Avukat Gürkan İygün, çağımızın korkulan sorunu Siber Zorbalık konusunda önemli bilgiler verdi.

Günümüzde sosyal medyanın ve internet kullanımının yaygınlaşmaktan öte ana iletişim kanalı olduğunun bir gerçek olduğunu dile getiren Avukat Gürkan İygün, “Bu dijital dünyanın oluşturduğu olumsuzluklardan biri ise şüphesiz kişilik haklarını ihlal eden ve suç teşkil eden bir eylem olan Siber zorbalıktır” dedi.

“Siber zorbalık teknik tanımıyla “bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey ya da gruba, özel ya da tüzel bir kişiliğe karşı yapılan teknik ya da ilişkisel tarzda zarar verme davranışlarının tümüdür” diyen Avukat Gürkan İygün, “Kavramın asıl açıklaması ise, bir çocuğun veya ergenin başka bir çocuk veya ergen tarafından internet, interaktif,dijital ve mobil teknolojiler kullanılarak tehdit edilmesi, aşağılanması,utandırılması, taciz edilmesi veya işkence edilmesi olarak değerlendirilmektedir. Ancak kavramsallaştırma sürecine yalnızca çocuk ve ergenleri dahil etmek yeterli değildir zira günümüzde özellikle kadınlar başta olmak üzere yetişkin statüsünde bireyler de çoğu zaman siber zorbalık bakımından fail-mağdur ekseninde yer almaktadır” diye konuştu.

Avukat Gürkan İygün, esas itibariyle iki çeşit siber zorbalık bulunduğunu belirterek, “Birincisi daha çok teknik yönünü içeren elektronik zorbalık, diğeri ise psikolojik yönünü içeren elektronik iletişim (e-iletişim) zorbalığıdır.

Elektronik zorbalık kişilerin şifrelerini ele geçirmek, web sitelerini hacklemek, spam içeren mailler göndermek yada bulaşıcı e-postalar göndermek gibi teknik olayları içerir. Elektronik iletişim zorbalığı bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak kişileri sürekli rahatsız etme, kişilerle alay etme,isim takma, dedikodu yayma, internet üzerinden kişiye hakaret etme yada kişinin rızası olmadan fotoğraflarını yayınlama gibi ilişkisel saldırı davranışlarını içerir. Bunlara ek olarak isimsiz çağrılar, virüslü e-postalar ve bir kişi ya da bir grubu karalamak için kısa mesaj ya da e-postaların gönderilmesi de diğer siber zorbalık davranışları arasında yer almaktadır” dedi.

Son yıllarda, dünyada olduğu gibi ülkemizde de bilişim suçlarının oranında büyük bir artış gözlendiğini dile getiren Avukat Gürkan İygün, “2007 tarihinde yapılan yasal düzenlemelerin ardından, bilişim sistemlerine karşı işlenen suçlar bilişim suçu olarak kabul edilmektedir. Yapılan yasal düzenlemelere karşılık halen kanunen tanımlı bir“siber zorbalık” suçu bulunmamaktadır. Gerek kavramın tanımlanma zorluğu gerekse de içerik yoğunluğu kanunen bu şekilde bir suç tanımlamasını yapmayı zorlaştırmaktadır. Ancak Türk Ceza Kanununda siber zorbalık davranışına uygulanabilecek pek çok hüküm bulunmaktadır. Sanal şiddet uygulayarak bir kimsenin yaşamına son verilmesi halinde kasten insan öldürme (Madde 81),İntihara yönlendirme (Madde 84), Eziyet (Madde 96), Tehdit (Madde 106),Ayırımcılık (Madde 122), Kişilerin huzur ve sükununu bozma (Madde 123), Hakaret veya sövme (Madde 125), Özel yaşamını izleyerek, iletişimine müdahale ederek içeriğini alay konusu etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal (Madde132), Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (Madde 133),Özel hayatın gizliliğinin ihlali (Madde 134), Kişisel verilerin kaydedilmesi(Madde 135), Özel yaşamın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi(Madde138) vs gibi bir çok hüküm uygulama alanı bulabilmektedir. Sanal zorbalığın bilişim suçlarına ilişkin unsurları oluşturması halinde bu kısma ilişkin cezalar da gündeme gelecektir. Bu suçlar Türk Ceza Kanununun bilişim suçlarına ayrılmış 10. Bölümünde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Siber zorbalık davranışının ne olduğuna dair gençlerin, hatta orta öğretimden itibaren bireylerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda ailelere, ilköğretim velise öğretmenlerine çok büyük görevler düşmektedir. Siber zorbalığın mutlaka cezasının olduğu ve uygulayıcıların da yaptıklarının suç olduğu bilincinin aşılanması gerekmektedir. Siber zorbalık mağdurları korktukları için çevrelerine duyurmadıklarından dolayı, bu suç türü giderek yaygınlaşmaktadır.Bu açıdan siber zorbalık filli maddi anlamda hangi suçu veya suçların unsurlarını meydana getiriyorsa hukuki değerlendirme buna göre yapılmalıdır. Mağdurlar vakit kaybetmeksizin Bulundukları yer cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusu yaparak söz konusu eylemlerle ilgili şüphelilere soruşturma açılmasını sağlayabilirler. Ayrıca siber zorbalık fiili neticesinde kişilik hakları ihlale uğrayan taraf bakımından bu ihlal maddi veya manevi zarara yol açtığı takdirde uygun bir tazminat talebi hakkı doğmaktadır. Kişiler asliye hukuk mahkemesinde uğradıkları maddi ve manevi zarara uygun olarak tazminat davası açabilirler.

Dolayısıyla kanunumuzda her ne kadar siber zorbalığa ilişkin açık hüküm ve tanımlama bulunmuyor olsa da koruyucu ve uygulanabilir hükümler bulunmakta olup öncelikle mağdur ve yakınlarının bu tarz bir fiille karşılaştıklarında soğukkanlı davranmaları ve fiile ve faile ilişkin bilgileri, delilleri muhafaza ve tespit etmeye çalışmaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.