Türkiye Ekonomik, Politik ve Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Teoman Yıldırım, Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyum tayin edilmesiyle ilgili konuştu.

Yıldırım, “Tarihte devletler, terör örgütünü silahlı mücadele yöntemiyle ortadan kaldırma anlayışı üzerine kurgulamışlardır. Ancak terörle, teröre sebep olan ekonomik, sosyal, kültürel, etnik ve siyasi şartları da dikkate alarak topyekûn mücadele etmeden kapsamlı ve kalıcı bir başarı elde edilemeyeceği zamanla anlaşıldı” dedi.

Yıldırım, yapılan kayyum atamalarının Suriye’nin kuzeyindeki terör bölgesine düzenlenecek askeri operasyonla ve güvenli bölge ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Dolayısıyla, geçmiş dönemlerin aksine terörün gerçek anlamda küresel etkiler meydana getirebildiği, devletimizin de bu sorunu artık ivedilikle çözme niyet ve gayretine girdikleri günümüzde, terör örgütünün siyaset adı altında yürüttüğü faaliyetlerle gelecekte büyük provokasyonların kaynağını devletimiz engellemiştir. Korkutma, yıldırma, dehşete düşürme, şiddet kullanmaya da şiddet tehdidi gibi yasadışı yöntemler vasıtasıyla siyasi hedeflere ulaşma politikası izleyen terör örgütünün siyasî uzantısına devletin bu noktada müdahale etmesi zaten zorunlu bir girişim halini almıştır. Devlet, varlığına yönelen tehditleri ve tehdidin kaynağı terör örgütünü silahlı mücadele yöntemiyle ortadan kaldırma yönteminin yanında, teröre sebep olan ekonomik, sosyal, kültürel, etnik ve siyasi genel şartları da dikkate alarak topyekûn mücadele etme kararlılığını göstermiş, devlet iradesiyle inatlaşan terör örgütünün siyasî uzantısına müdahale etmesinin zaten zorunlu bir girişim haline almış ve devlet iradesiyle inatlaşılmaması gerektiğinin kararlılığını vermiştir. Kolektif çıkarlar üzerinde ortaya konulan lehte ve aleyhteki bütün gerekçeleri dikkate alarak devlet terör örgütü bileşenlerine karşı gereken müdahaleyi yapmıştır ve içinden geçtiğimiz bu süreçte bu müdahale hayatî derecede önemlidir” diye konuştu.

TEPSAM Başkanı Teoman Yıldırım, “Zamanlama konusuyla ilgili önemli bir nokta, devletlerin Suriye sınırı ile ilgili müzakereler için muhatap aldıklarına kararlılığının göstergesidir. En ideal şartlarda başlatılan kayyum operasyonunun HDP’li belediyelerin terör örgütüne finans ve insan kaynağı aktardığının herkes tarafından bilinen ve görülen bir gerçek olduğu noktada, sadece üç il ile sınırlı kalmamalıdır. Devletin müdahale etmesi durumunda, özgürlük ve insan hakları diyerek mağdur ayaklarına yatanlara ise devlet iradesiyle inatlaşılmaması gerektiği hatırlatılmalıdır. Devlet Suriye ile ilgili kritik bir süreci yürütürken içeride terör bileşenlerinin yeniden bir tehdit unsuru haline gelmesine göz yummaması gerekir. İçinden geçtiğimiz bu süreçte bu müdahale hayati derecede önemlidir” dedi.