Yazıcıoğlu’nun ölümünde “delil karartma” iddiasıyla açılan dava 4 Mayıs’a ertelendi
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının vefat ettiği olayda, E.K. isimli gazeteciye açılan “delil karartma ve yalan beyan” davası şahitlerin dinlenmesinin ardından 4 Mayıs’a ertelendi.

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının vefat ettiği olayda, E.K. isimli gazeteciye açılan “delil karartma ve yalan beyan” davası şahitlerin dinlenmesinin ardından 4 Mayıs’a ertelendi.
Avukat Kemal Yavuz, sanık E.K.’nin HTS kayıtlarında çıkan görüşmeleri inkar ettiğini belirterek, “ Değerli basın mensupları, bugün merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadetiyle ilgili süren parçalı yargılamadan biri Sivas 3. Aslı Ceza Mahkemesinde devam etti. Burada devam eden dosya, sanık E. K.’nın yalan tanıklıktan yargılamasına ilişkindir. Sanık E. K.’nın olay günü İsmail Güneşle saat 13.00 ile 15.26 dan itibaren 16 kez İsmail Güneşle görüştüğü, bazen İsmail Güneş’in aradığı bazen kendisinin aradığı toplam 14 buçuk dakika görüştüğü, toplam görüşmelerinin içerisinde görüşme süresinin 3’te 1’ i kadar görüşme süresinin olduğu. Dolayısıyla 16 kez görüşmüş olmasına rağmen bazı görüşmeleri 90 saniye, bazı görüşmeleri 78 saniye böyle uzun görüşmelerde var. Bunlar inkar edilmekte. Olayın en can alıcı zaman dilimi içerisinde böyle bir görüşmenin neden inkar edildiği, hangi suç delinin saklandığı, yargıdan neyin gizlendiğiyle ilişkin şüphe uyandırmıştır. Buna dair bizim suç delillerini karartma, yargından olayın gizlenmesiyle ilgili delillerin yok edilmesi anlamında suç duyurumuz vardı. Ana dosyada. Ana dosyadan tefrik edilerek bu dava Sivas’ta suç yeri itibarıyla açıldı. Bize göre de usul bakımından doğru bir karar değil çünkü ana dosyada bir suikast davasıdır. Muhsin Yazıcıoğlu, örgütlü bir yapı tarafından siyasi suikast düzenlenerek yok edilmiştir, yok edilmesi hedeflenmiştir” dedi.
Avukat Yavuz, İHA muhabiri İsmail Güneş’le görüşenin bir başkası olabileceğini belirterek, “Dolayısıyla biz bu örgütlü yapının İsmail konuşmaya başladıktan sonra paniklediği ve İsmail’in konuşmasıyla birlikte suç delillerinin ortaya çıkabileceği ihtimalini binaen de delil karartmaya başladığı. Bu delilleri tek tek yok ederken İsmail’le görüşenlere yönelikte bu yargılamanın konusu olan İsmail’le görüşenlerle ilişkinde tedbir geliştirdiği inancındayız. Dolayısıyla bu eylemin esas itibariyle bir yalan tanıklıktan ibaret olmadığının, bu yalan tanıklık olmayıp esas itibariyle eylemin gerçekleştiriliş şekline ilişkin delillerin yok edilmesi amacıyla gerçekleştirilen bir eylem olduğunu, bu sanığın ana dosyada yargılanması gerektiğini, o dosyayla bu yargılamanın birleştirilerek bu yargılamanın devamının hukuk açısından bir zaruriyet olduğu inancındayız. Delilin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak yargılama müstakilen hala devam ediyor. Duruşması 4 Mayıs’a ertelendi ama yine tekraren ifade etmek isterim, örgütlü yapı tarafından İsmail’in konuşmasıyla birlikte suikastın delillerinin ortaya çıkacağı paniğiyle tedbir alınmaya çalışıldığı, alınan tedbirler içerisinde GPS’in söküldüğü, kurtarıldı geliyor açıklamasının yapıldığı, arama kurtarmanın en muhtemel yerinin önlendiği, noktasal koordinat bilindiği halde ekiplere ulaşılmadığı, arama kurtarmanın yanlış yere yönlendirildiği ve dolayısıyla enkaza ulaşılmasının bilerek, istenerek önlendiği inanç ve kanaatindeyiz. Bu çerce ve içerisinde sanığın da görüşmelerinin karartıldığı, görüşen kişi İsmail’le yakın çalışan biri neyi paylaştığına dair. Gerçekten bu telefonla sanık mı görüştü, o dahi sabit değil. Başka biride görüşmüş olabilir. Bu çerçeve içerisinde suç delilerinin bu dosya kapsamında da yok edilmeye çalışıldığı kanaatindeyiz. Hakikat er geç ortaya çıkacaktır. Muhsin Yazıcıoğlu suikastında yer alanların öncesinde, sonrasında ve olay anında yer alanların hepsinin bir gün muhakkak suretle yargının önüne çıkıp, hesap vereceği günleri bekliyoruz” dedi.