Klinik Psikolog Nida Biçen, mevsimsel geçişlerin insan psikolojisi üzerinde yadsınamayacak bir etkisi olduğunu belirterek, “Özellikle yazın bitmesiyle sonbahar, kış mevsimlerine geçişte duygudurumda dalgalanmalar gözlemlenebilir. Mevsimsel duygudurum bozukluğu sonbahar, kış aylarına geçişte güneşin yerini bulutlara bıraktığı günlerde yaşanan depresyon alt tipidir” dedi.

Mevsimsel duygudurum bozukluğunun genellikle kasım ayında güneş ışınlarındaki azalmayla başlayıp aralık-şubat ayları arasında şiddetlendiğini söyleyen Özel Hayat Hastanesi Klinik Psikolog Nida Biçen, “Mevsimsel depresyonu diğer depresyon çeşitlerinden ayıran en temel belirti kişinin semptomları sadece mevsim geçişlerinde ve hep aynı mevsim döneminde yaşamasıdır. İskandinav ülkeleri gibi kuzey ülkelere gidildikçe mevsimsel duygudurum bozukluğunun görülme oranı artmaktadır. Kış aylarında gündüzlerin daha kısa gecelerin daha uzun olması melatonin hormonunun karanlığa bağlı olarak daha fazla salgılanmasına sebep olur. Melatonin hormonu verimli bir uyku için de önemli bir hormondur. Karanlıkla beraber bu hormon artışı uyku haliyle doğal bir sakinleştirici özelliği taşır. Fakat kış aylarında gün içindeki karanlık, puslu havalar da melatonin salgılanımını arttırdığından kişiler kendilerini daha uykulu ve bitkin hissedebilirler. Bu durum gün içinde psikolojik durumumuzu etkileyebilmektedir. Yaz aylarında ise günler daha uzun olduğundan melatonin miktarı azalır ve serotonin artışı gözlemlenir. Bundan kaynaklı kendimizi daha keyifli ve enerjik hissederiz. Mevsimsel duygudurum bozukluğunda kalıtımsal etkenler ve stres diğer meydana getirici faktörlerdir” dedi.

Biçen, mevsimsel duygudurum bozukluğunun bireylerde uyku bozuklukları, iştah değişimleri, kilo alımı, odaklanma problemi, öfke sorunları, çabuk yorulma, enerji kaybı, değersizlik hissi, isteksizlik, endişe, intihar düşünceleri gibi semptomlarının görülebildiğini de söyledi. Biçen, "Bu duygudurum bozukluğu majör depresyon belirtileri ile benzerlik göstermektedir. Mevsimsel duygudurum bozukluğu, majör depresyondan yaşanan mevsimin bitmesiyle beraber problemin son bulması açısından ayrışmaktadır. Bu durumla mücadele eden bireylerde işlevsellik kaybı başladığı, yaşam kalitesinin bozulduğu noktada profesyonel yardım almak önemlidir. Psikoterapi veya ilaç desteği bu durumun çözümünde en etkili ve kolay ulaşılabilir tedavi seçenekleridir. Yapılan araştırmalar fototerapinin de (ışık tedavisi) mevsimsel duygudurum bozukluğunun tedavisinde başarılı olduğunu göstermektedir. Fototerapinin uzman eşliğinde, tamamen bireye uygun olacak şekilde uygulanması önemlidir” diye konuştu.

Kış döneminde mevsimsel duygudurum bozukluğundan korunmak için önerilerde de bulunan Biçen, “Gün ışığında hafif tempolu, kişinin fizyolojik sağlığına uygun egzersizler yapmak. Gün ışığının daha fazla olduğu saatlerde kişinin işlerini dış bir alanda yapması. Evde olunması gereken durumlarda özellikle sabah ve öğle saatlerinde perdeler açık, eve güneş girecek şekilde camları açmak. Daha çok protein, vitamin ağırlıklı beslenme düzeni oluşturma. Evde ya da günlük yaşantıda baharı anımsatan renklere, çiçeklere yer vermek. Sevdiğimiz kişilerle daha fazla vakit geçirmek, keyifli aktiviteler oluşturmak. Boş vakitlerde keyif veren bir hobi edinmek bireylere iyi gelmektedir” şeklinde konuştu.