Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde 1750-1752 yılları arasında inşa edilen, birçok depreme maruz kalmasına rağmen önemli sayılacak onarım geçirmeyen Orta Camii, yaklaşık 270 yıldır tarihe tanıklık etmeye devam ediyor. Sade görüntüsüyle dikkat çeken cami havadan da görüntülendi.

Adapazarı ilçesinde 1750 - 1752 yılları arasında inşa edilen, birçok depreme maruz kalmasına rağmen önemli sayılacak onarım geçirmeyen Orta Camii, yaklaşık 270 yıldır tarihin izlerini taşımanın yanı sıra tanıklık etmeye devam ediyor. Tarihi Uzun Çarşı’nın Pirinç Pazarı ve Aynalı Kavak Çarşısı arasında bulunan cami, hayırsever Devoğlu Hacı Mustafa Ağa tarafından yaptırıldı. İki katlı görünümüyle dikkat çeken tarihi caminin alt katında dükkanlar ve şadırvan bulunuyor.

Yapıldığı günden bu yana sadeliğinin korunduğu tarihi caminin harim kısmında, müezzin mahfeli, mihrap ve ahşap olan tavan ile süslemeleri orijinalliğini koruyor. 20 yıldır tarihi Orta Cami’de imamlık yapan Osman Kabadayı, 1960 yılından beri Ramazan aylarında teravihlerin hatim ile kılındığını belirterek, camide görev yapmaktan dolayı mutlu ve huzurlu olduğunu aktardı.

Birçok kez deprem görmesine rağmen ciddi bir tamir geçirdiği kayıtlarda yok

Orta Camii hakkında bilgiler veren ve 20 yıldır tarihi camide imamlık yapan Osman Kabadayı, “Orta Cami tarihi bir cami, 1752 yılında Devoğlu Mustafa Ağa tarafından yaptırıldığı biliniyor. Camimiz kare planlı, iki katlı, çatısı kiremitli kaplı bir camidir. Kubbe dışarıdan yoktur içeriden kubbesi var. Cami kargir yapıdır, ancak dış cephe ahşap kaplıdır. Caminin bildiğimiz kadarıyla 1999 depreminden sonra tamiri yapılmış. Birçok kez deprem görmesine rağmen ciddi bir tamir geçirdiği kayıtlarda yok. Dolayısıyla önemli sayılacak bir tadilat geçirmemiş ve hasar almamış. Ancak 1999 depreminde minaresi hasar aldı ve Düzce depreminde de yıkılma tehlikesi sebebi ile minareyi aldırdık. 2015 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü camiyi tamire aldı. Yaklaşık 2 yıl sürdü tamiri, tamir esnasında kapalıydı. Tamirde caminin içerisindeki çekme katları ve dışarıda da bayanlar yeri vardı, oraları orijinale uymadığı için kaldırdılar. Tamirde caminin çürüyen bazı ana direkleri yenilendi, yapıldı. Kaldırılan minarenin yerine yeni minare yapıldı. Caminin içerisindeki ahşapların boyaları kazındı, ahşap görünür hale geldi. Şu anda ki hali ile camimiz, orijinal halini yansıtıyor. Caminin alt katında dükkanlar var, şadırvanlar var arada. Şadırvana su veren büyük bir su haznesi var altta. Bu su haznesi hala faaldir. Sular kesildiği zaman haznede çarşıya yaklaşık 1 hafta kadar yetecek kadar su var. Hatta depremde sular kesildiğinde hazneyi belediye doldurdu ve vatandaşlar buradan istifade ettiler” dedi.

60 yıldır Ramazan ayında teravihler hatim ile kılınır

Tarihi caminin bir diğer özelliğinin de 1960 yılından buyana Ramazan aylarında teravihlerin hatim ile kılınması olduğunu aktaran Kabadayı, “Caminin bir özelliği de 1960 yılından bugüne kadar yani 60 yıldır Ramazan ayında teravihler hatim ile kılınır. Camimiz 2010 yılına kadar Tozlu Vakfına aitti. Ondan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçti ve şu anda hala Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı camimiz. Camimizin cemaati de çok farklı ve güzeldir. Caminin cemaati sözünü, sohbetini bilen, saygılı ve geçimi kolay insanlardır. Burada görev yapmak insana mutluluk veriyor, uzun süre huzurla görev yaptığımız bir cami. Camilerin mekanları insanlar ile farklı oluyor, cemaat gelmesi ile camiler huzur buluyor. Camilerin süsü cemaat, her vakit cemaat olduğu için ve hiç cemaatsiz kalmadığı için çok bereketli, güzel bir cami” diye konuştu.