Arpaçbahşiş Kanalizasyon Şebeke, Atıksu Arıtma Tesisi ve Derin Deniz Deşarjı Projesi” ve “Akdeniz İlçesi Toroslar-Homurlu-Kazanlı(ilave) Kanalizasyon Projesi” için finansman desteği alınan Fransız Kalkınma Ajansı (AFD), Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu ve İller Bankası yetkilileri ile bir araya geldi.

Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Başkan Seçer’in makamında gerçekleştirilen ziyarete, AFD Türkiye Direktörü Serge Snrech, AB Delegasyonu Türkiye Alt Yapı Sektörü Sorumlusu Michel Cat, AFD Su ve Sanitasyon Bölümü Müdür Yardımcısı Frederic Maurel, AFD Su ve Sanitasyon Bölümü Takım Lideri Camille Provost, AFD Alt Yapı Projeleri Kıdemli Proje Yöneticisi Şaban Soysal, Türkiye İller Bankası Bölge Müdürü Muzaffer Akgüner, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanları Ertan Liman ve İbrahim Evrim, Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü İrfan Korkmaz katıldı.

“İnsanların temiz içme suyuna erişimini önemsiyorum”

Başkan Seçer, daha önce de yetkililerle bir araya gelerek toplantı yaptıklarını hatırlatarak, son toplantıdan bu yana tüm dünyanın korona virüs salgını ile mücadele ettiğini ifade etti. Salgın ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Pandemi hepimizi derinden etkiledi. Biz de bu süre içerisinde elbette pandeminin hemşerilerimize, vatandaşlarımıza yaptığı etkileri, sorunları ortadan kaldırmak için çabalar sarf ettik, birçok yeni politika ürettik. En önemlisi sosyal politikalar ama hayatın devam ettiği gerçeğiyle de önümüzdeki yıllara dönük, bir yandan da yatırımlarımızla ilgili çalışmalarımızı sürdürdük. Şu anda dünyada aşı uygulaması başladı. Umut ediyorum, bundan sonuç alınır ve hayat normale döner” dedi.

Finansman desteği alınan Mezitli İçme Suyu Projesi, Tömük Kanalizasyon ve Arıtma Projesi ile Homurlu Kanalizasyon Projesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Bu 3 proje de temiz içme suyuna erişim, temiz bir çevre için kanalizasyon ve arıtma konusunda değerli 3 proje. Biz kendi imkanlarımızı çok zorluyoruz. Örneğin Tömük’te AFD ile üzerinde konuştuğumuz kanalizasyon ve arıtma projesinden önce kendi öz kaynaklarımızla temiz içme suyu projesini başlattık. Şu anda inşaat, imalatı süratle devam ediyor. Yaklaşık 2 milyon Euro’luk da bir yatırım. İnsanların temiz içme suyuna erişimini önemsiyorum. Anayasamızda da yer alan, ‘Her birey temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ prensibinden yola çıkarak hem ulaşabildiğim finans kaynaklarına hem de hibe programlarına müracaat ediyoruz ya da onlarla işbirliği arayışı içerisindeyiz. Diğer taraftan kendi bütçemizi en akılcı, en rasyonel şekilde kullanarak kendi öz kaynaklarımızdan da önemli yatırımların altına imza atıyoruz” dedi.

Pandemi döneminde Tömük bölgesine bir nüfus kayması olduğunu belirterek, Tömük Kanalizasyon ve Arıtma Projesinin çok önemli olduğunu belirten Seçer, “Pandemi kaynaklı insanların yaşamında bir değişiklik oldu. O bölgede 2. konut çok sayıda mevcut ve yaklaşık olarak 400 binin üzerinde bir nüfus kaydı o bölgeye son bir yıl içerisinde, çünkü oralar turizm bölgesi. İnsanlar daha ev ortamından uzakta ya da açık havada, doğa ortamında yaşama imkanına sahip. Onun için oraya çok ilgi oldu. Bu nedenle de olmayan bir kanalizasyon sisteminin neden olacağı komplikasyonları tahmin edebilirsiniz. Çevre kirliliğinden Akdeniz’in kirliliğine kadar bunları bizzat gözlemliyorum. Özellikle bu bölge ile ilgilenmenizi sizlerden hassaten rica ediyorum” diye konuştu.

“SCADA’da da 200 nokta için çalışmalara başlama hedefimiz var”

MESKİ bünyesinde önemli altyapı projelerini hayata geçirdiklerini ifade eden Seçer, yine MESKİ bünyesinde hayata geçirilen SCADA Merkezinin de çok önemsedikleri projelerden biri olduğunu vurguladı. Seçer, “SCADA yatırımlarını çok önemsiyoruz. 25 nokta için yapım çalışmalarına başladık, 200 nokta için de çalışmalara başlama hedefimiz var. Suyun çıkışından vatandaşa ulaşımına kadar o periyodu doğru ölçümlemek istiyoruz, çünkü elimdeki rakamlar korkunç, ürkütücü. Kayıp-kaçak oranı yer altında yüzde 40. Suyumuzun su hırsızları tarafından çalınması yaklaşık olarak yüzde 15. Eski tip saatlerden kaynaklı ölçüm hataları yaklaşık olarak yüzde 8. Suyun çalınması, yanlış ölçme, demode isale hatları ya da içme suyu tesislerinden kaynaklı toplam kayıp-kaçak oranımız yüzde 60’lara kadar ulaşıyor. Bu dehşet bir rakam. Bunları ortadan kaldırmamız lazım” dedi.

Seçer, SCADA Merkezi için yaklaşık 30 milyon avro tutarında yatırım öngördüklerini belirterek, “Yeni uygulamaya koyacağımız volumetrik ya da dijital saatler, şu anda çalışmalarını sürdürdüğümüz DMA’lar birçok bölgelere, mahallelere uygulamaları başlatmak için harcayacağımız bedeller, birçok müştemilat bu yatırımın içerisinde. Bunun için de bir finansman arayışı içerisindeyiz. Bu konuda da yetkililerimizin bizlerle iş birliği yapmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

“Su dünyanın şu anda en önemli ihtiyaç maddesi haline geldi”

SCADA Sisteminin birçok sorunu çözecek bir sistem olduğunu belirten Seçer, şöyle devam etti:

“Suyu izliyorsunuz, basıncını, debisini ölçüyorsunuz, gereksiz basınç ayarlaması ile gereksiz kullanımı önlüyorsunuz. Nerede arıza var, nerede suyunuz yer altında kayboluyor, bu isale hatlarından ya da iletişim hatlarından hangi noktasından kaynaklı bunu görebiliyorsunuz. Bu zayiatı önlüyorsunuz. Suyunuzu çaldırmıyorsunuz. Yanlış ölçümlerle adaletsiz, yanlış fatura göndermiyorsunuz. Sonuç itibariyle bir birim suyun maliyetini birdenbire kaçak-kayıp oranını düşürdüğünüz zaman diyelim ki bundan yüzde 40 fayda sağladınız; yüzde 40 oranında maliyeti düşürüyorsunuz. Bu da vatandaşların bize yüzde 40 düzeyinde daha düşük fatura ödemesi anlamına geliyor. Diğer taraftan su dünyanın şu anda en önemli ihtiyaç maddesi haline geldi. Türkiye ne su fakiri ne su zengini bir ülke. Ortada bir ülkeyiz. Kaynaklarımızı çok efektif bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bizim gibi son derece modern olma iddiası içerisinde olan ve gerçekten dünyanın belki de en güzel coğrafyasında yer alan Mersin’deki Sular İdaresinin de son derece teknolojik alet ekipmanlarla donatılmış olması gerekmekte diye düşünüyorum.”

“Amacımız vatandaşlarımızın temiz içme suyuna erişimini sağlamak”

Büyükşehir Belediyesi olarak vatandaşların temiz bir çevreye ve temiz bir içme suyuna ulaşmasını sağlamayı ve sürdürülebilir projelere imza atmayı hedeflediklerini kaydeden Seçer, “Daha önce projeler yapılmış bir hayli de önemli paralar harcanmış ama daha sonra o tesisler, o yatırımlar olduğu gibi bırakılmış. Rutin olması gereken bakımları, onarımları düzgün yapılmamış. Böyle bir paradoksal durum var şu anda. Yönetim olarak bunu da önemsiyoruz. Biz kurumumuzda bir reform sürecini devam ettiriyoruz aslında. İnsan kaynağını çok önemsiyorum. İyi yetişmiş, liyakatli teknik elemanlarla çok daha faydalı hizmetler yapabildiğimizi görüyorum. Diğer taraftan paranın yönetimi de çok önemli ve değerli. Biz kurumumuzu özel sektör anlayışıyla ancak bir kamu kurumu olma gerçekliği ile yönetiyoruz. Kurumla ilgili kararlar verirken popülizmden kaçınıyoruz. Asla siyasi düşüncelerle politikalar üretmiyoruz. Amacımız, daha liberal ekonomik düşüncede olduğu gibi mümkün olan azami karı elde etmek değil, bilakis vatandaşlarımızın temiz içme suyuna erişimini sağlamak ve onlara temiz bir çevre sağlamak, onları afetlerden korumak. Özellikle su baskınları ile ilgili yatırımlarımızı da MESKİ gerçekleştiriyor” diye konuştu.

“Yeni projeler hakkında konuşmaya hazırız”

AFD Türkiye Direktörü Snrech ise Büyükşehir Belediyesi ile yeni projeleri konuşmaya hazır olduklarını ifade ederek, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanının sadece yüksek insani değerlere sahip olması değil, aynı zamanda teknik detaylara kadar inebilen bir yapıda olması bizi çok sevindirdi. Sayın Başkan’ın genel prensiplerine katılmamak mümkün değil. Fransız Kalkınma Ajansıyla sizin saydığınız bütün büyük prensiplere; temiz çevre, sosyal şartlar, hepsine biz de sonuna kadar imza atıyoruz” dedi.

Snrech, Mersin Büyükşehir Belediyesiyle gerçekleştirecekleri üç projenin bütçesinin 39 milyon Euro olduğunu, bunun 24 milyonunu AB, 15 milyonunu ise AFD’nin verdiğini söyledi. Shrech, “İller Bankası ve MESKİ yetkilileri ile birlikte şu anda birinci vazifemiz, finansman sağlandığına göre artık uygulamanın önündeki bütün engelleri kaldırarak bir an evvel harekete geçmek. Önemli olan işleri bir an evvel bitirip halkın faydasına sunabilmek. Tabi birinci görevimiz, bu projelerin bir an evvel hayata geçmesi olmasıyla birlikte biz Mersin Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yeni projelerle neler yapabiliriz konusunda da konuşmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Yapılacak projelerin halkın çevresel ve sosyal şartlarının iyileşmesine yönelik projeler olmasını tercih ettiklerini belirten Snrech, “İklimin çevresel etkisinin iyileştirilmesine yönelik projeler başta geliyor. İnovatif projeleri de tercih ederiz. Türkiye’de şu ana kadar çok yapılmamış yenilikçi projeler olursa onlar da bizim destekleyeceğimiz projeler olacak. Biz ikili ilişkilere önem veren bir kuruluş olduğumuz için bu yaptığımız çalışmaların Fransız-Türk ilişkilerinin iyileşmesine katkıda bulunmasını arzu ederiz. Vadesi 10 yıllık finansman veriyoruz. Dolayısıyla bu orta vadeli bir rahatlık getirir size. Toplu taşımacılık, atık yönetimi, su konularında yardım edebiliriz. Bu da size bir proje oluşturma imkanı verir. Biz büyük projeler destekleyebiliriz. 50 milyon Euro tutarlı projelerden başlayabiliriz; 30 milyon tutarındaysa da hayır demeyiz ama daha büyük olmasını tercih ederiz. Bunlar genel prensipler. Ama İller Bankası ile müşterek daha küçük projelere de destek verdiğimiz oluyor. Genel bir projenin içerisinde bir parçasını da destekleyebiliriz. Mersin’in çok farklılıklar gösteren müthiş bir şehir olduğunun biz de farkındayız, dolayısıyla desteklemek için oturup neler yapabiliriz diye konuşabiliriz. Ama en önemlisi kabul görmüş şu andaki projelerimizi bir an evvel hayata geçirmek” şeklinde konuştu.

“FRIT fonundan bu paraları veriyoruz”

AB Delegasyonu Türkiye Alt Yapı Sektörü Sorumlusu Cat de 2020’nin çok zor bir yıl olduğunu belirterek, “AB Türkiye delegasyonu olarak biz bu dönemde daha da çok çalışarak, hem İller Bankası yetkilileri ile hem diğer hükümet yetkilileri ile neler yapabiliriz konusunda yoğun faaliyetlerde bulunduk. Önümüzde birkaç ay daha zor dönem var gibi ama bu şartların iyileşmesi bizlere bağlı. Bu şartları biz değiştireceğiz. FRIT fonundan bu paraları veriyoruz. FRIT fonu Türkiye’deki göçmenlerin şartlarının iyileştirilmesine yönelik 6 milyar Euro’luk bir fondan 380 milyon Euro’su belediyelerin altyapısının iyileştirilmesine yönelikti. Yaklaşık 40 milyon Euro’luk bir fonu 2020’nin son fonu olarak Mersin için kullandık. Bu güzel bir şey oldu. Hazirandan bu yana hep dijital ortamda konuştuk, fakat artık gelmek mecburiyetindeyiz, çünkü boruları döşemek için internetten olmuyor, sahaya inmemiz lazım” diye konuştu.

Heyet ziyaret öncesinde saha ziyareti gerçekleştirdi

AB Delegasyonu, AFD ve İller Bankası yetkilileri, Başkan Seçer’i ziyaretlerinden önce saha ziyareti de gerçekleştirdi. İşbirliği yapılan projelerle ilgili olarak saha ziyaretinde bulunan heyet, MESKİ’nin yakın zamanda hayata geçirdiği SCADA merkezini de inceledi.

Sağlıklı içme suyunu iletmek anlamında önemli olan Mezitli İçmesuyu Projesinde bu yıl inşaat aşamasına gelindiği, Erdemli İlçesi Tömük-Arpaçbahşiş Kanalizasyon Şebeke, Atıksu Arıtma Tesisi ve Derin Deniz Deşarjı Projesi ile Akdeniz İlçesi Toroslar-Homurlu- Kazanlı Kanalizasyon Projesi için de AB Delegasyonu ile AFD arasında Aralık 2020’de hibe/kredi anlaşmasının imzalandığı bildirildi. Bu yıl içinde de İller Bankası ile finansman, MESKİ ile de alt finansman anlaşmalarının imzalanmasının hedeflendiği belirtildi.