İnsansız hava araçlarına yerleştirilen kuantum lazerler ve nano dedektörlerler ile orman yangınlarının önceden tespit edilebileceğini belirten Prof. Dr. Yüksel Ergün, “Yangınların yoğun olduğu arazileri gece gündüz fark etmeksizin kontrol altında tutmak gerekiyor” dedi.

Kuantum lazer ve onu algılayan nano dedektörler aracılığıyla orman yangınlarına erkenden müdahale edilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Yüksel Ergün, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Kampüsü’nde bulunan Fen Fakültesi’ndeki araştırmaları ile de ilgi uyandırıyor. Termal kameraların içerisine yerleştirilen dedektör sistemleri, yangından önce arazi üzerindeki farklı sıcaklık değerlerini rahatlıkla tespit edeceğini belirten Prof. Ergün, bu sistem ile 1 santigrat derecenin binde yirmilik değerin bile rahatlıkla ölçülebileceğini aktardı. Koordinatları belli olan ormanların herhangi bir riskle karşılaştığında alarmın anlık olarak devreye gireceğini de ifade eden Ergün, “Yangınların yoğun olduğu bu zamanlarda araziyi gece veya gündüz kontrol altında tutmak gerekiyor” dedi.

“Artık yangınlarda sadece askeri gözlemler yetmiyor”

Türkiye’nin, insansız hava araçları (İHA) konusunda gelişme gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Yüksel Ergün, “İHA’lara yerleştirilen termal özellikli MWIR ve LWIR kameralar ile sürekli uçuşlar yapılarak gece gündüz orman risk taraması yapılabilir. Özellikle yaz mevsiminde bu durumlar artık daha ciddi bir hal aldı. Aynı şekilde çeşitli yazılımlar ile İHA’lardan gelen farklı sıcaklık verileri takip edilmeli ve gerekiyorsa acil durum müdahaleleri yapılmalıdır. Artık yangınlarda sadece askeri gözlemler yetmiyor. Havadan da en az 8-10 kilometre mesafeden mekanizmalar kurulması, bize inanılmaz fayda sağlayacaktır” şeklinde konuşarak önerilerini belirtti.

“Veri analizi yapabilen elemanlara ihtiyaç günden güne artıyor”

Nanoteknolojik çalışmalari için Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) projelerine verilen teşviklerin ve çeşitli araştırma merkezlerine sağlanan fonların güzel sonuçlar doğurduğunu dile getiren Prof. Ergün, konuyla alakalı olarak sözlerine şöyle devam etti:

“Kanserin erken teşhisinde, zırhlı ve koruyucu başlıklarda, güneş ile çalışan pillerde, elektronik sensörlerde, zararlı güneş ışınlarına karşı cilt koruyucu kremlerde ve hatta tarihi mimarilerin eskime hızlarını kontrol edilmesinde termal dedektörlerin yararlanılıyor. Eskişehir’deki araştırma laboratuvarlarında gerekli altyapı ve malzeme var. Veri analizi yapabilen elemanlara ihtiyaç ise günden güne artıyor. Projelerimizde bilgi birikimi ve doğru çalışan dedektörlerin katkısı tartışılamaz.”