AMMAN (AA) - Ürdün ile Suriye arasındaki iki kapıdan biri olan Cabir-Nasib Sınır Kapısı açılalı bir yıl oldu ancak iki ülke arasında gerek sosyal gerek ticari anlamda beklentileri karşılamadı.

Kapının 3 yıl aradan sonra açılmasının, iki ülke arasındaki ticareti yeniden canlandıracağı, Ürdün'deki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmesine katkı sağlayacağı ve Suriye'deki olaylardan dolayı ülkede yaşanan ekonomik sorunların hafifleyeceği yönündeki beklenti de boşa çıktı.

Suriye hattında çalışan Ürdünlü taksiciler, kapının açılmasıyla birlikte geçen üç yıllık sürede yaşadıkları ekonomik sıkıntıların sona ermesini umuyordu ancak beklediklerini bulamadılar.

Cabir-Nasib Sınır Kapısı, Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin, kapının kontrolünü ele geçirdiği 3 yıllık bir aranın ardından 15 Ekim 2018'de açıldı ve ilk gün her iki taraftan sınırlı sayıda insan ve araç geçiş yaptı.

Her iki taraftan heyetler sınır kapısının 08.00 ile 16.00 saatleri arası çalışmasını kararlaştırdı.

Ürdün İçişleri Bakanlığından bir yetkili, 4 Aralık 2018'de yaptığı açıklamada, kapının açıldığı günden beri 28 bin Suriyelinin ülkesine döndüğünü belirtirken, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) de kamuoyu yoklamalarına göre Suriyelilerin yüzde 8'inin bu yıl içinde ülkelerine dönmeyi planladığını duyurdu.

Suriye'de ülkeyi sadece idari işleri yürüten memurlar seviyesinde temsil eden Ürdün, Ocak 2019'un sonlarında Suriye'deki diplomatik temsilciliğini maslahatgüzar vekili seviyesine yükselttiğini açıkladı.

Korku duvarı yıkılamadı

Cabir-Nasib Sınır Kapısı'nın açılması, Ürdün'deki Suriyeli mültecilerin korku duvarını ise yıkamadı.

Sahada Suriyeli mültecilerle yapılan görüşmelerde, güvenlik durumu, evlerin yıkılması ve erzak eksikliğinin yanı sıra Esed rejiminin zorunlu askerlik uygulamasından dolayı mültecilerin ülkelerine geri dönme konusunda isteksiz oldukları görüldü.

UNHCR'den Mart 2019'da yapılan açıklamada da Ürdün'deki Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmekten korktuğu ifade edildi.

Mart 2019, iki ülke arasındaki ilişkilerde dönüm noktası oldu. Ürdünlülerin Suriye'de gözaltına alındığı haberlerinin artması üzerine Ürdün, Esed rejiminin Amman Maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırdı.

Ürdün Sivil Havacılık Otoritesi, 7 yıl askıya aldıktan sonra ülkedeki havacılık işletmecilerine yeniden Suriye hava sahasını kullanma izni verdi.

Vatandaşlarının gözaltına alınmasından dolayı Suriye'deki Esed rejiminin Amman Maslahatgüzarını 4 kere Dışişleri Bakanlığına çağıran Ürdün yönetimi, 8 Nisan 2019'da rejimin ülkede gözaltında bulunan 30 Ürdünlüden 8'ini serbest bıraktığını açıkladı.

Özellikle 2 Ürdünlünün Mayıs 2019'da fidye için kaçırılmasının ardından Ürdünlülerin Suriye'ye seyahat etme konusundaki endişeleri arttı ve iki ülke arasındaki ticari hareketlilik gerilemeye başladı.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı 24 Ağustos'ta, Suriye'de kimliği belirsiz kişiler tarafından alıkonulan ve 12 Ağustos'tan itibaren haber alınamayan bir Ürdünlünün de serbest bırakıldığını açıkladı.

Ürdün, Suriye'de olayların başladığı günden bu yana tarafsız olduğunu açıklayarak çözümün siyasi yollarla gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Esed rejimi ise Ürdün'e yönelik şüpheci tutumundan vazgeçmezken, Ürdün'ü Suriye'deki terör çetelerini desteklemekle suçluyor.

Ürdün genelinde 1,3 milyon Suriyeli bulunduğu belirtilirken, bunların yarısının mülteci statüsünde, diğer kısmının ise Suriye'deki iç savaştan önce çeşitli sebeplerle Ürdün'e gelen ancak savaş nedeniyle ülkesine dönemeyenler olduğu ifade ediliyor.