Geleneksel yay ve ok yapım ustası Kerem Korkmaz, 6 yıl süren kaynak araştırmaları sonrasında geleneksel Osmanlı, Macar, Hun yay ve oklarının imalatına başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da lisanslı ok ve yay imalatçısı olarak tanınan Korkmaz, tarihte yeri olan bu yayları günümüze ve gelecek nesillere taşımaya çalışıyor.

Okçuluğa duyduğu sevgi ve merakla 10 yıl önce başlayan yolculuk bugün geleneksel Osmanlı yay ve okları ile Hun ve Macar tipi ok ve yaylarının orijinal haline en yakın şekilde üretimine ulaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay ve Ok Yapımı sanatçısı Kemankeş Kerem Korkmaz geleneksek yayları araştırmaya başladı. 6 yıl boyunca devlet arşivleri ve yabancı kaynaklarda yay ve ok yapım tekniklerini araştırdı. Elde ettiği bilgilerle yola çıkan Korkmaz bugün Osmanlı döneminde kullanılan Yay ve Okları aslına en yakın şekilde imal ediyor. Yay ve okların bir dönem çağ açıp çağ kapattığını ve bu nedenle de insanlık ve Türk tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu dile getiren Korkmaz bu sanatı gelecekten günümüze taşıdığını bundan sonra da gelecek nesillere aktaracağını dile getirdi.

Bir yay 4 ayda vücut buluyor

Orijinal yapım aşamaları ve malzemelere bağlı kalarak ortalama 4 ay gibi bir sürede bir yayı tamamladığını vurgulayan Korkmaz, “Tarihi oklara olan bir sevdam vardı benim. Bende atalarımızdan gelen okçuluk kültürünü yaşatmak için araştırmalara başladım. 6 yıl boyunca Osmanlı, Hun ve Macar tipi yay ve oklarının nasıl yapıldığını karakteristik özelliklerini araştırarak geçti. Zira o dönemlerde savaş kazandıran bu ok ve yayların yapım sırları yazıtlara ve kaynaklara dökülmemiş. Çok kısıtlı kaynaktan elde edebildiğimiz bilgilerle yola çıktık. Yurtdışı kaynaklardan da olabildiğince faydalanarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan yaylar ve oklar ile Hun ve Macar tipi yay ve okların yapımına başladık. İlk zamanlarda çok fazla hatalar yaptık. Ama her hata daha da gelişmemizi sağladı. Şu anda o dönemlerde kullanılan yay ve oklara çok yakın olan yaylar üretiyoruz. Bu işin tezgaha girişi ağaç, tezgahtan çıkışı ise yaydır. Bir bebek gibi sabırla ve ufak ufak vücut bulmak zorundadır. Acele edemezsiniz. Mutlaka belirli bir süre içerisinde yayın oturması gerekir. Her bir yayın karakteri vardır. Eğer bu karakteri yanlış yazarsanız yay bunu size çok pahalıya ödetir. Her bir yayın ortaya çıkması yaklaşık 4 ayı buluyor. Osmanlı envanterlerinde Osmanlı yaylarının ovaakçası ağacından yapıldığı yazar. Biz de yaylarımızda buna bağlı kalıyoruz. Amacımız geçmişten gelen bu kültürü günümüzde yaşatmak ve bizden sonraki nesillere aktarmak. Bu bizim üzerimize yüklenen bir görev” dedi.

Hedef tarihi rekora yaklaşmak

Osmanlı kayıtlarındaki en uzun ok atışının 846 metre olduğunu dile getiren Kemankeş Kerem Korkmaz, “Yaylarımızla yapılan atışlarda 600 metre gibi önemli mesafeleri gördük ki tarihte yazıtlara geçen en uzun Osmanlı ok atışı 846 metredir. Hedefimiz yaptığımız yaylarla bu mesafeye ulaşabilmek” diye konuştu.