Kayseri İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, Ramazan Bayramı dolayısı ile bir mesaj yayımladı.

Ramazan ayının Müslümanların biraz soluklanarak, manevi yönden donandığı bir fırsat olduğunu söyleyen Şahin Güven, “Gelişiyle bizlere rahmet, bereket ve huzuru yaşatan, zihin ve gönül dünyamızı, bağışlanma, arınma ve takva ile süsleyen Ramazan ayının ardından, barış, kardeşlik ve muhabbet iklimi Ramazan Bayramı’na girmiş bulunuyoruz. Bayramlar, bizleri fıtratımızla buluşturan, hayatın sekinet ve huzura dönüştüğü, sevgi ve kardeşlik bağlarımızı güçlendiren birlik, beraberlik, paylaşma, dayanışma günleridir. Fakat maalesef bugün acı, hüzün ve gözyaşının kuşattığı dünyamızda, iman ve İslam kardeşliğimizin en önemli tezahürlerinden olan bayramlarımız, bayram gibi idrak edilememektedir. Dolayısıyla bu bayram dil, ırk, renk, kültür, ülke ve coğrafyaları farklı imanları, gönülleri ve duaları bir milyonlarca Müslüman kardeşimizle aynı hissiyatı ve sevinci yaşamamıza vesile olmalıdır. Zira bayramlar, hep beraber sevince dönüşürse hakiki manada bayram olur. Bunun için bayramın neşesini çoğaltmalı ve her yere taşımalıyız. Bayramlar, bizleri istikbale taşıyan ve tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran en müstesna zaman dilimleridir. Bayramlar, zamanı başka zaman, cihanı başka cihan eyleyen, mahzun gönüllere sevinç ve müjde tattıran, coşku ve barış rüzgârlarının dalga dalga yayıldığı ulvî zaman dilimleridir. Bu coşku, bayram sabahı, tekbirlerle gürleşir, gönülden gönüle, evlerden evlere taşınır sokaklara, meydanlara taşar müminlerin yüzünde ve sesinde hayat bulur. Sorumluluk bilinci ve Ramazana ulaşmanın en önemli vesilelerinden biri ise hiç şüphesiz Kur’an’ın tebcil ettiği Ramazan ayıdır. Bu kutlu zaman dilimi, her şeyden önce kişiyi, kulluğun en önemli motivasyon kaynağı olan nefis murakabesine sevk edip mazi ve hâlin muhasebesini yaparak istikbali tanzim etme sorumluluğuna ulaştırmaktadır. Modern dünyanın baş döndürücü kuşatması altında örselenen ruhlarımızı bilhassa oruç ibadetiyle teskin etmeye, kendimizi ve çevremizi algılayıp anlamaya sevk etmektedir. Bu manada rahmet, bereket ve mağfiret ayı Ramazan, biraz soluklanmaya ihtiyacımız olduğunu hatırlatıp bizi manevi yönden donatan, sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmeye zemin hazırlayıp fırsat tanımakla bizi sekinetle buluşturan eşsiz bir zaman dilimi olmuştur” dedi.

Bulunulan süreçte birlik ve beraberliğe normalden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Güven, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bu bayramda da fakirlerimizi, yoksullarımızı, dul ve yetimlerimizi, ihtiyaç sahibi öğrencilerimizi zekât, fitre, sadaka ve yardımlarımızla sevindirmeliyiz. Birlik ve beraberliğe ekmek ve sudan daha muhtaç

olduğumuzu unutmamalıyız. Bayramımızı bu güzelliklere vesile kılmak toplum bireyleri olarak en büyük görevimizdir. Ancak bugün üzülerek görüyoruz ki birçok İslam beldesinde ve insanlık âleminde rabbin yüce katında bayramı hak ettiği halde, Korona virüs (Covid-19) salgın hastalığı, savaş, şiddet ve terör gölgesinde bayramını bayram gibi yaşayamayan kardeşlerimiz var. Bu kutlu ayda bile, insanlıktan nasibini alamamış kişilerce katledilip, daha bayramlığını giyemeden bembeyaz kefene sarılan küçücük masum çocuklarımız var. Öpülesi elleri evlat kanına bulaşmış, yüreği atılan bombalarla parça parça edilmiş analarımız, çaresizlik girdaplarına itilmiş babalarımız var. Bayramlarda evlerden evlere taşınan armağanları, gönüllerden gönüllere taşıyalım. Hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmayalım ve onların hayır dualarını alalım. Evlerimizin canlı bayramları olan çocuklarımızı, kuşatıcı bir sevgi ve kardeşliği yaşadığımız bu ibadetin coşkusu ile tanıştıralım. Bize sığınan kırık kalpleri onaralım, gönlümüzün kapılarını Allah’ın biçare misafirlerine açalım. Bayramın manevi atmosferinde mültecileri, yetimleri, yaşlıları ve engellilerin gönüllerini imar etme, huzur evlerinde kalanları, öğrencileri, toplumumuzun yetimleri sokak çocuklarımızı, yoksulları, onuruyla, izzetiyle yaşayan ihtiyaç sahiplerini, vatanımızın uğrunda canını feda eden aziz şehitlerimizin emaneti olan eşlerini ve yavrularını, hatırlayalım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri, yara alan kardeşliklerimizi onaralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım. Bu duygu ve düşüncelerle, Ramazan Bayramı’nın İslami bilincimizin ve kardeşliğimizin daha da güçlenmesine, insanlığın hidayet ve barışına vesile olması temennisiyle, sağlık ve huzur içinde nice bayramlara erişmemizi Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”