Prof. Dr. Onur Yaprak, "Kısa süre içinde 13 ülkeye yayılan gizemli hepatit, adenovirüs tip 41 ile ilişkilendirilse de nedeni henüz bulunmuş değil. Hepatit A, B, C, D, E virüsleri gibi alfabenin yeni bir harfini alacak virüsün keşfedilmeyeceğini kimse iddia edemez. Bir de masum seyirli hepatit yapan virüslerden birinin mutasyon geçirme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden Prof. Dr. Onur Yaprak, İngiltere’de bu yılın Nisan ayının başında ortaya çıkmasının ardından 13 ülkeye sıçrayan gizemli hepatit virüsü hakkında bilgiler verdi. Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘nedeni belirsiz’ ve ‘tanımlanamayan’ olarak nitelendirdiği virüsün çocuk ve gençlerde karaciğer nakline varan olumsuz sonuçlara yol açabildiğini söyleyen Prof. Dr. Onur Yaprak, “Hastalığın nedenine ilişkin somut bir neden bulunamamasına rağmen, son araştırmalar hastalığı adenovirüs tip 41 ile ilişkilendiriyor” diye konuştu.

Gizemli hepatitin kısa sürede 13 ülkeye yayılmasının kaygı verici olduğunu belirten Prof. Dr. Onur Yaprak, sözlerine şöyle devam etti: "Hepatit, karaciğer iltihabı anlamına gelir; virüsler, toksinler, ilaçlar, otoimmun hastalıklar gibi birçok nedene bağlı gelişebilir. Karaciğerde yerleşip hepatit yapan 5 virüs sırasıyla A, B, C, D ve E virüsleridir. Hepatit B ve C bulaşında asıl geçiş yolu kan ve enjeksiyonlarken, hepatit A kirli sular ile gıda kontaminasyonu, hepatit E ise yine gıda kontaminasyonuna ek olarak yaban domuzu, geyik gibi hayvanların yenilmesiyle bulaşır".

"5 virüs yılda 1 milyon can alıyor"

Karaciğerde yerleşip hepatit yapan A, B, C, D ve E virüsleri nedeniyle her yıl 1 milyon kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Prof. Dr. Yaprak, “Bu virüslerin dışında bir de karaciğere yerleşmediği halde karaciğeri ikincil olarak etkileyen virüsler de hepatite yol açabiliyor. Bu virüslere örnek olarak ise herpes, EBV, CMV, adenovirüsler, enterovirüs, influenza gibi genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu ve gastroenterit yapan virüsler verilebilir. Bu virüsler genellikle solunum yolu ile veya kirli ellerimizden vücuda girer ve kan ve bağışıklık sistemi hücrelerini enfekte ederek karaciğeri etkilerler” bilgisini verdi.

"Vakaların yüzde 25’inde nakil ihtiyacı doğar"

Prof. Dr. Onur Yaprak, hepatit hastalığının en korkulan sonucunun hastanın akut karaciğer yetmezliğine girmesi olarak açıkladı. Akut karaciğer yetmezliğini, daha önce her hangi bir karaciğer hastalığı olmayan kişide ani gelişen karaciğerin işlevsiz kalma hali olarak tanımlayan Prof. Dr. Onur Yaprak, bu durumun başlıca nedenleri arasında virüsler, toksinler, metabolizma hastalıkları, ilaçlar ve kimyasal maddelere maruziyetin olduğunu aktardı.

Virüslere bağlı akut karaciğer yetmezliğinde ölüm oranlarının yüzde 30’lara kadar çıkabildiğini belirten Yaprak, vakaların yüzde 25’inde karaciğer nakli ihtiyacı geliştiğini kaydetti. Çocuklarda birçok akut karaciğer yetmezliği vakasından önce ateş, mide bulantısı, kusma ve karın rahatsızlığından oluşan spesifik olmayan bir dönem olduğuna da işaret eden Yaprak, “Ebeveynler çocuklarında bu gibi şikayetler olduğunda erken teşhis ve tedavide geç kalmamalılar” uyarısında bulundu.

"Çocuklarda adenovirüs 41 tehlikesi"

Yaprak, çocuklarda akut karaciğer gelişimine neden olan virüsleri ise şöyle sıraladı: "Herpes, çoğunlukla bebek ve yeni doğanları, EBV ise daha büyük çocuklar ve ergenleri etkiler. Çocuklarda akut karaciğer yetmezliğiyle ilişkili diğer virüsler arasında adenovirüs, dang humması, enterovirüs ailesinin üyeleri ve paramiksovirüs bulunur. Gizemli hepatitin virüslerden mi yoksa toksinlerden mi geliştiği, virüs ise hangi virüslerin bu duruma yol açtığı konusunda araştırmalar sürüyor. İlk bulgular klasik hepatit virüslerinden ziyade bir adenovirüs türü olan adenovirüs-41’in bu tabloya yol açtığı ihtimalini güçlendiriyor. Zira 169 çocuğun 74’ünde adenovirüs enfeksiyonu saptanmış durumda. Ancak bilinen adenovirüslerin yıllardır dolaşımda olmasına rağmen bu derece toplu bir hepatite yol açmamış olması nedeniyle daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç var. Bu konuda hastalanmış ve karaciğer nakli olmuş çocuklar üzerinde yapılacak patolojik inceleme aydınlatıcı olacaktır".

"Virüs mutasyona uğramış olabilir"

Tanımlanamayan hepatitin gizeminin çok kısa süre içinde çözüleceğini umduğunu açıklayan Yaprak, sözlerini şöyle tamamladı: "Nasıl onlarca yıl önce hepatit virüsleri bulundukça alfabe harflerini aldıysa alfabenin yeni bir harfini alacak virüsün keşfedilmeyeceğini kimse iddia edemez. Bir de pandemide toplum mutasyon kelimesi ile tanıştı. Virüslerin zamanla mutasyona uğradıkları artık herkesin malumu. Konuyu bu şekilde ele alırsak düşük ihtimal de olsa bilinen ancak masum seyirli hepatit yapan virüslerden birisinin mutasyona evrilmiş olması ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir".