Bize ne oldu da medeniyetler kurarken, çağlar açıp kapatırken, destansı bir tarih yazarken, ilim ve irfan merkezleri olurken bir hiçe doğru kürek çekmeye başladık söylesenize hadi…
İnsanlarımız komşusunun kapısının önündeki taşı alırken bile müsaade isterken, esnafı ben siftah yaptım komşuma git derken ne oldu da vurdum duymaz ve israfkar bir toplum olduk söylesenize hadi…
Ecdadımız ilmi ve teknolojiyi çağ üstü şeklinde yapıp kullanırken, ilim ve din alimleri yetiştirip dünyaya hizmet verirken ne oldu da bize çağ gerisinde yaşayan cahil bir dünyada kısıtlı kaldık söylesenize hadi..
İlim mi çok geldi bize yoksa alim mi söylesenize… Yoksa bize makam mı ağır geldi ? Yoksa biz layık görüldüğümüz bütün nimetleri nankörce ve horca mı kullandık söylesenize dilinizi mi yuttunuz.
Ne oldu bize de halktan hükümete her insanımız rant, şöhret, kumar, hile, rüşvet ve illet tezgahlarından vazgeçemeyen bir bağımlı haline dönüştü söyler misiniz?
Bize ne oldu da “Padişah bir gün Mevlana’ya sorar: ‘Beni ne zaman hatırlarsın?’ Mevlana da derki Mevla’yı unutunca sizi hatırlarım.’” Bir Mevlana olamadık da hep dünyalık kişileri ilahlaştırıp onları üstün gördük söyler misiniz?
Sizin söyleyeceğiniz yok ben diyeyim bize ne olduğunu;
Bize ne mi oldu biz içi boşaltılmış adeta bir heykel olduk, önce ahireti sonra Mevla’yı unuttuk daha sonrası malum işte israfkar, günahkar, zinakar bir toplum olduk işte…
Bize üstad Arif Nihat ASYA’nın dediği gibi:
“Bize bir nazar oldu. Cumamız Pazar oldu. Ne olduysa hep azar azar oldu! Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız. Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız. Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık. Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz. Yaklaştıkça her sene öz yurdum da yılbaşı. Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı. Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz. Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır. Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır. Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır. Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz”
Bize ne olduysa azar azar oldu.Bize ne olduysa hep umursamazlığımızdan oldu.Bize ne olduysa maneviyatı ve ilmi bıraktığımız gün oldu.Yetmez mi artık bu sefalet bu zulüm söylesenize?
İnsanlarımız komşusunun kapısının önündeki taşı alırken bile müsaade isterken, esnafı ben siftah yaptım komşuma git derken ne oldu da vurdum duymaz ve israfkar bir toplum olduk söylesenize hadi…
Ecdadımız ilmi ve teknolojiyi çağ üstü şeklinde yapıp kullanırken, ilim ve din alimleri yetiştirip dünyaya hizmet verirken ne oldu da bize çağ gerisinde yaşayan cahil bir dünyada kısıtlı kaldık söylesenize hadi..
İlim mi çok geldi bize yoksa alim mi söylesenize… Yoksa bize makam mı ağır geldi ? Yoksa biz layık görüldüğümüz bütün nimetleri nankörce ve horca mı kullandık söylesenize dilinizi mi yuttunuz.
Ne oldu bize de halktan hükümete her insanımız rant, şöhret, kumar, hile, rüşvet ve illet tezgahlarından vazgeçemeyen bir bağımlı haline dönüştü söyler misiniz?
Bize ne oldu da “Padişah bir gün Mevlana’ya sorar: ‘Beni ne zaman hatırlarsın?’ Mevlana da derki Mevla’yı unutunca sizi hatırlarım.’” Bir Mevlana olamadık da hep dünyalık kişileri ilahlaştırıp onları üstün gördük söyler misiniz?
Sizin söyleyeceğiniz yok ben diyeyim bize ne olduğunu;
Bize ne mi oldu biz içi boşaltılmış adeta bir heykel olduk, önce ahireti sonra Mevla’yı unuttuk daha sonrası malum işte israfkar, günahkar, zinakar bir toplum olduk işte…
Bize üstad Arif Nihat ASYA’nın dediği gibi:
“Bize bir nazar oldu. Cumamız Pazar oldu. Ne olduysa hep azar azar oldu! Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız. Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız. Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık. Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz. Yaklaştıkça her sene öz yurdum da yılbaşı. Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı. Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz. Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır. Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır. Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır. Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz. Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz”
Bize ne olduysa azar azar oldu.Bize ne olduysa hep umursamazlığımızdan oldu.Bize ne olduysa maneviyatı ve ilmi bıraktığımız gün oldu.Yetmez mi artık bu sefalet bu zulüm söylesenize?
