Yaptıkları meslekle ölümü hiç unutmuyor, her gün insanların mezarını kazıp defin işlemlerinde görev alıyorlar. İnsan bedenine son adresini hazırlayan mezar kazıcılar en hüzünlü vedaların şahitleri.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’nde görevli mezar kazıcıları, her gün beşe yakın mezar yeri kazıyor. Defin konusunda da ölen kişinin yakınlarına yardımcı oluyorlar. Cenaze sahiplerinin üzüntülü anlarına şahitlik yapan ve paylaşan görevliler ölümü hiçbir zaman unutmuyor. Yaptıkları işe alışmış olsalar da bazı cenazeler onlara da duygusal anlar yaşatıyor. Kovid-19 sebebiyle alınan önlemler çerçevesinde görevlerini sürdüren çalışanlar mesleğin zorluklarına rağmen bu işi severek yapıyor.

Bir mezar 3 saatte bitiyor

Yaptığı görevi anlatan 15 yıllık mezar kazıcısı Sefer Özbey (50), “Mezar kazımını yerine göre 1 veya 2 kişi olarak yapıyoruz. Bir mezarı bitirmek 3 saati buluyor. Tahtasının yerini güzel bir şekilde ayarlamak gerekiyor. Cenaze geldikten sonra tahtanın üzerine koyuyoruz. Ondan sonra bir görevli iki tane de yakını iniyor. Cenazeyi indirdikten sonra yakınları yukarı çıkıyor. Görevli kalıyor sadece. Ayak ucunu, baş ucunu çözüyor. Güzel bir şekilde kıblesine çevirdikten sonra tahtasını diziyor. Sonra yukarı çıkıyor. Yakınları biraz toprak atıyor, ondan sonra görevli tamamen kapatıyor” dedi.

15 senede 2 bin 500 defin

Çok sayıda defin yaptığını anlatan Özbey, “15 senedir aşağı yukarı 2 bin-2 bin 500 defin yapmışımdır. Genç oluyor, yaşlı oluyor. İster istemez stresli oluyorsunuz. Sonuçta hepimizin sonu böyle olacak. Defin yaparken ister istemez duygulanıyorsunuz. Ekmek parası için bu işi yapıyoruz. Biraz içimize atıyoruz biraz ses etmiyoruz böyle gidiyor. Hepsi Allah’tan” diye konuştu.

Bu meslek ölmez

Yaklaşık 2,5 senedir bu işi yapan Davuthan Talay (25), “Mezar ölçüsü 80 santimetreye 2 metre. Çiziyoruz önce. Artık alışkanlık var. Çizmelerle ayak boylarıyla ölçebiliyoruz. Bizim şehir mezarlıklarında yatak yeri dediğimiz bir olay var. Defin yapmadan cenazenin geleceği yer kademelidir. Mezar tahtasının cenazeye değmemesi için kademeli yaparız mezarlarımızı. İş makinesi kullanımı son zamanlarda arttı. Ama buralarda biz korkmuyoruz bu işi kaybedeceğimizden. Çünkü iş makinesinin mezar aralarına girme şansı yok. Girse mezar kazsa bile düzeltmesini biz yapacağımız için bu mesleğin biteceğinden, öleceğinden biz korkmuyoruz. İş makinesi daha çok büyük mezarlıklarda sıralı definlerde iş görür” şeklinde konuştu.

İlginç tepkiler alıyorlar

Mesleklerini söylediklerinde karşılaştıkları ilginç tepkileri anlatan Talay şunları söyledi: “Mezar kazıcıyım’ dediğim zaman ister istemez irkiliyorlar. ‘Mezarcı, yanaşılmaz’ gibi hitaplarda bulunuyorlar. Ama tanıdıklarında fikirleri değişiyor. ‘Ölücü’, ‘mezarcı’, ‘bu bizi gömer’ diyorlar. Sonuçta biri de bu işi yapacak. Bize her türlü vaka geliyor. Vurulan mı ararsın, çürüyen mi ararsın, kurtlanan mı ararsın, kolu bacağı kopan mı ararsın. Bunlar geliyor. Onlar da zorlanmıyoruz artık. Bebek cenazelerinde, çocuk cenazelerinde zorlanıyoruz. Onlardan bayağı etkileniyoruz.”

“İncitmemek gerekiyor”

Mesleğe genç yaşta başlayan Hasan Uysal (40), “Bu mesleğe ben köyde başladım. Daha önceden ihtiyarlar beni 15 yaşında mezara götürdüler. Kazmaya define orada alıştırdılar. Köylerde bu işi yapıyordum. Mezarlıklar Müdürlüğü’nde işe başlamak da nasip oldu. İster istemez ilk başladığın zaman çekinme, ürperme, korkma oluyor. Ama alıştıktan sonra her şey normal geliyor. Özenle dikkat etmek gerekiyor. Defini yaparken özellikle kıbleye döndürürken incitmemeye, onu sarsmaya özen göstermek gerekiyor. Günde ortalama 3-4 mezar kazıyoruz, defnediyoruz” ifadelerini kullandı.

En çok zorlandıkları çocuk cenazeleri

Cenazelerden ister istemez etkilendiklerini söyleyen Uysal, “Benim en zorlandığım cenazeler çocuk cenazeleri. Çocuk cenazelerine pek dayanamıyorum. Haliyle kimse de pek dayanamıyor. Onların zorlukları onların acıları daha büyük. Haliyle çocuk cenazesi bana daha zor geliyor. Benim de kendi çocuklarım var. Onlar da göz önüne geliyor. Onların yerinde kendinde olabilirsin işlemini ona göre yapman gerekiyor” sözlerine yer verdi.