İzmir Buca’da 5 yaşındayken ailesiyle gittiği piknikte kaybolan İlayda Taşçı, tam 15 yıldır bulunamadı. Acılı anne Bedriye Taşcı, “Onu götürenin vicdanına sesleniyorum; bu dünyada da öbür dünyada da senden davacı olmayacağım. Yavrum yaşıyorsa yüzünü göreyim, sesini duyayım; yine senin evladın olarak kalsın. Sana beddua bile etmiyorum. Gece gündüz Yasin okuyorum, Ayet-el Kürsi okuyorum, hatimler indiriyorum. Yeter ki imana gel, vicdana gel” dedi.

9 Nisan 2006’da ailesi ile birlikte İzmir’in Buca ilçesinde pikniğe giden 5 yaşındaki İlayda Taşcı, iddiaya göre akrabaları ile oyun oynarken kayboldu. Ailesi, İlayda’yı ormanlık alanda aramasına rağmen bulamadı. Durumun bildirilmesi üzerine İzmir İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri arama yaptı ancak İlayda Taşcı’nın izine rastlanamadı. Öte yandan İlayda’nın bir araca zorla bindirilip kaçırıldığı ileri sürüldü. Aradan 15 yıl geçti; Taşçı Ailesi’nin kayıp kızlarını arama çalışmaları da umutları da bitmedi. Acılı anne Bedriye Taşçı, İlayda’nın kaçırılmış olabilme ihtimali üzerine, “Onu götürenin vicdanına sesleniyorum; bu dünyada da öbür dünyada da senden davacı olmayacağım. Yavrum yaşıyorsa yüzünü göreyim, sesini duyayım; yine senin evladın olarak kalsın. Sana beddua bile etmiyorum. Gece gündüz Yasin okuyorum, Ayet-el Kürsi okuyorum, hatimler indiriyorum. Yeter ki imana gel, vicdana gel. Nasıl yatabiliyorsun? Kardeşim ne olur; sen mutlaka annesin, babasın, evlatsın. Benim çektiğimi bir Allah bir de ben bilir” diye konuştu.

“Yabancı bir kadın bizimle İlayda’yı aradı”

Olay gününü anlatan anne Taşçı, “O gün pikniğe gitmeyi hiç istememiştim ama İlayda gitmek istedi. Piknikte hep beraber yemek yedik ama İlayda’nın karnı tok olduğu için yemedi. Bir süre sonra acıkır diye ekmek arasına et koydum. Benden meşrubat istemişti ama vermemiştim. 15 yıldır o meşrubatı düşünüyorum. Çocuklar ne zaman içse boğazım düğümleniyor. Çocuklar hep beraber oyun oynamaya gitmişti. Hepsi döndü, İlayda geri dönmedi. Aradık ama bulamadık. Arama sırasında bir kadın bizimle çocuğu arıyordu. Belki de o kadın kızımı kaçırıp bizi oyaladı. Yabancı biriydi. Üzerinde mavi bir kıyafet vardı. Bizimle çocuğu aradı. Sonra birden ortadan kayboldu.”

İlayda’yı evlat edinmek için kaçırdıklarını düşündüklerini söyleyen Bedriye Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlayda’ya kıydıklarını düşünmüyorum. Onun kara gözlerine kimse kıyamaz. Sevgi dolu bir çocuktu. İlayda’ya ‘senin asıl ailen biziz’ deyip onu olabilirler. Yoksa İlayda mümkün değil onlara kanmazdı.” Anne Bedriye Taşçı, kızının hala yaşadığına inandığını belirterek, “Yavrumun bulunacağına inanıyorum. Onun yaşadığını hissediyorum. Allah için bu annenin sesini duyun. 15 yıldır gecem gündüzüm belli değil. Diğer iki kızımı sevince sanki ona ihanet etmiş gibi hissediyorum. Cumhurbaşkanına mektuplar yazdım. ‘Annem yok, babam yok. Ne olur annem olun, babam olun, İlayda’nın dedesi olun’ dedim. 15 yıl oldu. İlayda ölü mü, diri mi haberim yok. Ne yiyip ne içiyor haberim yok” ifadelerini kullandı. Bedriye Taşçı, kızı İlayda’ya, “Yavrum, seni hiç unutmadım. Kız kardeşlerin oldu; adını koyamadım, çoraplarını giydiremedim, elbiselerini giydiremedim” sözleri ile seslendi.

"Belki onu tanıyamayız"

Baba Saim Taşçı da, şöyle konuştu: “İlayda kaybolduğunda 5 yaşındaydı. 15 yıldır İlayda’yı bulamadık. 9 Nisan’da Buca’da akrabalarla birlikte pikniğe gitmiştik. Akşam eve dönerken İlayda’yı bulamadık. O gün bugündür haber alamadık. Bir tane çoban vardı. 16-17 çocuk hep birlikte koyunların peşinde koşmuştu. Diğer çocuklar döndü ama aralarında İlayda yoktu. Çoban, ‘çocukları geri gönderdim’ dedi ama İlayda geri gelmedi. Arama kurtarma çalışması yaptılar. Köpekler aradı ama belli bir noktada koku kaybolmuştu. Ertesi gün, İlayda’nın kuzeni ‘bir çocuğu beyaz arabaya koyarlarken gördüm ama çocuğun İlayda olup olmadığını bilmiyorum’ dedi. Köpekler de kokuyu o noktada kaybetmişti. İlayda’nın bulunması için yapılan şeyler de oldu, yapılmayan şeyler de oldu ancak İlayda bir türlü bulunamadı. Şu anda onu görsek belki tanıyamayız. Ancak o bizi bulabilir. Yaşı küçüktü ama akrabalarımızın adlarını, evlerinin yerlerini biliyordu. İnşallah bir gün o bizi bulur. Ben umudumu hiç kaybetmedim. Hala onu arıyoruz. Öldüğünü düşünmüyoruz. Ölseydi, kötü haber tez duyulurdu." Baba Taşçı, yaşadıkları apartmana İlayda’nın adını verdiklerini ve onu hiç unutmadıklarını söyledi.