Korona virüsü salgınının tüm dünyayı etkilemesiyle hızlıca çevrim içi uygulamalara geçiş yapan sivil toplum kuruluşları; eğitim, seminer, toplantı ve benzeri etkinliklerini devam ettirebilme şansı yakaladı. Bu süreçte sahaya inemeyenler, farkındalık çalışmalarını kamuoyuyla dijital iletişim yoluyla paylaşabildi.

Dijitalleşme, kurumların faaliyetlerinde, iş yapış biçimlerinde köklü değişimler oluşturuyor. Bu durum, şirketlerin üretim metotlarından müşteri beklentilerine, dağıtım kanallarından iş yapış süreçlerine kadar hemen her şeyi değiştiriyor. Dijitalleşme yoluyla çalışan sivil toplum örgütleri, ulusal ve uluslararası düzeyde farkındalık oluşturdu. Korona virüsü salgınının tüm dünyayı etkilemesiyle hızlıca çevrim içi uygulamalara geçiş yapan sivil toplum kuruluşları; eğitim, seminer, toplantı ve benzeri etkinliklerini devam ettirebilme şansı yakaladı. Bu süreçte sahaya inemeyenler, farkındalık çalışmalarını kamuoyuyla dijital iletişim yoluyla paylaşabildi. STK’ların sürdürülebilirlik ve gelişmelerinin en büyük yardımcısı, dijital dönüşümü sağlayabilmeleri oldu.

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD)’nin bu dönemki projelerinin çoğunda dijitalleşmenin etkisi hissedildi. Bu süreçte 120’nin üzerinde etkinlik gerçekleştiren EGİAD, dijitalleşme ile diğer kurumlara da örnek oldu.

700’ün üzerinde üyesini de bu sürece hazırlamak üzere yola çıkan EGİAD, 45 yıllık bilgi teknolojileri deneyimine sahip, pek çok ilke ve başarılı projeye imza atan SabancıDx ile bir araya geldi. Dijital B2B satın alma platformları, ileri veri analitiği ve robotik süreç otomasyonu, insan kaynaklarında dijitalleşme, temel insan kaynakları sistemlerindeki dönüşüm gibi başlıkların ele alındığı etkinlikte hızla gelişen teknoloji ve getirdiği imkânlar masaya yatırıldı.

Dijitalleşme ile yeni dönem başladı

Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Alp Avni Yelkenbiçer, dijital dönüşümün tanımını yaparak, iş yapış sürecindeki faydalarına değindi. Yelkenbiçer, “Dijital dönüşümü birkaç teknolojiye indirgemek mümkün değildi; fakat bulut bilişim, dijital medya, büyük veri, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti ve 3 boyutlu yazıcıların çığır açan etkisi yeni bir dönem başlatmıştır. Dijital teknolojiler ile ilk olarak otomasyon başlığı altında analog kayıtlar dijital ortamda işlenir hale getirilmiş ve sonrasında ise e-hizmet başlığı altında süreçler dijital ortama aktarılmıştır. Gelinen noktada ise tüm dijital dönüşüm altında kurumsal varlıklar ve paydaş ilişkileri dijital ortamda yeniden tanımlanmaktadır. Kendimizden örnek vermek gerekirse EGİAD D2 projesi de bu çerçevede tamamlanarak hayata geçirilmiştir. Mobil uygulama üzerinden iOS ve Android olarak tasarlanan D2 ile EGİAD üyeleri birbirleriyle dijital ağ üzerinden otomatik olarak bağlanmış oldu. Bu kapsamda, kurumun yaptığı her etkinlik dijital ortamdan takip edilebildiği gibi kayıt ve sekretarya gibi işlemlerin ise dijitale aktarılması sağlandı. Bu doğrultuda mevcut üyelerimizin etkinliklere katılımını çoğaltmak, yeni üye kazanımını sağlamak, üyeler arası ticareti gerçekleştirmek gibi hedefleri hayata geçirmeyi amaçladık. EGİAD açısından dijital dönüşüm, teknolojinin üyelerimiz, çalışanlarımız ve çözüm ortaklarımız dahil tüm paydaşlarımız tarafından artan bir oranda kullanılması, dernek varlıklarının dijitalleşmesi, liderlik ve yönetimde farklılaşmasıdır” dedi.

Dijital dönüşümün, yeni koşullara ve beklentilere uyum sağlamayı ve çevikliği gerektirdiğinden, en başarılı organizasyonların dahi dönüşümünü tam olarak tamamlamakta zorluk çektiğini dile getiren Yelkenbiçer, “Dijital dönüşüm süreci kolay değildir; çünkü tek ve hazır paket çözümü bulunmamaktadır. Çözümün ne olduğu hakkında net bir cevap bulunmamaktadır. Teknoloji hızlı bir şekilde değişmektedir; ancak alışkanlıkları değiştirmek oldukça zordur. Gerçi keşke hiç olmasa dediğimiz pandemi süreci alışkanlıkları değiştirme yönünde muhakkak birtakım faydalar sağlamıştır; fakat bunun ötesinde dijital dönüşüm insan, süreç ve teknoloji gibi çok farklı unsurları birlikte dönüştürmeyi ve yönetmeyi gerektirmektedir. Dijital dönüşüm ayrıca geçmiş, bugün ve geleceği aynı anda düşünmeyi gerektirmektedir” dedi.

"Robotikleşme başladı, çağın gerisinde kalamayız"

45 yıllık bilgi teknolojileri deneyimine sahip SabancıDx ise pek çok projeye imza atan BimSA’dan devraldığı güçle ileri veri analitiği ve dijital dönüşüm alanındaki faaliyetlerini aktardı. Orta ve büyük ölçekli şirketlerin gelecek hedeflerine uygun olarak iş danışmanlığından kuruma özel uygulamalara, işletimden teknik hizmetlere, donanımdan yazılıma kadar tüm bilişim ihtiyaçlarını karşılayan bilgi akışını sağladı.

Toplantıda konuşan Sabancı Dx Pratis Ürün Müdürü Emre Ergenç, Türkiye dijital dönüşüm puanının pandemi sebebiyle yükselmesine rağmen diğer ülkelere göre düşük kaldığını belirterek, “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle kıyaslanınca gidilecek daha uzun bir yolumuz var. Türkiye Dijital Dönüşüm Endeksi 2019’da 2.94, 2020’de ise 3.06’dır. ARGE desteklerinin azlığı, vergi oranlarının yüksekliği, kaynaklara ulaşmanın pahalı olması dijitalleşmenin önündeki engellerdir. Türkiye’nin önünde çok engel var ama yine de bu yolu gitmek zorundayız. Özellikle yerli yazılımların önünü mutlaka açmalıyız” dedi.

SabancıDx Kanal Satış Müdürü Hamza Çobanoğlu ise insan kaynaklarının gelişimine değindi. Pandemi ile birlikte uzaktan çalışma dönemine geçildiğini vurgulayan Çobanoğlu, “5-10 yıl sonra geçilmesi planlanan bu süreç pandemi ile birlikte biranda hayatımıza girdi. İK yeni bir döneme evrilmiş oldu. İyi bir çalışan deneyiminin iyi bir müşteri deneyimine ulaştığını görmekteyiz” şeklinde konuştu.

SabancıDx Müşteri Deneyimi Otomasyon ve Raporlama Müdürü Caner Buyar da, Dijital İşgücü kavramına açıklık getirdi. Buyar, robotların dijital asistan olarak iş rutinimize girdiği süreci aktardı.