İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin enfeksiyon riski "en" düşük ve "ilk" antimikrobiyal hastanesi olma özelliği taşıyan, Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi, hasta kabulüne başladı.

Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi, yaklaşık 35 bin metrekare kapalı alanda, 6'sı yoğun bakım olmak üzere 180 yatak kapasitesi, 9 ameliyathane, 100'e yakın uzman ve akademisyen hekim kadrosuna sahip.

Yeditepe Üniversitesi Laboratuvarları'nda geliştirilen, patenti alınan ve dünyada bir "ilk" olan özel molekül sayesinde sıfır hastane enfeksiyonu hedefleniyor.

Tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen bu özel molekül, hastanenin inşaat aşamasından itibaren tüm malzemelere uygulandı. Böylece dünyanın "ilk" antimikrobiyal hastanesi Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi tarafından 675 milyon TL yatırımla hayata geçirildi.


- Türkiye ve dünyada "ilk"lerin hastanesi

"Yüzyılın beyin cerrahı" olarak adlandırılan Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Prof. Dr. Uğur Türe ve ekibinin hizmet verdiği Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi, özellikle nörolojik bilimler ve onkoloji alanında ihtisas merkezi konumunda bulunuyor.

Hastanede; beyin cerrahisi, kanser cerrahisi, medikal onkoloji, çocuk kemik iliği nakli, erişkin kemik iliği nakli, ortopedi, göğüs cerrahisi, KBB, genel cerrahi, gastroenteroloji, nükleer tıp, girişimsel radyoloji gibi alanlar, yüksek teknolojiyle donatılmış güçlü branşlar arasında yer alıyor.

Hastanenin beyin cerrahisi ameliyathanesinde bulunan ve Türkiye'nin ilklerinden biri olan, Magic yazılıma sahip 3 Tesla İntraoperatif MR cihazı; ameliyat esnasındaki MR çekimini 24 dakikadan 4 dakikaya indiriyor.

Onkoloji hastalarına multidisipliner yaklaşımla tanı, tedavi, psikolojik destek, diyet eğitimi, ağrı tedavisi, tamamlayıcı tıp hizmeti sunuluyor. Yüksek teknolojiye sahip girişimsel radyoloji ünitesinde, beyindeki anevrizmadan, diyabetik ayağa kadar pek çok hastalık tedavi edilebiliyor.


- "Tamamen yerli ve milli bir molekül geliştirdik"

Yeditepe Üniversitesi Kurucusu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan, düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi'nin hem Türkiye hem de dünyada birçok ilki gerçekleştirdiğini belirterek, 1996 yılında Yeditepe Üniversitesi'nin kuruluşu ile sağlık yatırımlarını önceliklendirdiklerini söyledi.

Üniversite hastaneleri üzerine çalışmaya başladıklarını aktaran Dalan, her zaman son teknolojiyi takip ederek yüksek kalitede sağlık hizmetini halka ulaştırmayı hedeflediklerini ve mevcut 7 şubelerinde birçok yeni teknoloji ve uygulamayı hayata geçirdiklerini anlattı.

Dalan, bugün de dünya standartlarının üzerinde bir hastaneyi ülkeye kazandırmanın gururu içinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Araştırmalar gösteriyor ki, ameliyat sonrasında yaşanan ölümlerin yaklaşık yüzde 50’si hastane mikrobundan kaynaklanıyor. Bu sorunu çözmeye odaklandık. Tamamen yerli ve milli bir molekül geliştirdik. Bor esaslı bu molekülle mikropları hastanemizde barındırmıyoruz. Hastane enfeksiyonunu sıfıra indiren dünyadaki 'tek' hastaneyiz.

Antimikrobiyal, antibakteriyel ile karıştırılıyor. Bunu daha net anlatmak gerekirse, bakteriler; mikropların sadece yüzde 5’ini oluşturuyor, geriye yüzde 95 mikrop kalıyor. Üniversitemizin laboratuvarlarında, tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz molekülle mikropların tamamını etkisiz hale getiriyoruz."


- "Hastanemiz devasa bir sterilizasyon cihazı gibi"

Bedrettin Dalan, Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nin sağlık sektöründe, uluslararası arenada da kılavuz niteliğinde olduğunu belirterek, "Mikropları öldüren ve hiçbir insan hücresine zarar vermeyen bu molekülü kapı kollarından yer döşemesine, elektrik prizlerinden duvar boyalarına kadar demirbaş ekipmanlarımıza uygulattık." dedi.

Geliştirdikleri molekülün yanı sıra hastanede sıfır enfeksiyon istedikleri için daha inşaat aşamasında çalışmaya başladıklarını aktaran Dalan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Örneğin, hastanemizde hiçbir duvar köşeli değil. Çünkü köşeli duvarlar ne kadar temizlenirse temizlensin mikrop barındırır. Buradan hareketle tüm duvarları, iç bükey veya dış bükey, köşesiz olarak tasarladık. Sağlık alanında bu defa çıtayı daha da yükselttik. Bütün dünyadaki hastaneler Koşuyolu hastanemizi örnek almak zorunda. Çünkü artık sıfır hastane enfeksiyonuyla hizmet veren bir hastane var. Bu anlamda da kılavuz biz olduk. Hastanemiz devasa bir sterilizasyon cihazı gibi."

Yeditepe Üniversitesi’nde 200 laboratuvar ve 500’ün üzerinde akademisyenin görev aldığını bildiren Dalan, laboratuvarların toplam büyüklüğünün iki futbol sahası kadar olduğunu, birçok ciddi hastalıkla ilgili çalışmaların devam ettiğini, biyoteknoloji ve genetik bilimler bölümlerindeki altyapının dünyadaki sayılı üniversitelerden daha güçlü olduğunu vurguladı.

Dalan, bilimsel çalışmalar için kaynaklarının sınırsız tutulduğunu ve bugüne kadar 100’ün üzerinde ülkeden hasta kabul ettiklerini aktardı.


- "Yalnızca yataklar için ekstra 30 milyon TL yatırım yaptık"

Yeditepe Üniversitesi Kurucusu ve Onursal Başkanı Dalan, Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nin uluslararası sağlık derecelendirme kuruluşu olan Joint Commission International (JCI) tarafından sertifikalı olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Koşuyolu'nda hayata geçirdiğimiz hastanemiz, JCI’ın kriterlerinin çok üzerinde. Her detayında emeğimizin olduğu, mimarisinden teknolojik ekipmanına kadar dünyada birçok ilki gerçekleştiren bir hastane... Türkiye’de bir ilk olarak Yeditepe Üniversitesi’nin her iki hastanesinde de yıkanabilir yataklar bulunuyor. Hasta, odadan çıktıktan sonra yatak yüksek sıcaklıkta suyla yıkanıyor, özel bir maddeyle dezenfekte ediliyor ve yeni hasta tertemiz, mikrop barındırmayan yatağına geliyor. Yalnızca bu dezenfeksiyon ve mikrobu kırmak için ekstra 30 milyon TL yatırım yaptık. Her iki hastanemizde de, havalandırmalarda antimikrobiyal filtreler bulunuyor."