç Çinli gazeteci hayatını kaybetti. Bu olay Çin kamuoyunun şiddetli tepkisine neden oldu.

Bir başka olay da yine mayıs ayında yaşanan Dubrava Hapishanesi'nin bombalanması oldu. Bombardımanda 19 mahkum ve gardiyan öldü. Daha sonra tam sayısı bilinmese de 70'ten fazla mahkumun Sırp makamları tarafından bombardımandan sonraki günlerde infaz edildiği öne sürüldü.

NATO'nun yaklaşık 3 ay süren askeri harekatı sonucunda, Sırp askeri ve polis güçleri Kosova topraklarından çekilmeyi kabul etti.

Kumanova Askeri-Teknik Antlaşması

Kuzey Makedonya'nın kuzeyindeki Kumanova şehrinde 9 Haziran 1999'da Kosova savaşını sona erdiren ve Askeri-Teknik Antlaşma olarak bilinen anlaşma imzalandı. Ertesi gün, 10 Haziran 1999'da NATO'nun harekatı da askıya alındı.

Aynı gün, BMGK kabul ettiği 1244 sayılı kararla BM'ye Kosova'da yönetim hakkı tanıdı ve görevi Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonuna (UNMIK) verdi.

İki gün sonra, 12 Haziran 1999'da ise dönemin Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Milosevic'in şartları kabul etmesinin ardından Türkiye'nin de destek verdiği ve Kosova'da güvenliği sağlamakla görevli NATO önderliğindeki çok uluslu Kosova Gücü (KFOR) ülkeye girmeye başladı.

Kosova'daki savaşın yaşandığı 1998-1999 yıllarında 8 binden fazlası Arnavut 10 binden fazla Kosovalı öldürüldü, 800 bine yakını Arnavut 1 milyonunun üzerinde farklı etnik gruplardan Kosovalı evlerini terk etti.

Kosova, 17 Şubat 2008'de bağımsızlığını ilan etti.

Yüz civarında ülke Kosova'yı bağımsız bir devlet olarak tanırken, Sırbistan Kosova'yı hala kendi toprağı olarak görmeye devam ediyor. İki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek üzere AB'nin ara buluculuğunda başlatılan diyalog süreci ise sık sık yaşanan krizler nedeniyle henüz somut bir netice veremedi.