Antalya’da elektrik bölümü okuyan 18 yaşındaki Ali Haydar Şekerci, ilk kez giydiği milli formayla gittiği Romanya’daki Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’ndan dünya üçüncülüğüyle geri döndü. Bir yandan okuyup, bir yandan çalışarak hiçbir maddi destek almadan Türk Bayrağı’nı dalgalandıran milli sporcu, “Hem okuluma gittim hem çalıştım. Cebimden para verdiğim için pişman değilim. Orada bayrağımızı temsil ettiğim için çok mutluyum” dedi. Antalya’da yaşayan Alanya Alaattin Keykubat Üniversitesi Elektrik Bölümü 1. sınıf öğrencisi Ali Haydar Şekerci (18), henüz ortaokuldayken arkadaşları arasında bilek güreşi yapmaya başladı. Küçük cüssesine rağmen, kendisinden büyüklerin bileğini büken Şekerci, arkadaşının tavsiyesi üzerine kentteki amatör bir spor kulübüne yazıldı. Burada kendini geliştirip, bir yandan okuluna devam eden, bir yandan da ailesinin elektrik dükkanında çalışarak para biriktiren Şekerci, 2019’da Karabük’te, 2021 yılında da Tokat’ta katıldığı Türkiye Şampiyonalarından ikincilik ve üçüncülüklerle geri döndü. Son olarak 24-28 Kasım tarihlerinde Romanya’nın Bükreş kentinde düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan Şekerci, 18 yaş altı 50 kilo sıkletinde yarı finale kadar yükseldi. Rus rakibine yenilerek dünya üçüncüsü olan Şekerci, ilk kez giydiği milli formayla Türk Bayrağı’nı dalgalandırmanın gururunu yaşadı. “Küçük cüsseme rağmen benden büyükleri yenebiliyordum” Yaşadığı milli gurur sonrası bilek güreşine başlama hikayesini anlatan Şekerci, “Ortaokulda küçük cüsseme rağmen benden büyükleri yenebiliyordum. Bir arkadaşımın önerisiyle kulüpte çalışmaya başladım. Burada iyice öğrenip, üzerine koyarak 1-2 sene boyunca çalıştım. 2019’da resmi olarak turnuvalara başladım. Sonrasında dereceler gelmeye başladı. 5 sene önce ilk başladığımda dirsek petine dirseğimi nasıl koyacağımı bilmiyordum. Sonrasında ise geliştiğimi fark ettim ve çok çalıştım. Zor bir spor, herkesin harcı değil” dedi. “Sol kol için geldiğim yarışmada sağ kolda üçüncü olup gittim” Dünya şampiyonasına katılma hakkı kazanmasının şans eseri olduğunu belirten Şekerci, “Türkiye şampiyonasında ilk 2 dünya şampiyonasına gitmeye hak kazanıyordu, ikinci olan arkadaşımız gitmedi, onun yerine kendi ücretimi karşılayarak ben gittim. Normalde sol kol yarışacaktım. Sağ kolda yarışmaya girecek arkadaşımız giremediği için onun yerine de ben katıldım. Sol geldiğim yarışmada sağ kolda üçüncü olup gittim” diye konuştu. “Tüm masrafımı kendi cebimden karşıladım” Şekerci, şampiyonaya katılmadan önce yeterli destek göremediğini ve kendi harçlığıyla biriktirdiği 6-7 bin lirayla şampiyonaya katılıp başarıya ulaştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlar bilek güreşini bilmiyor. Diğer ülkelerde farklı şekilde karşılanıyor. Bilek güreşinin dünyanın en ağır sporları arasında olduğunu, aslında çok ağır ve aşırı güç gerektiren bir spor. Destek gerçekten yok. Olimpik bir spor olmadığından dolayı burs da alamıyorum. Federasyon sadece Türkiye şampiyonunun ücretlerini karşılıyor. İkinci olan arkadaşımızın belirli bir harç yatırması gerekiyor. Oraya gittiğinde de her türlü giderini kendisi karşılıyor. Toplamda 6-7 bin lira gideri oluyor bir insanın. Ben bu parayı verdim, pişman mıyım? Hayır değilim. Orada bayrağımızı temsil ettiğim için çok mutluyum. İnanılmaz duygular yaşadım. Hem okuluma gittim hem çalıştım. Yaşıma göre miktar, çok büyük bir miktar. Antalya’da bir sürü belediye var, özel şirketlere falan hepsine gittik. Kimisi virüsü bahane etti, kimisi bilek güreşini bilmedi. Belediyeler böyle bir ödeneklerinin olmadığını söyledi. Tüm masrafımı kendi cebimden karşıladım.” “Hedefim dünya şampiyonu olmak” Hedefinin dünya birinciliği olduğunu da sözlerine ekleyen genç sporcu, “18 yaş altı son senemdi, şimdi 21 yaş altına katılabiliyorum. Mart’ta Türkiye şampiyonası olacak. İlk hedefim milli sporculuğumu yenilemek, ardından dünya şampiyonu olmak. Bu yarışmada bile gelebilirdi, tecrübesiz kaldım diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.