Pandeminin getirdiği olumsuzluklar sonrasında direnmekte zorlanıp kapanma sürecine giren özel eğitim kurumları, sektöre can suyu olması adına devlet bankalarından düşük faizli, uzun vadeli kredi talep ediyor. KGF’lerden yararlanamadıklarını vurgulayan sektör temsilcileri, “Bu paraların bize verilmesi halinde dolar ya da altın, ev ya da araba almayacağız. Doğrudan ekonomiye geri kazandırılacak paralar olacak” değerlendirmesi yapıyor.

Eğitimciler, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi koordinesinde bir araya gelerek sektörün sorunlarını masaya yatırıp çözüm önerilerini sundu. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da destek verdiği online toplantıda, özellikle eğitimcilere yönelik uygun faizli banka kredileri sunulması ve okulların kapalı kaldığı dönem için firmalara kira desteği sağlanması talepleri öne çıktı.

Toplantının açılışında konuşan MTSO Başkanı Kızıltan, her fırsatta eğitimin önemini ve yaşanan sorunları dile getirdiklerini anlattı. Gerek Maliye Bakanı gerek Ticaret Bakanı gerekse TOBB Başkanı ile yaptığı görüşmelerde bu sektörde yaşanan sorunları dile getirdiğini anlatan Kızıltan, “Bir tek Milli Eğitim Bakanı ile görüşme fırsatımız olmadı. Ancak, önümüzdeki süreçte bu konuya daha çok eğilip talepleri daha sık dile getireceğim” dedi.

Sektörün yanında olduğunu vurguladığı konuşmasında Kızıltan, “Çözüm olabileceğini düşündüğünüz her tür adımın atılmasında yanınızda olacağımdan hiç kuşkunuz olmasın” diye konuştu.

Daha sonra sektör temsilcileri konuşarak, pandemi süreci ile birlikte okulların açılmaması ve velilerin ağırlıklı olarak çocuklarını devlet okullarına yönlendirmesiyle yaşadıkları sıkıntılı süreci anlattılar. Sektör temsilcileri, şu çözüm önerilerinde bulundular:

“Geçen yıl kaldırılan özel okullarda eğitim gören öğrenciler için öğrenci başına veliye ödenen teşvikler istisnasız tüm öğrenciler adına yeniden ödenmeli. Özel okullar olarak elektrik, su, doğalgaz tüketiyoruz. Devlet okullarına uygulanan fiyatın bizim okullarımıza da uygulanmasını istiyoruz. Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden birisiyiz. Devlet kısa çalışma ödeneği adı altında bir uygulama başlattı ve sürdürüyor. Bu bizi çok rahatlattı. Bunun en azından 2021-2022 eğitim döneminin yarısına kadar devam ettirilmesini istiyoruz. Yine en önemli gider kalemlerimizden birisi kira gideri. Okulların kirası durmuyor. Öğrenci velisinden para gelmiyor ama mülk sahipleri bizden kiralarını talep ediyor. Bu kiraların bir de stopaj kısmı var. En azından stopajların ya da KDV kısmının yüzde 1’e indirilmesini talep ediyoruz. Bunun yanında olabilirse kira desteği verilmesi ciddi bir kolaylık sağlayacaktır. Özel okul velilerimizin kredibilitesinde esneklik sağlanıp veliye kredi çıkarsa tahsilat sorunumuzu ortadan kaldırmış oluruz. Yeni kayıt dönemine bakıyoruz, kayıt yapmışız ama geciken ödemelerimiz oldukça fazla. Bu da yolumuzu tıkıyor. Bir de devletimizin can suyu adını verdiği KGF adı altındaki kredi var. Bankalar bu noktada kredileri gerçekten ihtiyacı olan şirketlere vermedi. Sektörümüzde kimse bu krediden yararlanamadı. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’ın eğitim sektörüne 12 ay ödemesiz 36 ay ya da 5 yıl vadeli kredi imkanı sağlaması noktasında adım atılmalı. KDV indirimi bir yıl için değil, bundan sonra sürekli geçerli olmalı. Maalesef bu indirim zamansız yapılan bir indirim oldu ve bizi zorladı. Ayakta kalma mücadelesi verdiğimiz bir dönemde veliler indirim sorgulamaya başladı. Okulların açılması konusunda valiliklere yetki verilmeli. Vaka sayısının çok olduğu il ile az olduğu il bir tutulmamalı. Öğrenci sayısı ve hijyen konusunda bir kota getirilip bu kotaya uyan okullarda hibrit eğitim ya da seyreltilmiş eğitimle tüm sınıfları açabilmeli.”